Kusursuz Varis

Bölüm 12: Ejderhalar!?

"Tam burada bu şatoda her şeyin saklanmış olduğu yerde eğer sorarsan asla öğrenemezsin. Öğrenirsen sorman yeterli." diyebildi. Jessica ihtiyaç odası olduğunu anlamıştı. Helena'ya teşekkürlerini sunup gitmesi gerektiği için özür dileyerek kuleden ayrıldı. Onun ayrılmasıyla kuledeki büyülerde kalktı ve Helena'nın diğer en yakın insan dostlarından biri geldi...

Bölüm başı

Jessica akşam yemeğine çok az kaldığı için hızlı adımlar ile ihtiyaç odasının olduğu koridora ilerledi. Yemeğe birkaç dakika geç kalmasının normal karşılanacağını düşünüyordu. Koridorun merkezine ulaştığında 'Rowena Ravenclaw'ın diademini bulmaya ihtiyacım var.' diye düşünerek 3 kez volta attı. Kapı zorlamasına rağmen açılmadığında bu sefer de 'Her şeyin saklandığı odaya ihtiyacım var' diye düşünerek 3 kez daha volta attı. Odanın kapısını açıp içeri girdiğinde devasa eşya tepecikleriyle karşılaştı. Kimse girmesin diye kapıyı kapatıp o odadan çıkarken koridor da birilerinin olup olmadığını anlamasına yarayacak bir büyü fısıldadı.

İçeriye daha detaylıca bakmaya -bir şarkı mırıldanarak- başlamıştı ki bir anda odadaki bütün pikaplardan şarkının sözleri duyuldu. Şimdi bir yandan çalan şarkılara eşlik ediyor bir diğer yandan ise diademi arıyordu. Yarım saat sonra -neredeyse sekizinci şarkı biterken- on sekiz tepecikten dokuzuncusu iyice etrafa dağılmış bir şekilde iken onuncunun tepesinde sıkışmış durumdaki -sıkça gittiği Ravenclaw ortak salonundaki tablosundan tanıdığı- diademi gördü. Mutlulukla için gömüldüğü eşyalardan sıyrılarak oraya doğru ilerledi. Dokunduğu zaman etrafa yoğun bir enerji yayarak hortkuluğu parçaladığı için hemen çantasında duran eldivenlerini giyerek diademi çantasının içine yerleştirdi. Dağılmış eşya tepeleri odanın kapısına kadar olan bütün yolu kapattığı için aklından hoş bir oturma alanı geçirerek etrafındaki eşyaların bir anda kaybolmasını sağladı. Hâlâ biraz zamanı olduğu için dinlenmek adına kendini oldukça rahat görünen koltuğa attı.



Birkaç dakika sonunda yeterince dinlendiğine kanaat getirerek ayağa kalkıp odadan çıktı. Yemeğe inmek adına merdivene ilerlerken asasını koridora doğrultarak büyüyü kaldırdı. Daha sonrasında bir sıkıntı yaşamamak adına eldivenleriyle yemeğe indiğinde normalden biraz geç kaldığını hem koridorlarda kimse olmadığından hem de büyük salona girdiği gibi başta Hufflepuff öğrencilerininkiler olmak üzere ona dönen endişeli bakışlarla anlamıştı. Hızlı adımlarla ona ayrılmış yere -Fleur ve Gabriella'nın arasına- oturdu. Sorguları başlamadan önce ağzını doldurmaya karar vermişti ki bu sayede cevap vermek için düşünmeye süre kazanmış olacaktı. Kızlar, salondaki insanlar bir dakikanın ardından önlerine döndüğü gibi konuşmaya başladılar;
(~Fleur'un, -Gabriella'nın, = Jessica'nın)

-Nerede kaldın endişelendik? Sen yemeklere hiç geç kalmazsın, hele ki akşam yemeklerine asla!

~Evet ama daha da önemlisi görevi duydun mu? Biz-
(Jessica tam orada elini uzatıp Fleur'un sözünü kesti ve ağzındakini bitirerek konuştu.)

=Öncelikle gayet iyiyim sadece kitap okurken dalıp zamanı kaçırmışım. Ayrıca görevi duymak istemiyorum. *İnanmalarını umarak yemeğine devam etti.*

~İşe yaramadı küçük hanım eğer gerçekten sadece kitap okuyor olsaydın hava da soğuk olduğu için ortak salonunda, kütüphane de veya burada olurdun ama röportajdan sonra seni en son Ravenclaw ortak salonunda yeni kitaplar alırken görülmüşsün. Dökül bakalım.

-Ayrıca o kadar da aç değilsin, hiç olmadın, sürekli yeni şeyleri ağzına tıkmayı bırak. *Gün boyunca bir şeyler tıkınıp durduğunu görmüştü.*