EZRA (GÜZEL SEVENLER SERİSİ)

1 bölüm.

   
      İYİ OKUMALAR.....

   
                  1 BÖLÜM.(Beklenmedik.)

    
         Karşısındaki kadına endişeyle bakıyordu Ezra. Zira önünde başını yere eğmiş sesi sedası çıkmayan bu kız kaç yıllık arkadaşına hiç benzemiyordu. Nerdeyse çocukluğundan beri tanıyordu Bukeyi.
Hem çocukluk arkadaşı hemde sevdiği adamın kardeşiydi.
Bir an aklına Azat gelince yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu genç
kadının. Ne çok özlemişti onu.
Kendisini toparlayıp karşısında susan kadına baktı.

""Buke konuş artık ne oldu?
Bu ne hal böyle?"" Genç kadının endişeli çıkan sesi biraz daha utandırmıştı Bukeyi. Nasıl söyleyecekti ki gerçekleri. Canından bile fazla sevdiğin abim başkasıyla mı kaçtı diyecekti.
Artık konuşma zamanıydı ne olacaksa olsun diye düşündü Buke.

""Ezra abim raşit ağanın kızıyla kaçmış.""

Duyduğu kısacık cümleyi idrak etmekte zorlanmıştı Ezra. Sevdiği adam başkasıyla mı kaçmıştı. Kafasını olumsuzca salladı. Bu olamazdı her gün ona olan sevgisini dile getiren adam bu olamazdı. O kıyamazdı ki sevdiğine.
Dolan gözlerini Bukeye çevirdi.
Göz bebeklerine kadar titreyen kadın , acizliğine lanet etti.

""Buke yalnış anlaşılma olmuştur.
Azat böyle bir şey yapmaz ki.
Sende biliyorsun beni ne kadar sevdiğini.""

Bukenın içi acımıştı çaresizce fısıldayan arkadaşına.
Ve bir kez daha lanet etmişti abisi olacak adama. Yine de yanında olacaktı abisinin yıktıklarını kendisi inşa edecekti.
En azından bunu borçluydu arkadaşına.

""Ezra kardeşim biliyorum çok zor.
Kabul etmek istemiyorsun ama duydukların gerçek. Abim gitti o kızla.""

Bukenin söylediği her söz biraz daha yaktı kadının canını.
Kalbine batan hançermiydi yoksa sevdasımı.
Yerden kalkacak gücü kendinde bulamayan kadın gözlerini kapatıp elini kalbine koydu.
İçinden geçenlerin gerçek olduğunu elbet görecekti ama geç olacaktı her şey için.
Eli kalbinde olan kadın acıyla fısıdadı.

""Dilerim hiç mutlu olmayasın Azat ağa. Ben nasıl yandıysam sende öyle yanasın. Her mutlu olduğun an gözlerinin önüne beni getirip ,her karına baktığında ismimi zikr edesin.""

Gözlerindeki hüzünle evinin önüne gelmişti genç kadın.
Ne zaman içeri girmek istese yapamıyor bir türlü giremiyordu içeriye. Bu koca Midyat bile fazla gelmeye başlamıştı ona. Sonunda kendini biraz da olsa toparlayan Ezra girmişti konaktan içeriye. Yakında başına gelecekleri bilmeden.

*****

Midyatın başka bir yerinde bir yürek daha yanıyordu. Sevdiği kadının ihanetini hazmedemiyordu genç adam. Ne kadar öfkeden deliye dönse de kalbindeki acı ihanetin önüne geçiyordu. Uçuruma biraz daha yaklaşan Mirza acıyla haykırdı. Dudaklarından çıkan her bir yemin biraz daha yaktı Midyat topraklarını.

""Ben Mirza Hancıoğlu !
Bütün Midyat şahidim olsun ki asla affetmiycem.
Bir daha hiç bir kadına güvenmiycem.""

Mirzanın dudaklarından çıkan her bir yemin can buldu Midyatın güzel sokaklarında.
   Ama daha bilmiyordu ki zamanı geldiğinde  yeminlerini birer birer kendisi bozacaktı.

   Arabasına binip konağa giden adam Hancıoğlu konağındaki kıyametden bihaberdi.
 
  *******

    Midyat sokaklarında  yine büyük bir fırtına kopuyordu.
  Değirmenci konağının büyük oğlu Berzan  , Hancıoğullarının büyük kızı Havini kaçırmıştı.
  Her kes bir köşesine çekilmiş fırtına öncesi sessizliğin getireceği felaketi bekliyordu.

   Hancıoğullarının büyüğü olan serhat ağa fazlasıyla öfkeliydi.
  Her zaman üzerine titrediği  canını bile vereceği göz bebeği onu hiçe saymış , tanımadığı bir adamla kaçmıştı.
   Bunun bedelinin ağır olacağını biliyordu.
   Aşiretin başında olmasına rağmen diğerlerinin ayağa kalkacağına adı gibi emindi.
  Bir kez daha lanet etti bu diyarın kan kokan kurallarına.

   Büyük kapının açılmasıyla bakışlarını her şeyden habersiz olan büyük oğlu Mirzaya çevirdi.

  Mirza her şeyden habersiz adımlamıştı hayellerinin yıkıldığı eve.
  Ne çok istemişti güzel gözlüsünü bu eve gelin etmeyi.
  Bütün ömrünü sevdiği tek kadına adamayı.
  Ama hiç bir zaman görmemişti sevdiği kadının gözlerindeki yangını.

   Odasına çıkmak için merdivenlere yönelince babası durdurdu oğlunu.
Oda farkındaydı oğlundaki yıkımın.
Midyat sokaklarında her şey duyulurdu.
  Oda duymuştu olanları.

    "Mirza önemli bir konu var gel hele."
Mirza tam itiraz edecekken babasının gözlerinde takılı kaldı bir süre.
  Babasının sarsılmaz duruşu gitmiş , her zaman keskin bakan gözlerinde büyük bir enkaz vardı bugün.
   Büyük bir sorun olduğunu anlamıştı anlamasına ama olayların merkezinde olacağını hesaba katamamıştı.

"Buyur baba bir diyeceğin mi vardı?"

  Sedat ağa kısa bir an için kaçırdı gözlerini oğlundan.
Duyduğu zaman kıyametin kopacağını adı gibi biliyordu ama elden de birşey gelmiyordu.

  " Havin.......   değirmencilerin oğluyla kaçmış."
  Mirza ilk önce idrak edemedi duyduklarını.
  Daha sonra anladığı gerçekle bir kez daha yıkıldı.
  Sabah sevdiği kadın ihanetini tadan adam şimdi canından çok sevdiği kardeşinin ihanetini tadıyordu.

  Kalbindeki acı yerini büyük bir öfkeye bırakırken hiç düşünmeden arabasına yöneldi Mirza ağa.
  Artık hiç bir şey esgisi gibi olmayacaktı.
  Kader ağlarını örecek ,her kes nasibine düşeni alacaktı.

 
     İlk bölüm sizce nasıldı?
 
  Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.

  Sizi seviyorum tatlı okurlarım.