0.1

1.8K 80 4
                                    

📌

Olup biter, geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama, çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna. Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana.

Ailemden ayrı geçireceğim günler, aylar hatta belki de yıllar. Bana dayatılan zorunluluklardan ve baskıdan dolayı ne sevgimi aileme gösterebildim ne de sevgi görebildim.

Yol boyu düşündüğüm tek şey buydu. Artık ailemi göremeyecek, onlarla konuşamayacak mıydım? Sırf kendi hayatımda kendi isteğimi yaptığım için bana sırt mı çevireceklerdi?

Çocuğunun mutluluğunu düşünmeyene anne, baba denir mi? Denmezdi, denemezdi.

Nasılsa ben kendi ayaklarımın üstünde durabilirdim. Bu güç ben de vardı.

Antalya'ya girmemle birlikte Koray'ı aradım. "Ben Antalya'ya geldim. Hangi ilçeye gelmem lazım konum atar mısın?"

"Tamam atıyorum, seni bekliyorum." Telefonu kapatıp attığı konuma sürmeye başladım. Yaklaşık altı saattir araba kullandığım için çok yorulmuştum. Zaferle ayrıldığım kavgalarda beni hayli yıpratmıştı.

Kavganın içine doğmuşum.

Konum Konyaaltı'nı gösteriyordu. Oraya varınca camdan Koray'ı gördüm. O da bana kocaman gülümsedi. İnince kısaca sarıldık.

" Hoş geldin. İyi ki geldin." Gülümseyip cevap verdim "Hoş buldum." Bagajdan valizimi alıp eve girdik.

"Burayı senin için ayarladım. Rahatına bak senden başka kimse kalmayacak." Eve kısaca bir göz attıktan sonra tek kişi için gayet ideal bir ev olduğunu gördüm.

"Koray sana ne kadar teşekkür etsem az. Bu evin fiyatı ne kadar? Kiralık mı?"

"Ev benim. Senin için hazırladım, paranı kazanmaya başladığında kendine ev tutabilirsin ama iş dolayısıyla sürekli aynı şehirde kalmayacaksın, biliyorsun."

Kafamı sallayıp tekrar teşekkür ettim. "Peki sen nerde kalacaksın? Benim yüzümden evinden oldun." Kaşlarını çatıp omzumu sıktı. "Sen merak etme benim kalacak çok yerim var." Göz kırpıp kapıya yöneldi. "Ben şimdi çıkıyorum sen de bugünü kendine ayır, dinlen biraz. Yarın sana menajer teklifiyle geleceğim."

Koray gittikten sonra valizimi odalardan birine çıkartıp birazını yerleştirdim. Katlamadan koyduğum için kırışmışlardı. Beş dakikalık bir arama sonucunda ütü bulduktan sonra yarın giyeceğim kıyafetleri ütüledim.

Ardından kısa bir duşa girip rahatladım. Kendime kahve yapmak için aşağı inmiştim. O sıra da telefonum çaldı.

Annem arıyordu. Ne diyeceğini az çok kestirebiliyordum. "Yağmur?" Annemin sesi gayet güzel geliyordu. Hiçbir şeyden etkilenmemiş gibi, bunu bekler gibi.

"Ne zaman geleceksin Yağmur? Lütfen çocukça davranmayı kes. Oralarda yalnız başına yapamazsın." Cezveye dökmek için tuttuğum kahveyi bırakıp tamamen telefona odaklandım. "Ben çocuk değilim anne. Ayrıca sen durumun ciddiyetinin farkında değilsin sanırım. Bir daha oraya gelmeyeceğim."

Özgür HisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin