|4|

2.8K 244 280
                                    

Hera

Odanın kapısını çarparak çıkmıştı annem, ayaklarımı kendimi çekip başımı dizlerimin arasına koydum, kaşımaktan yara olan avuç içlerimi tekrar tekrar kaşımaya başladım.

Ben psikolog istemiyordum, Jade'i istiyordum.

Başımı kaldırıp akan göz yaşlarımı sildim, kanamaya başlayan avuç içlerimdeki kanı yalayıp küçük bir şekilde güldüm, ağzıma demir tadı gelmesiyle iğrenip kanı tükürdüm, hep bunu yapardım, salak Tom.

Üstümdeki kıyafetlerden kurtulup düzgün bir şeyler geçirdim, sessizce evden çıkıp uçuruma doğru yürümeye başladım.

Yavaşça oturup karşımda duran kocaman su birikintisine bakmaya başladım, şurdan atlasam ne olurdu, tüm bu acılar biterdi,

Saçmalama Tom anneni yalnız bırakmazsın.

Derin bir nefes alıp buradan kendimi atmadan gitmem lazımdı, yavaş adımlarla çocuk parkına yürüyordum, en azından oradaki çocuklar mutluydu.

Bir banka oturup etrafta koşuşturan ve yüzünde gülücükler çocukları izlemeye başladım,

Yanıma kumral saçlı yeşil gözlü ve nefes nefese kalmış 5-6 yaşlarında bir kız çocuğu gelip oturdu, tebessüm ederek ona baktım, "kusura bakmayın rahatsız ettim."

"Sorun değil ufaklık."gülümseyip önüne döndü, "sen niye oynamıyorsun parktasın sonuçta oynasana."gözleri doluyken gülümsedi, sanırım yanlış bir şey söylemiştim.

"Benim arkadaşım yok bayım."

"Arkadaş edinebilirsin."

"Hayır benimle arkadaş olmak isteyen birisi de yok tek başıma oynamakta çok sıkıcı."tebessüm edip elimi uzattım. "Benim adım Tom ve seninle arkadaş olmak istiyorum."dedim biraz çocuk gibi çıkan sesimle, kıkırdayıp elimi sıktı. "Ben de Hera tanıştığımıza memnun oldum."

"Annen ya da baban burada mı çünkü buraya tek başına gelmiş olamazsın."

"Şey hayır babam çalışıyor annem de çok uzaklara gitti, ama teyzemle geldim, o da çok meşgul."eliyle telefonda konuşan bir kızı göstermişti, "işte o teyzem, biliyormusun bazen gerçekten çok çalışıyor ve benimle ilgilenemiyor."

"Ama iş önemlidir Hera."

"Evet evet biliyorum iş önemli ama babamda işten geç geliyor keşke annem burada olsaydı."tebessüm edip sırtını sıvazladım.

"Eminim bir gün gelir tatlım."başını eğip kafasını anlamda salladı. "Hayır, o gelemeyeceği bir yere gitti."Tanrım bu küçük yaşında...

Burnunu çekip başını kaldırdı, "ama biliyormusun teyzem dediki o gittiği yerden beni izliyormuş ve ağlamamı istemezmiş, annem umarım orada beni izlerken mutludur."

"Annen senin gibi bir kızını izlerken emin ol mutludur, ağlama tamam mı?"göz yaşlarını silip gülümsedim, "teşekkürler, şey ben teyzemin yanına gidip gelicem, çünkü susadım ve su içmem lazım."

"Tamam tatlım."koşarak o kızın yanına gitti, Hera suyunu içip mutlu bir şekilde bir şey anlatmaya başlamıştı, teyzesi yani o kızda tebessüm ederek onu dinliyordu, kız siyah uzun saçları vardı ve güneş vurduğu için saçları parlıyordu, buradan gördüğüm kadarıyla gözleri yeşildi, göz göze gelince tebessüm ettim, o da tebessüm edip Hera'ya döndü.

Hera koşarak yanıma geldi, o kızda tekrar telefonda konuşmaya başladı. "Umarım kızmazsın teyzeme seni anlattım."

"Hayır hayır niye kızıyım."

"Kızmadığına sevindim, teyzeme aslında buraya gelmesini ve seninle tanışmasını söyledim ama birisiyle iş görüşmesi gibi bir şey yapıyormuş."

"Sorun değil sonra da tanışabiliriz,"

"Evet, şeyy bir şey isteyebilirmiyim."

"Tabiki."

"Salıncakat sallarmısın beni hala tek başıma sallanamıyorum."

"Tabiki sallarım."koşarak salıncağa oturunca tebessüm ederek peşinden gitmeye başladım,

.

"Seni bir daha görebilecekmiyim."

"Kim bilir ufaklık belki tekrar karşılaşırız."

Şu kısa bölümler bir bitsin çok güzel olucak.

Bonus gif;

Bonus gif;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐩𝐲𝐬𝐜𝐡𝐨𝐥𝐨𝐠𝐢𝐬𝐭/𝐭𝐨𝐦 𝐟𝐞𝐥𝐭𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin