5

60 35 57
                                    

Medya KUZEY DOKTOR (FIRAT VE BATUHAN'IN ORTAK ARKADAŞI)

Iyi okumalar 🙏

Başlama tarihi...?

Sessiz kalıyorsak, zamanı geldiğinde konuşmak içindir...

Doğa sabah erkenden hazırlanıp evden çıkmıştı.
Bagajda ki arabasına binerek alışveriş merkezine sürmeye başladı.

Sessiz, sakin huzur dolu bir yolculuk içerisindeydi. Bir gün önce istediği bölümden mezun olmuş hem ailesini gururlandırmış hem de hayallerine bir adım daha yaklaşmıştı.

"Az kaldı, kendi ayaklarımın üzerinde duracağım hayat, sana meydan okuyorum hayallerimin peşinden ayrılmayacağım, bak dün mezun oldum!" mutlulukla arabasını kullanırken bir yandan da huzur ve sevinçle harmanlanmış sesi arabada yankı buluyordu.

Bu sevinçli haline eşlik etmesi için yüzünde ki küçük tebessümle radyoya uzandı. Bir yandan yolu kontrol ediyor diğer yandan radyoyu ayarlamaya çalışıyordu.

Lakin küçük bir an dikkatsizliği sebebiyle başını kaldırdığı anda yolun ortasında gördüğü esmer bir adam ile hızla direksiyonu kırdı.

Dudaklarında acı bir çığlık can bulurken arabasının ters dönmesiyle başını direksiyona çarpması ve kendi çığlığını yutması aynı anda olmuştu.

Dudaklarında acı bir tebessüm belirdi.
Uykuya dalmadan önce ise "sen kazandın hayat, beni uçsuz bucaksız bir karanlığa çektin" mırıltılı ve hissiz sesinden sonra sağ gözünden bir damla yaş firar etmiş özgürlüğüyle yüzünde yol almıştı. Sonrası karanlık...

Derin bir nefesle aniden gözlerini açarak uzandığı yerden doğrulan Doğa bakışlarını nefes nefese kalmış şekilde etrafta gezdirdi.

Aynı kabusu her uyuduğunda görmekten oldukça yorulmuştu. Geçirdiği kaza anı aklından hiç çıkmadığı gibi uykularını da zehir eder olmuştu.

Hastane odasında olduğunu fark etmesiyle eli ağrıyan şakaklarını bulurken "benim burda ne işim var?"kendi kendine mırıldanarak konuşmuştu. Hiç bir şey hatırlamıyor,burda olmasını anlamlandıramıyordu.

Arkasına yaslanmak için hareketlendiğinde karnına giren ağrıyla yüzünü acıyla buruşturdu. Bu sefer eli karnına giderken yırtılmış elbisesini ve pansuman yapılmış yarasını fark etti.

Doğrulamak için yeniden harekete geçtiğinde karnın da ki acı kendini unutturmak istemezcesine sızlamaya başladı.

Dişlerinin arasından acıyla sık sık aldığı nefesler ile "lanet olsun" sinirle fısıldadı.
Eli yarasının üzerinde zorlukla doğrulup yatak başlığına yaslandığında derin bir "oh" çekerek rahatladı.

Kapının yavaşça açılmasıyla bakışları kapıyı açan kişiye dönerken ağlamaktan harab olmuş, gözleri kan çanağına dönmüş annesini görmesiyle ne yapacağını şaşırdı. Bu görüntü aklından silinse bile kalbinden asla silinmeyecekti.

Melek hanım kızının uyandığını gördüğü gibi hızlı adımlarla ona yöneldi.
Sımsıkı kızına sarıldıktan sonra saçlarını öperek yüreğinde ki acıyı bir katnem azaltmaya çalıştı.

Yavrusunun kokusunu doya doya içine çekerken "annem, iyimisin meleğim?" sorusu adete 'sen iyi ol diye dünyaları yakarım' dercesine şevkatle çıkmıştı.

Doğa annesinin sarılırşına karşılık verirken "iyiyim anne, ama neden buradayım?" diye yorgunca sordu.

Melek hanım yavaşça kızından ayrılıp dolan gözlerinde ki akmak için adeta yalvaran göz yaşlarıni silerek " Sinem silahlı saldırı olduğunu söyledi" diyerek mırıldandı.

KOR SEVDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin