Medya: Lina, Barış ve giydikleri 💙❄
Not: Lina'nın elbisesinin üstünü gri olarak hayal ederseniz çok mutlu olurum *-*
Bölüm uzun baya ve şaşırtıcı olabilir sizin için bu yüzden soluk alarak okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar 💙
❄❄❄
Ellerimin titrediğini hissedince derin bir nefes almaya çalıştım. Hayat, istediğim şeyleri asla istediğim gibi vermiyor, üstüne üstük daha da bozmaktan çekinmiyordu. Az önce, Kaya gitmem için yalvarmıştı ama gözüm dönmüş gibi onu reddedip veda etmiştim. Bu bir hata mıydı?
Hayır, değildi. Ben yaptıklarımdan hiçbir zaman pişman olan biri olmamıştım. Şimdi de kaçıp gitmek yerine savaştığım için pişman olmayacaktım. Buz tutmuş kalbimin tamamen çözülmesi için biraz da olsa intikam ateşi gerekiyordu ve bende bolca vardı. Sadece bana yaşattığı o şeylerden birini yaşamadan çekip gitmeye asla sıcak bakmayacaktım.
Ama dediğim gibi hayat beklenmedikti ve sanki başımdaki belalar yetmiyormuş gibi bir de Aslan Sönmez diye biri çıkmıştı. Ona ben ulaşmamıştım. Beni gözüne kestirmişti ve küçük görüp beni tehditle çalıştırabileceğini sanıyordu ama ben Lina Acar'dım. Beni tehditle çalıştıramazdı.
Aşağıda, arabasının içinde kafasında kim bilir hangi planlarla bekliyordu ama ona yardım etmeyecektim. Çocuğuyla olan savaşı umurumda bile değildi. Umarım çocuğu kazanır ve Aslan Sönmez bok yolunda ölüp giderdi. Ona yardım etmem için beni öldürmesi falan gerekiyordu.
"Sakinleş, biraz sonra nişan başlayacak. Sakinleş." Gözlerimi sıkıca yummuş midemdeki bulantının geçmesini, klozetin kapağını kapatmış bir şekilde otururken bekliyordum ama nafileydi. Geçmeyi bırak daha da artıyordu ve bu aklımın bir köşesinde altın harflerle yazılmış o ihtimali daha da parlatıyordu.
"Güzelim iyi misin? Yarım saattir oradan çıkmıyorsun ve ben artık gerilmeye başladım." Barış, kapıyı bir kere tıklatıp benden bir ses beklediğinde lavabonun önüne ters bir şekilde bıraktığım teste kısa bir bakış atıp sessiz bir nefes aldım.
"İyiyim, hemen geliyorum. Hangi takımı aldığını sonunda göreceğim için heyecanlandım herhalde." Güldüğümde kalbim gümlemişti ama oturduğum yerden kalkıp teste kısa bir bakış attım. Bakarsam ve sonucun pozitif olduğunu görürsem nasıl bir yol çizmem gerekiyordu?
"Ben de sır gibi sakladığın nişan elbiseni görmek istiyorum artık. On beş dakika içinde aşağı inmemiz lazım."
"Tamam, beş dakikaya çıkıyorum." Gözlerimi testten çekip aynadaki yansımama baktım. Mavi gözlerimi ortaya çıkartan koyu bir makyaj yaptırmıştım. Artık imza rengim olan kırmızı rujum da dudaklarımdaydı. Saçlarım, iki tutamı önüme düşecek şekilde bırakılmış, geri kalanı arkada yarım bir şekilde toplanmış ve açıkta olan sırtımı örtmüştü. Göğüs dekoltesi de bulunan elbisemin üst kısmı griydi ve bedenimi sarıyordu. Alt kısmında griden beyaza geçiyordu ve giderek bollaşıyordu. Aslında bana kalsa nişanda beyaz bir şey giymezdim ama intikamdan gözüm o kadar kararmıştı ki annemin beni boğmaya çalıştığı geceyi hatırlayıp beyaz bir elbise almaya karar vermiştim.
Beyazlar içinde herkes güzel olurdu ama ben gerçekten hiç buna yakışmamıştım. Beyaz renginden nefret ediyordum.
Ellerimi lavabo tezgahının kenarlarına yerleştirip sıkarken gözlerimi tekrardan ters duran teste çevirdim. Neden burada yapma gereği duymuştum bilmiyordum. Aslında birkaç gündür çantamdaydı ama benim nedense az önce yapasım gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk | Yarı Texting
Cerita Pendek02.07.2019 tarihinde yayınlanmaya başlanmıştır. 15.11.2020 tarihinde düzenlenmeye başlanmıştır. 19.05.2021 tarihinde final vermiştir. ❄ Bilinmeyen Numara: Sana Soğuk dediğim için üzgünüm. Bilinmeyen Numara: Aslında Soğuk olmak istemiyorsun ama seni...