4 bölüm.

453 68 67
                                    


İyi okumalarr....


Her kes merakla diğer aşiret ağası olan hazar ağanın ne diyeceğini merak ediyordu.
Sonunda dilindeki kelimleri birer zehirli ok gibi sapladı her kesin yüreğine.

"Ben derim ki berdel olsun .
Hancıoğullarının büyük oğlu Mirzayla , Değirmencilerin büyük kızı Ezrayı evlendirelim."

Her kes şaşkın bir şekilde hazar ağaya bakıyordu.
Ezraysa duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu.
Zira böyle bir şey olmasını kabul edemezdi.
Sevmediği bir adamla mutlu olamazdı.
O böyle hayal etmemişti ki düğününü.
Sevdiği adama Azata giyecekti bembeyaz gelinliğini.
Şimdiyse karşısındaki bu adam en çok istediği hayallerini birer birer yok ediyordu.

Diğer tarafta Mirza duyduklarını hazmedemiyordu.
Nasıl başka bir kadını karısı yapardı ki.
Onun kalbinde tek bir kişi olmuştu.
Sonuna kadarda öyle olacaktı.
Öfkeli çıkan sesine engel olamadan konuştu.

"Ben kimsenin aşkına kurban olmam.
Tek bir kadını sevdim ve bu asla değişmeyecek."

Sözlerini bitirir bitirmez ağa konuşmaya çalıştı fakat bu kezde Ezra böldü sözlerini.

"Ben asla sinin kurallarınıza boyun eymem.
Tanımadığım bir adamla berdel uğruna evlenmem."

İki genç konağı terk ederken diğerleri endişeliydi.
Zira iki genç acı bir şekilde ölümü tadacak , daha kavuşamadan sonsuza dek ayrılacaktı.

Ezra konağın önündeki sokağa giderken Mirza da takib etmişti onu.
Bir süre sonra Ezra takib edildiğini anlayınca arkasını döndü.
Tabi Mirzayı görmeği beklemiyordu.
Kaşlarını çatıp sinirle soludu.

"Sen hangi cesaretle takip ediyorsun beni ?" Ezranın ciddiyetle sorduğu soru Mirzayı güldürmüştü.

Bir kaç adım atıp Ezraya yaklaşırken genç kadın çoktan gerilemiş sırtını soğuk duvara yaslamıştı.

Bunu fırsat bilen Mirza biraz daha yaklaştı genç kadına.
Yüzündeki alaylı sırıtışı gizleme gereği duymadan usluca fısıldadı dudaklarına.

"Seninle asla evlenmem.
Zaten nasıl bir kadın olduğunu çok iyi bir şekilde anladım."

Duyduğu sözler genç kadını şaşırtırken şaşkınlığı saf öfkeye dönüşmüştü.
Bu kez ellerini genç adamın gövdesine koyup var gücüyle itti.

"Mirza ağa lafı dolandırma da açık açık söyle ne demek istediğini."

Mirza daha da öfkelendi Ezranın konuşmasıyla.
Daha fazla tahammül edemeden bağırdı var gücüyle.

"Ben bir tek Dicleyi sevdim.
Bir tek onu istedim.
Boş hayallere kapılıp da bana aşık olma.
Üstelik arkadaşının sevdiği adam olduğumu bil."

Ezra bu kez gülmeye başladı.
Boş sokakta kahkahaları yankılanıyordu.
Mirzaysa durmuş delirmiş gibi gülen kadını izliyordu şaşkınlıkla.
Sonunda gülmesi duran Ezra alayla konuştu.

"Hangi aşkdan bahsediyorsun sen ?
Sevdiğin kadın seni bırakıp gitti.
Bir başka adama kaçtı.
Bu kadar düştünmü ki hala ona sevgi besliyorsun.
Belki çoktan evlenmiştir bi......."

Lafını kesen şey yüzüne yadiği ağır tokattı.
Olayın şokuyla eli yüzünde kalırken gözleri doldu.
Böyle bir atak beklemiyordu.
Kimi kandırıyordu ki Mirza ağa tamda böyle bir adamdı.

Yüzünü hiç ona taraf dönmeden usluca ayrıldı yanından.
Hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı artık.

Mirzaysa hala olayın etkisinde kalmış , eline bakıyordu.
Hala aklı almıyordu.
Nasıl böyle bir hata yapmıştı ki.
Bir kadına el kaldırmak onun kitabında yazmazdı.
Peki neden böyle birşey yapmıştı.
Duyduklarının gerçekliğiyle canı yandığı içinmi.
Onunda canının kendi canı kadar yanması içinmi.
Yüzünü buruşturup acıyla fısıldadı.

Giderken benimde benliyimi götürdün be acımasız kadın.

Yeni bölüm nasıldı ?

Umarım beğenmişsinizdir.

Seviliyorsunuz.

EZRA (GÜZEL SEVENLER SERİSİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin