DicBar partide el ele

808 54 8
                                    

14/02/21

Dicle çekinerek Barış'a baktı. Barış ne kadar artık aralarında olan özel hisleri herkese açıklamak istese de Dicle hala bu konuda kararsız ve çekingendi.

Barış, Dicle'nin parmaklarıyla oynarken Dicle kolunun üzerine yaslanmış Barış'ı izliyordu bir yandan da bunun doğru bir karar olup olmadığını düşünüyordu.

Barış, Dicle'nin bu düşünceli halini fark edince kafasını aynı onun gibi koltuğa yasladı ve gözlerini kısarak ona baktı.

"Neyi düşünüyorsun?"

Dicle gözlerini Barış'ın ellerinden çekip gözlerine baktı. Derin bir nefes verip destek almak istercesine Barış'ın elini tuttu.

"Herkesin bizi öğrenecek olması.."

"Herkes bize saygı duyacağına eminim."

Birkaç saniye durup yüzünü ekşitip Dicle'ye baktı.

"Başta tabii biraz sorun çıkarabilirler."

Elini havaya kaldırıp parmaklarıyla küçük bir işaret yaptı. Bunu Dicle gülsün diye yapmıştı, başarılı da oldu. Dicle gülerek elini aynı şekilde yaptıktan sonra havaya kaldırdı.

"O 'biraz' bizim başımıza büyük işler açabilir, farkındasın değil mi?"

Dicle için hiçbir sorun yoktu aslında. Her şeyi söyleyip bu sırdan kurtulmayı o da çok istiyordu ama işin sonunda sadece kendisi yoktu. Sadece kendisinin zarar görme ihtimali olsaydı gözünü kırpmadan söylerdi her şeyi. Yıkılacaksa yıkılır, güçlenecekse güçlenirdi, alışıktı çünkü o. Her defasında yıkılmaya, yıkıldıktan sonra sıfırdan başlamaya.. Ama bu sefer Barış vardı ve Barış'ın kendisi yüzünden zarar görmesini istemiyordu. Çünkü Barış kadar kendisi de biliyordu onun ne zorluklarla bugünlere geldiğini. Benzer yollardan geçtiği için empati kurabiliyor ve onun düşmesini istemiyordu.

"Biz seninle ne konuştuk Dicle? Sen bana 'benimle mutsuzluğa da var mısın?' diye sorduğunda ben sana 'seninle mutluluğa da, mutsuzluğa da, her şeye varım' demedim mi?"

"Öyle dedin, biliyorum.. Ama yine de içimde bi korku var Barış."

Barış kafasını eğip gülümseyerek Dicle'ye baktı. Koltukta biraz ileri kayıp ona yaklaştı ve koltuğa yasladığı başını alıp göğsüne yasladı. Parmaklarını Dicle'nin kıvırcık saçlarında dolaştırırken bağını eğip ufak bir öpücük kondurdu saçına.

"Her ne olursa olsun yanındayım Dicle. Kabul de etseler, bize kızsalar da değişmeyecek bu."

Dicle kafasını kaldırıp yüzüne baktı gülümseyerek. Barış, Dicle'nin bu haline gülüp kafasını Dicle'nin başına yasladı.

"Hadi hepsini geçtim. Diyelim biz açıklamadık, bugün olmasa bile bir gün mutlaka ortaya çıkacak biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum.."

Dicle bir anda ayağa kalkıp Barış'a baktı.

"Bizden öğrenmeleri, başka birinden öğrenmelerinden iyidir. Bu akşam her şeyi açıklayacağız."

Barış gülerek Dicle'yi kolundan tutup çekti ve koltuğa düşürdü onu. Onu kısacık öpüp sıkıca sarıldı.

***

Arabadan indiklerinde Barış, Dicle'nin yanında gitti. Barış kolunu uzattığında Dicle Barış'ın elini tutunca Barış kaşlarını kaldırıp Dicle'ye baktı ve gülümsedi. Barış, Dicle'nin yanağına bir öpücük kondurup önüne döndü.

Menajerimi Ara | SenaryolarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin