2.Bölüm

2K 145 201
                                    

Hayat size bazen sizden habersiz  güzellikler yapardı. Şu an iki genç hayatın onlara yapmış olduğu en büyük güzelliğe bakıp daha da hayran kalıyorlardı.

Karşılarında duran beden,güneş gibi sarı saçlı,kar kadar beyaz tenli,yüzüne altın oranla sabitlenmiş gibi duran minik burnu ve kedilerinkine benzeyen küçük gözleriyle adeta iki genci büyülemişti.

Üçü de konuşmuyor sanki birbirlerinin yüzlerini hiç unutmamak için zihinlerinde kazıyorlardı. Aralarında geçen tuhaf bakışma kook'un sözleriyle bozuldu."iyi misin o adam birşey yaptı mı?" Kook'un gözleri hala onlara dolu irislere bakan bedendeidi. Nasıl bu kadar güzel olabilir diye geçirdi içinden. Dağılmış saçları,kızarık gözleri ve burnu , hala korkuyla gittikçe küçülen bedeni kusursuz dedi.Adeta kusursuz.

"İ-iyiyim çok teşekkürler siz olmasaydınız o a-adam ban-" cümlesini bitiremeden tekrar ağlamaya başladı. Zor geliyordu artık herşey ona. Bunca zamana kadar iyi dayanmıştı aslında. Şimdi içinde tutmaktan bıkmışcasına boşaltıyordu ne varsa."fesat anlamayın amk duygu boşalması yaşıyor"

Sarışın gencin tekrar ağlamaya  başlamasıyla tae ve kook içlerinde bir şeylerin acıyıp sızladığını hissettiler. Onlar tabiki duygusuz insanlar değildi. Onlarda acılar çekip üzülmüşlerdi. Ama bu duyguları hep en yakınındaki insanlar için yaşamışken neden daha on dakikadır tanıdıkları bir çocuğa üzüldüklerini hatta kalplerinin acıdığını anlamışlardı.

Tae bir elini çekingence sarışın çocuğun koluna koydu. Bu dokunuş onu titretse de bunu önemsemeden "su ister misin sakinleşmene yardımcı olur hım?" Ağlayan genç kafasını kaldırıp ona soruyu yönelten kişiye baktı. Şu an bu haliyle normalden daha çirkin ve tiksindirici olduğunu düşünüyordu. Diğerlerinin dediği gibi o kimsenin yüzünü görmek istemediği kadar çirkindi. Fakat karşısındaki iki kişi onun cennetten filan geldiğini düşünüyorlardı.

Yavaşça başını salladı. Bir an önce sakinleşip gitmesi gerekiyordu. Daha fazla birilerine yük olmak istemiyordu.tae sarışının baş sallamasıyla yerinden kalkıp az önce sokağın bir köşesine fırlattığı çantasından su şişesini ve birde mendil çıkartıp tekrar yanlarına gitti. O sırada kook büyümüş göz bebeklerini ve hızla atan kalbini umursamadan karşısındaki bedenin kusursuz yüzünü,güzel tenini ve burnunun üstündeki özenle yerleştirilmiş gibi olan çillerini inceliyordu.

Taenin ona uzattığı suyu ve mendili alıp ufak bir teşekkür mırıldandı. Sevmezdi insanlara yük olmayı. Gerçi ona göre yük olmaktan başka bir işe yaramazdı. İlk önce anne babasına sonra amcasına şimdide adlarını bile bilmediği iki kurtarıcı ya. Evet onlara öyle bir isim vermişti. Adeta kurtarıcı iki melek gibi imdadına yetişmişler di.

Sarışın çocuk iyice kendine gelmişti. Artık ağlamıyor iç çekişleri de neredeyse sona ermişti. Görüş açısının netleşmesiyle yanındaki bedenleri incelemeye başladı. Solunda, kahverengi saçları alnını açık bırakmış, her halinden kaslı olduğu belli,yüzündeki tüm organları harika bir uyuma içerisinde olan gence baktı. İçinden tanrı onun için bayağı uğraşmışa benziyor diye geçirdi. Zira onun gördüğü en yakışıklı erkeklerden birisi olduğuna emindi.

Daha sonra bakışlarını zar zor diğer gence çıkarttı. Tanrı bu gün tüm harika kullarını bana göndermiş anlaşılan dedi tekrar içinden. Çünkü bu çocukta hayatında gördüğü en yakışıklı kişilerden di. Kumral kıvırcık saçları anlına dökülmüş esmer teniyle harika bir ahenk içerisindeydi. Diğer beden kadar kaslı değildi fakat kendisinden kat ve kat iriydi. İçinden hangisinin daha yakışıklı olduğunu tartışmış ama bir sonuca varamamıştı. Çünkü ikisi de mükemmel görünüyordu.

SAVİOR [Taegikook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin