Elimde duran fırçaları bir hışımla salonun kenarına doğru fırlattım. Belki de şuan hissettiğim sinirin somut haliydi bu hareket. İstediğim portreyi çizememenin verdiği sinir. Yaklaşık iki saattir çizmek amacıyla oturduğum bu parkede şimdi çürümeyi hedeflemiştim. Gerekirse öyle olacaktı ama ne olursa olsun çizecektim o portreyi. Ne olursa olsun. Bu kez gözlerimi kapattım ve parmaklarımı tuvalin üzerinde fırça edasıyla gezdirdim.
Hayal ettim.
Sonra biraz daha okşadım o kumaşımsı yüzeyi.
Tekrar hayal ettim gözlerini, kaşlarını, burnunu, dudaklarını.
Sonra hayalimi çizmeye başladım.
İlk önce bakışlarını çizdim. Sonra diğer hayal ettiklerimi.
En son saçlarını hayal ettim.
Ama hemen çizemedim. Çünkü kokusunu unuttuğum saçları birden çizemezdim.
Zihinimin köşesine sıkışan kutuyu aralamaya çalıştım. Burnumdan içeriye derin bir nefes aldım.
Ve kokuyu buldum.
Saçları tuvalin üzerine düştü.Gözlerimi açmaktan korktum çünkü eğer açarsam bir kez daha gidecekti. Ve ben o simayı bir kez daha çizemeyecektim. Bu yüzden hep korktum. Çok korktum.
Parmağımın ucunda bir sızı hissettim ve refleks olarak gözlerim açıldı. Küçük çaplı bir elektrik çarpması gibiydi. Hemen geçti. Sonra hissettim. Acının göğüs kafesimde toplandığını. Çok acıtmıştı. Çok hissetmiştim.
Portrem silinmişti.
Tuvalin beyaz yüzeyi o an bana çok karanlık geldi. Tutamadığım göz yaşlarım beyazlığa sığınmış siyahı silmeye başladı.Çok yağdım,
Çok yandım.Gözlerimi açtığımda önce gördüğüm şeyin bir halisülasyon olduğunu düşündüm. Sonra birkaç kez daha kırptım gözlerimi.
İnanamadım.
Saçları tıpkı gerçekteki gibiydi.
Bakışları hala yanıktı.
Yanıyordum.
Sonra yağıyordu gözlerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Ardı Rota
Fantasy"İlk gidişim değil." Gözleri, onlarca kelimelerin içerisinden seçtiklerimi acımasızca dudaklarımdan dökmemi beklemiyormuşçasına afalladı. Bir kaç parça tuzla buz oldu. Hayal kırıklığına ayna olan harelerime bakmaya devam etti. "Uzaklara ilk gidişim...