İyi okumalar......
Ezra yaşadığı şokla yürüyordu boş sokaklarda.
Gözlerindeki yaşlar takip ediyordu bir birini.
Yüzünü buruşturup acıyla fısıldadı.Ne bekliyorsun ki Ezra , Azat bile seni sevmemişken kimlerden merhamet bekliyorsun.
Saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp devam etti boş sokakta yürümeye.
Biraz daha yürüdükten sonra uçsuz bucaksız bir uçurumun önüne gelmişti.
Yüzüne vuran rüzgar saçlarını dalgalandırırken , hafiften titriyordu bedeni.
Bu bir kaç günde ne kadar ağır şeyler yaşamıştı.
Her defasında daha fazla üzülmem demiş dahada gömülmüştü acıların dipsiz kuyularına.
Gözlerini kapattı sıkıca , sanki rüzgarı daha da sert bir şekilde hissetmek ister gibi.
Yüzüne sertce vuran rüzgar biraz daha kendine getirmişti onu.
Bir adım daha atıp uçurumun tam ucuna geldi.
Gözlerini kapalı tutarken kollarını yana doğru açmıştı.
Uzaktan bakılınca uçmaya hazırlanan kuşa benziyordu.Belinde hissetdiği sıcak , iri ellerle titredi Ezra.
Arkasını dönmeye gerek duymadan hissetmişti kim olduğunu.
Mirza kendisine bir kaç adım uzaklıktaki kızı izliyordu.
Ezra uçurumun tam dibine yaklaşınca korkmuş hızla ona yaklaşıp kucaklamıştı.Ezraysa bu yakınlıktan fazlasıyla rahatsız olmuş , hiç düşünmeden itmişti genç adamı.
"Bir daha sakın dokunma bana !"
Ezranın sert çıkan sesi germişti genç adamı.
Oda farkındaydı yapdığı hatanın.
Bu yüzden fazla üstelemeden konuşmaya başladı alacağı cevabın ağırlığını bilmeden."Düşücektin o yüzden tuttum.
Ayrıca deminki tatsız olay için özür dilerim.
Ben öyle bir insan değilim.
Bir an öfkeme yenildim."Durgun çıkan sesi pişmanlığını kanıtlıyordu.
Ama yine de yaptığı hata kolay kolay affedile bilecek bir şey değildi.
" Düşersem düşeyim sana ne !
Her defasında beni tutamazsın sen.
Ayrıca seni asla affetmiycem.
Önce bir kadına nasıl davranılır onu öğren sonra gel karşıma."Ezra bütün öfkesini kusmuş , bir hışımla uzaklaşmıştı Mirza ağanın yanından.
Mirzaysa durmuş önündeki boşluğa bakıyordu.
Gözü boşlukta olsa da aklı patavatsız kızın sarf ettiği sözlerdeydi.Kaşlarını çatıp öfkeyle soludu.
Ama bu öfkesi ilk kez başkasına değilde kendineydi.
Sert adımlarla arabasına yürüyüp sürücü koltuğuna geçti.
Arabayı son hız kullanırken tek isteği bir an önce konağa varıp kararını kesin bir dille bildirmekti.Hayatına başka bir kadın almak istemiyordu.
Ne kadar Dicle ona ihanet etmiş olsa da o asla böyle bir şey yapmazdı.
Zamanla unutacaktı Dicleyi.
Hatta belki yine aşık olacaktı ama acısı bu kadar tazeyken değil.Arabayı konağın önüne parkedip indi.
Korumalar saygıyla eyilirken Mirza baş selamı verip içeri geti.Her kes dikkatle Mirza ağayı süzüyor bu kadar sakin olmasına anlam veremiyordular.
Zira bu sakinliğin fırtına öncesi sakinlik olduğunun da farkındaydılar.Diğer yandan da Ezra konağa gelmiş babasının odasına çıkmıştı direk.
Kapıyı hafifçe çalıp gir sesini duyunca içeri girdi.
Ezra ilk kez böyle görüyordu babasını.
Her zaman güven veren gülümsemesi gitmiş , yerini büyük bir çaresizlik almıştı." Ezra Hancıoğullarının oğlu Mirzayla evleneceksin !"
Yeni bölüm nasıldı ?
Yorumlarınız ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZRA (GÜZEL SEVENLER SERİSİ)
Fiksi Remaja""Yeter"" diğe bağırdı siyah harelerini büyük bir öfke sararken. ""Bu bizim kaderimiz !"" Yeşillerinden damlayan her bir damla yüreğine batarken oda bağırdı. ""Anlamıyormusun bu bizim kaderimiz değil mecburiyetimiz !"" kapak yapımı @writ...