1

428 99 731
                                    

Medya SAVAŞ

Selamlar; arkadaşlar bu hikaye yeni bir hikaye değildir. 3 yıl önce yazmaya başlamıştım. Ancak haliyle üç yıl önce başladığım için fazlasıyla acemiydi.
Bir zaman sonra da eski bölümlerde ki hataları, acemi yazımları çocukça düşünceleri gördükçe yazma hevesim kaçtı. Ama kurgusu çok güzel olduğu için en baştan farklı bir ad ile başlama kararı aldım bu serüvende yanımda olursanız çok mutlu olurum...

İyi okumalar 🙏

Başladığınız tarih saat yorumlara bırakın...

Hayat bazen bir film izlemek gibidir
Olayların farkındasındır ancak sesini duyurmak için ne kadar çırpınsanda nafile, işe yaramaz
Dokunmak istesen, dokunamazsın, hep karşıdan bakarsın...

"Doğa, kalk hadi kızım" annesinin sesini
duyan genç kız zorlukla gözlerini araladı.
Ne kadar çabuk sabah olmuştu.

Melek hanım kızının yüzüne endişeyle baktı. Bir aydır yaşadıkları bir kabus gibiydi. Geçmek bilmeyen bir kabus.

"biraz daha uyumak istiyorum" diyerek annesini reddeden Doğa arkasını dönerek uyumasına devam etti.

Melek hanım kızının baş ucuna oturarak, Doğa'nın uzun siyah saçlarını okşamaya başladı. Kızının hayattan kopması yüreğinin her gün daha da fazla buruk olmasına neden oluyordu.

Hayat bu ya, Yaradanın yazdığı kaderin dışına çıkılmıyordu.

"güzel kızım, hadi kalk elini yüzünü yıka beraber kahvaltı edelim, baban bu gün evde yok" diyerek kızını bir çaba yeniden kaldırmak için uğraştı.

Genç kız annesinin çabasını anlayabiliyordu. O'nu üzmek istemese de elinden bir şey gelmiyordu. Kendini bu odadan dışarıya çıkartmak istemiyordu.

Doğa, gözleri yarı açık halde "anne, aç değilim" diyerek bir çaba annesini göndermek için uğraştı.

Ama Melek hanımın gitmeye, kızını yalnız bırakmaya niyeti yoktu. Kızını kolundan tuttuğu gibi yatakta doğrulmasını sağladı.

Yorgun gözlerle annesine bakan genç kız, insanlara dil dökmekten yorulmuştu. Melek hanım kızına bakarken gözlerinin dolmasına engel olamadı.

Gözlerinin altı halka halka morluklarla doluydu. Kötü bir gece geçirdiği aşikardı.
Yüreği yanıyordu Melek hanımın.
Ana yüreği, dayanmıyordu yavrusunun bu haline.

Doğa annesinin dolan gözlerini gördüğün de beklemeden sıkıca sarıldı. Annesinin kollarındaydı huzur...

"Anne yapma böyle, sen üzüldükçe ben daha çok kızıyorum kendime" kızının sözleriyle kendine geldi Melek hanım.

Zor bir dönemden geçerken, bir de onun kendisi yüzünden kahrolmasına dayanamazdı ana yüreği.

Gözlerini silip "tamam kızım üzülmüyorum ben, sen yeterki mutlu ol" diyerek ağlamamak için üstün bir çaba sarf etti.

Annesinin bu halini gördükçe içi parçalanıyordu genç kızın. Ama elden çare gelmiyordu. Kader bu ya, değiştiremezsin elbet.

"hadi, kahvaltı yapalım" dedi genç kız annesine doğru. Annesi başını sallayıp kızının yataktan kalkmasına yardımcı oldu.

Yatağın ucunda ki deynekleri kızının kollarının altına yerleştirmesine yardımcı olurken bağıra bağıra ağlamak istiyordu.

Gencecik kızı talihsiz bir kaza kurbanı olmuştu. Doğa deynekleriyle beraber yavaş adımlarla odasında ki lavaboya ilerledi.

KOR SEVDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin