Yeni bir bölümle karşınızdayım.Umarım beğenirsiniz canlarım.
Ezra oturmuş bir sağa bir sola giden babasını seyrediyordu.
Oda farkındaydı ortalığın fena halde karışacağının.
Abisi Berzan Hancıoğullarından kız kaçırmıştı.
Şimdiyse her kes diken üstündeydi.
Babası konağın ortasında dört dönüyor , annesi bir köşeye çekilmiş ağlıyor , kardeşleriyse annelerini teselli ediyordu.
Ezra bir süre daha izledi konaktaki karmaşayı.
İçinde tarif edemeyeceği bir korku vardı.
Her zaman hislerine güvenen biri olduğu için daha da panikliyordu.Konağın kapısı bir anda sert bir şekilde çalmaya başlamıştı.
Ezra duyduğu sesle sıçrarken diğerleri kapıya dönmüştü.
Kapı açılınca her kes nefesini tutmuş Hancıoğullarının büyük oğlu Mirzaya bakıyordu.Mirza her kesi dikkatle incelerken gözleri Ezrada takılı kaldı.
Hemen tanımıştı onu.
Adının Ezra olduğunu hatırlıyordu.
Onu bir kaç kez sevdiği kadının Diclenin yanında görmüştü.
Yine de fazla üstelemeden çekti bakışlarını ."Şerefsiz oğlun kardeşimi kaçırmış.
Bulduğum zaman ikisinin de cezasını kendim vericem.
Şimdiden cenaze işlemlerine hazır olun."
Tehditkar çıkan sesi her kesi endişelendirmiş Ezranın kalbine bir ok gibi saplanmıştı.Ezra kimseye görünmeden çıkmıştı Mirzanın arkasından.
Arabasına yaklaşan adamı görünce direkt koşmuş hiç düşünmeden yapışmıştı koluna.Kolunun tutulmasıyla arkasını dönen adam karşısında Ezrayı görmeyi beklemiyordu.
" Bu kadar cani olamazsın öz kardeşini öldüremezsin." Endişeden titreyen sesi hiçte yardımcı olmuyordu Ezraya.
"Benim kararlarımı sorgulamak sana düşmez.
Şimdi çekil önümden."Sert sesi itiraz istemezken Ezra geri çekilmişti.
Zira adamın öfkesini biliyordu.Ama pes edemezdi işin ucunda abisi vardı.
Tam tekrar bir şey söyleyecekti ki bir kaç araba konağın önünde durdu.
Ezra kim olduklarını anlamaya çalışırken bir kaç aşiret ağasını tanımıştı.
Şimdi yüreğindeki korku daha da artmış bütün bedenine yayılmıştı.
Aşiret buraya kadar geldiyse artık her şey için çok geçti.
Bu gerçeği bütün iliklerine kadar hisseden Ezra sendeledi.
Yanı başında olan Mirza ağa Ezranın düşeceğini görürken refleks olarak sarıldı beline.Bu duruma şahit olan aşiret ağası çoktan kurmuştu kafasındaki pilanları.
Her ayrıntısına kadar düşündüğü pilan aslında çoğu kişinin yıkımı olacaktı.
Ölüm kokan bu pilanda kaç beden mahkum olacaktı mutsuzluğa.
Biraz kısa oldu ama umarım beğenirsiniz.Seviliyorsunuzzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZRA (GÜZEL SEVENLER SERİSİ)
Teen Fiction""Yeter"" diğe bağırdı siyah harelerini büyük bir öfke sararken. ""Bu bizim kaderimiz !"" Yeşillerinden damlayan her bir damla yüreğine batarken oda bağırdı. ""Anlamıyormusun bu bizim kaderimiz değil mecburiyetimiz !"" kapak yapımı @writ...