8. BÖLÜM

133 54 16
                                    

*HATIRLATMA*

*Gitmiyorum kararımı değiştirdim*

_______________________________________

Dediği cümlelerle şok içinde kaldım...

Gitmiyor musun gerçekten?

Evet gitmiyorum

Neden gitmiyorsun?

Biri kalmamı istemiştir belki :)

Kim istemiş?

Bi düşün bakalım

İyice saf rolü oynuyordum ben istemiştim gitmemesini ama o şarkıdan bunu anlayacağını düşünmemiştim zeki çocuk.

Ben tam bunları düşünürken Eylül yanıma geldi:

Ne düşünüyorsun kız öyle dalgın dalgın?

Hiiç hiçbirşey düşünmüyorum.

Neden kafası 5 karış havada teyzeler gibi yeri süzüyorsun?

Eve gitsek mi ya uykum geldi biraz.

Tamam gidelim ama evde ifadeni alacağım.

OFF hadi şunlara seslenip kalkalım.


*Aslıdan devam* :

Her şey için teşekkürler çok güzel bir gündü ama artık kalkalım vakit geç oldu.

Burak ve arkadaşları ne kadar kalmamıza ısrar etseler de gece geç bir vakit olduğu için kalmadık.

Burak sizi ben bırakayım diye ısrar edince Eylül ile ben kabul ettik.

Arabanın arka koltuğuna Eylül ile ikimiz bindik ve yolculuğa başladık, kısa bir sürenin ardından eve vardık tekrardan teşekkür edip bizim eve geçtik Eylül ile bugün kızlar gecesi yapmayı düşünüyordukkk.

_______________________________________

3 saat sonra :

Eylülle tıka basa abur cubur yemiştik ve her yer çöp içindeydi...

Sıra dedikodu vaktiiiii diye gelen Eylüle göz devirdim.

Benim çok uykum var Eylül saat kaç oldu bak gecenin 4'ü yarın okul var yatalım başka gün konuşuruz.

Ne kadar hızlı konuşmuştum bee

Yavaş kızım görende birşey saklıyorsun sanacak

Hiçte bile ben ve birşey saklamak?

Ben orasını bilmem hadi yatalım madem.

Eylüle yatağımı verdim ve bende yanına yer yatağı yaptım ve yattım çünkü vefalı dost olmak bunu gerektirirğğ😎✌🏻

Sabah gözlerimi kapı sesiyle açtım annem bizim kapıyı tıklayordu

Kapıyı açar açmaz ona: "ne var" dedim.

Siz şimdi bana soracaksınız o düğün olayı ne oldu diye o günden beri annemle aram soğuk o adamlar da anneme birkaç tehdit mesajı atmış duyduğum kadarıyla ama birşey
yapacaklarını pek sanmıyorum.

Kahvaltı hazır diyecektim arkadaşını da uyandır gel.

Tamam diye seslenip hemen Eylülün yanına gittim kanka kalk kahvaltı hazır okula yetişmemiz gerekiyor dedim kalkmadı üstüne atladım yine kalkmadı Allah Allah öldü mü acaba diye düşündüm ama elimde kalan son kozu oynadım :

KANKAĞĞĞ KALK BAK ŞURADAKİ TAŞ GİBİ ERKEK DEĞİL Mİ HEMDE SANA BAKIYOR. Der demez yataktan fırladı...

Hani nerede.

O an ben yerde tepine tepine gülüyordum gülmem durmuyordu..

EYLÜL HEMEN ELİNE TELEFONU ALDI VE BENİ VİDEOYA ÇEKMEYE BAŞLADI

D-dur ç-çekme hahshahahahjahahq ddur s-sakın ç-çekme beni ahahqhshhqhahaa

10 dakika sonra gülmem durmuştu ama iş işten geçmişti bu salak videoyu Burağa atmasın mı rezil olmuştum resmen tam bir rezillik.

Acaba okula gitmesem mi diye evin içinde dört dönüyordum.

En sonunda zorla da olsa Eylül kolumdan tutup beni okula sürüklemeye başladı...

Sonunda okula gelmiştik ama Burak oradan bana sırıtıyordu yüzümün utançtan mosmor olduğuna eminim ama dik durmalıyım ki utandığımı anlamasın...

"utanma be ne olacak alt tarafı anıra anıra gülmüşsün yerde tepinirken"
Dedi...

Ne utanacağım be sizden deyip havalı bir şekilde saçlarımı savurdum tam havalı havalı yürüyordum ki taşa takılıp yere yapışmam bir oldu GİTTİ TÜM COOL'LUK...

Arkamdan Burak kahkaha atarak gülüyordu yanağının kenarında küçük bir gamze beliriyordu o güldüğünde, Ne güzel gülüosn beğ zalımın oğlu...

Neyse hemen kendimi topladım ve çok komik sanki anca gül diyerek hemen oradan uzaklaştım... Güne 2 rezillikle başlamıştım ve acaba bugün daha neler olacaktı......





YAŞAM AŞISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin