İyi okumalar.....İki genç kurulan pilanlardan habersiz bir birine bakıyordu.
Ezra bu yakınlığın fazla olduğunu düşünmüş olacak ki geri çeklidi.
Kızaran yanaklarını saklamak adına yüzünü aşiret ağalarına döndü.
Her biri ağır adımlarla konağa ilerliyor , verecekleri infaz kararına bir adım daha yaklaşıyorlardı.Ezra ne yapacağını düşünürken çaresizce Mirzaya baktı.
Mirzanın da Ezradan bir farkı yoktu.
Demin esip gürleyen kendisi değilmiş gibi ,şimdi içini büyük bir korku sarmıştı.
Ya kardeşinin ölüm emri verilirse ?
O zaman nasıl kaldırırdı bu acıyı.
Düşüncelerinden cılız bir sesle sıyrıldı."Mirza ağa bir şeyler yapmalıyız.
Yoksa ikisi de ölecek."Mirza biçimli kaşlarını çatıp mümkünmüş gibi biraz daha gerildi.
Oda bir ağaydı onunda söz hakkı vardı elbet.
Ezraya bir şey söyleme gereği duymadan konağa ilerledi.
Ezra da mecburen takip etti önündeki ukala adamı.Konağa yaklaştıklarında bir araba daha durdu önlerinde.
Arabadan inenlerle Ezranın korkusu daha da artmıştı.
Bir kaç koruma Berzanla Havini sürükleyerek getiriyordu.
Havinde bir sorun olmasa da Berzanın yüzünde ufak tefek yaralar vardı.
O an biraz daha ezildi Ezranın yüreği.
Kıyamadığı abisini hırpalamış , ne hale getirmiştiler.
Yüzünü buruşturup abisine koştu.
Sım sıkı sarılıp güven veren kokusunu soludu bir süre.
Mirza geride durmuş boş gözlerle izliyordu onları.
Yüreği ne kadar yansa da fazlasıyla kızgındı kardeşine.
Böyle bir şey yapmasını kabullenemiyordu.
Dicleyse kenarda durmuş dolu gözleriyle abisine bakıyordu.
Oda farkındaydı Mirza ağanın onu asla affetmeyeceğinin.
Ezra abisinden ayrılıp yüzünü Dicleye döndü.
Dokunsan ağlayacak gibi durduğunu görünce hiç düşünmeden sardı onu abisi gibi.
Dicle ilk önce şaşırsa da mutlulukla karşılık verdi sarılmasına."Merak etmeyin hiç bir şey olmayacak.
Babam izin vermez size birşey olmasına.
Bende sizin yanınızdayım."İki genç duyduklarıyla gülümsedi.
Berzan bir kez daha hayran kadı kardeşinin şefkat dolu kalbine.
O an bir dilek diledi olacaklardan habarsiz.Dilerim ki seni çok seven bir adamla karşılaşırsın kardeşim.
Korumalar onları içeri sürükleken Ezra da arkalarından gitmişti.
Mirza olan biteni uzaktan izlemiş en sonunda ağır adımlarla takip etmişti kaçak çifti.Berzanla Havin başlarını öne eğmiş aşiret ağalarının önünde bekliyordu.
Her kes susmuş verilecek kararın ağırlığı altında eziliyor ,gencecik çiftin yaşaması için dua ediyordu.Ezraysa bir köşeye sinmiş aşiret ağalarını izliyordu.
Sonunda en büyük aşiret ağası olan serhat ağa konuştu."Havin benim kızımdır.
Ama törelere karşı geldi.
Yapmaması gereken büyük bir hata yaptı.
Cezası neyse verilecek.
Fikirlerinizi belirtin lütfen."Serhat ağanın sert çıkan sesi iyice germişti ortamı.
İlk konuşan elli yaşlarının sonlarında olan hafif kilolu sert yüz hatlarına sahip olan reşat ağaydı."İkisi de atalarına karşı geldi cezası ölümdür."
Duyduğu sözlerle bütün bedenini öfke sarmıştı genç kadının.
Ne demek ölümdü.
Bu saçma kurallar ne zaman bitecekti.
Bir başkasını öldürmek bu kadar kolaymıydı.
Daha fazla sessiz kalamadı bu duruma."Ne dersin sen reşat ağa abimin ölmesine asla izin vermem."
Her kes nefesini tutmuş olacak karmaşayı bekliyordu.
Zira kimse baş kaldırmamıştı aşirete.
Bu kız cesaret sanarak büyük bir aptallık yapmıştı.Mirza yanındaki kadına baka kalmıştı.
Konuşurken kararlı çıkan sesi , gözlerindeki kararlı ifadesi ,sarsılmaz duruşu gerçekten de hayran olunmayacak gibi değildi.
"Sen aşirete karşımı geliyorsun.
Bu ne küstahlık.
Onların işlediği suçun cezası ölüm....."Ezra daha fazla tahammül edemeden kesti yüreğinde zerre kadar merhamet olmayan adamın sözünü.
"Sen hangi suçtan bahsediyorsun reşat ağa.
Sevmek ne zamandan beri suç olmuştur.
Allahın verdiği canı sen alamazsın.
Bizim size verecek bir canımız yoktur.
Bunu böyle bilin."Her kes şaşırmış bir şekilde Ezraya bakarken.
Berzan bir kez daha gurur duydu cesur kardeşiyle.
Mirza ağa Ezranın bütün konuşmasını zihnine hapsetmiş ,her kelimesind3 doğruluk olan düşüncelerine gülümsemişti.
İlk kez Dicleden başka bir kız gülümsetmişti Mirza ağayı."Benim başka bir fikrim var ağalar."
Aşiret ağalarından biri yeni bir fikir sunuyordu konaktakilere.
Tabi bu fikrin ne kadar cazip olduğu tartışılırdı.
Bütün nefesler tutulmuş verilecek yeni kararı korkuyla bekliyorlardı.
Belki de anlamışlardı iki kişinin daha hayattayken gömüleceğini.
İşte yeni bir dönüm noktası başlıyordu.
Yeni bölüm nasıldı?
Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZRA (GÜZEL SEVENLER SERİSİ)
Fiksi Remaja""Yeter"" diğe bağırdı siyah harelerini büyük bir öfke sararken. ""Bu bizim kaderimiz !"" Yeşillerinden damlayan her bir damla yüreğine batarken oda bağırdı. ""Anlamıyormusun bu bizim kaderimiz değil mecburiyetimiz !"" kapak yapımı @writ...