B-52

Çözümüm yok silgim var

Yaşanan olayların üstüne ilk olarak Rümeysayla konuşmaya karar verdim. Çünkü biliyorsunuz. Size daha yakın olan kişinin yaptıkları daha bi can yakıcı oluyor. Ne düşündüm bilmiyorum her şeyin yoluna girmesini mi istedim yoksa söylenenlerin yalan olduğuna inanmak mı istedim hiç bir fikrim yok şimdiki aklım olsa sadece görüşmeyi keserdim. İnsanları arayı düzeltmek için konuşucak intikam alacak yada kızıcak kadar önemsemiyorum artık. Öğrenmesi gerçekten baya güç oldu. Umarım bu sizin için bu kadar zor olmaz.

Rümeysaya mesaj attım ama bana cevabı yazan Tuğba oldu. Rümeysanın azından yazıp bunu yememi beklediler.
Hadi ama bilirsiniz. Kendini beğenmiş ben her zaman haklıyım modunda olan birinin yazdığı mesaj ve her konuda kendinde hata bulan istediği şeyi elde etmek için ayıya dayı diyen ve yalakalık yapan biri insanları terslemeye bile çekinen biri bu iki kişiyle tartıştığınızda aldığınız cevaplar tamamen farklıdır.  Rümeysanın yazdıklarına hadi ama bunlar Tuğbanın cevapları yazdığımda ne oldu dersiniz. Benim fikirsiz olduğumumu ima ediyorsun gibisinden cevaplar aldım. Tuğba her dediğime cevap bulmaya başladı. O gün sinirden ve kimden tamamen vicdandan yoksun biri haline geldiğimi hatırlıyorum. Kendini beğenmiş ve pislik biri olduğumu ima ettiler bunu düşündüler ve bende tamda istedikleri biri gibi oldum. Rumeysaya acıdığımı söyledim. Ortam merakı için Tuğbanın yere düşen eşyalarını toplaması ve masrafları çekmesi gerektiğini çünkü ancak böyle arkadaş bulabileceğini 2 gün sonra sürtük damgası yiyip Tuğbanın yanından men edileceğini ve aklıma gelen bir çok şeyi yazdım. Zavallı olduğunu yıllarca aynı çocuk için ağlayacak ve aile korkusundan birinin gözlerinin içine bile bakamayacak bir zavallı olduğunu. Tuğbaya kıskancın biri olduğunu ama ona hak verdiğimi başka türlü elinde hiç bişeyi tutamıyacak kadar korkunç bir insan olduğunu ben sexden korkuyorum ayaklarının sadece orospuluklarını gizlemek için olduğunu. Kendini beğenmiş büyük ihtimalle borç batağında ölücek bir zavallı olduğunu, bilmiyorum artık aklıma bile gelmeyen şuan hafif o zaman ağır olduğunu düşündüğüm laflar söyledim. Laflarıma pişman değilim hiçde pişman olmadım sadece o kadar üzüldüğüme ve o ikisine gerçekten değer verdiğime üzgünüm.
Atlatılıcak şeylerdi ama zamanı vardı ve yaşanması gerekenler.

Bu arkadaşlık bittiğinde vizelere çok az kalmıştı ve benim not alabileceğim hiç kimsem yoktu. Bu nedenle öncekinden daha iyi çalışmam gerekiyordu. Bende konuyu düşünmemeye sadece kendimi derslerime odaklama çalıştım ama Tuğbada belli ki açık kalmış yaralar ve büyük bir kin vardı. Şu yüz filtrelerinin ve hikayelerin meşhur olduğu uygulamayı bilirsiniz onda sırf erkenden okula geldiğim ve yeni arkadaşlar edindiğim için hakkımda kalleş fırsatçı gibi şeyler yazmaya başladı hakkımda bu konu dışında yazabileceği pek bi konu yoktu malum. (O hikayeyi Medyaya ekledim)

Bende bi hikaye attım siyah bir ekrana  şunları yazdım.
Ne yaraysa ve neyin yarasıyla seninki bir kapanmadı gitti. Sürekli bir kendini küçük düşürme durumu. Durduk yere olay çıkarma ihtiyacı sadece komik.
Bir daha ki hikâyesini de açmadım. Her hangi bi paylaşımda yapmadım. Gerçekten sosyal medyada atarlı söz paylaşarak komik gözükmeye gerek yoktu. Ben daha büyük oynadım.

Stolk yapmayı aşırı severim. Birinden hoşlanmam yada nefret etmeme gerek olmaksızın insanları stolklayabilirim. Eski bir tweter stolk hesabım vardı. Ona giriş yapıp oradan Tuğbaya istek attım. Hemen onayladı yakışıklı beni. Büyük oynayamazdım eğer Tuğba bu kadar salak olmasaydı.
Twetterında Hangi derslerde nasıl kopya çekeceğine dair kapsamlı bir plan paylaşmıştı. Bende bu fotoğrafları karakanın asitanına gösterdim. Bunun hakkında sonradan duyduğuma göre işlem başlatılmış. Zaten verdiği ip uçlarıda yeterli gelmişti.  Ağır bir karakan sınavının ortasında bizzat karakan tarafından yakalanmış. Ne diyebilirim kötülük cezasız kalmıyor gerçekten.

Asla böyle şeyler yapabilecek biri değildim. Gerçekten kaşındı benim Edanın ve Rükiyenin hakkında ağza alınmıyacak twetler ve fotoğraflar attı. Onu dava etmeyi bile düşünmüştüm celp kağıdı gitse bile ağzına sıçardı ailesi. Bu fikirden vazgeçmek için üç sebebim vardı.  Başkaları bunun kötü bir fikir olduğuna beni inandırdı param yoktu ve adliye gerçekten bosnaya çok uzaktı. Dava etme fikrim benim tarafından olmasa da Tuğbanın başında patlıyacaktı ama...

Çok fazla spoyler vermiş gibi oldum ama bundan sonra Tuğba konusu fazla geçmiyecek emin olabilirsiniz.

Yeni arkadaşlarım çalışkan not tutan ve ders dinleyen insanlardı. Yani elimde gerçekten profesyonelce hazırlanmış notlar ve sınav hakkında bana çok yardımcı olabilecek kişiler vardı. Üstelik gerçekten çok iyi insanlardı. Vize döneminin iyi geçiceğini düşünüyordum ama pek öyle olmadı.
Her şey iyi ilerliyordu örnek bir öğrencilik hayatıydı hayatımın o kısmında yaşadığım. Sosyal yaşantı olarak mutluydum yeni bir çevredeydim bu seferki arkadaşlarımın arasında sinsi kimse yoktu. Rüyanın etkisi azalmıştı artık ilişkim o kadar kafama takılan bir dert değildi. Herşeyin güzel ve sorunsuz ilerlemesi biraz insana monoton hissettirir ya gerçekten monotondu ders falan çalıştığım erkenden kalkıp okula gittiğim sigara bile içmediğim bi hayattan bahsediyoruz. Benim için bu kesinlikle harikaydı. Fazla uzun sürmemesi dışında tabi.

Yeni oda arkadaşlarımla çoğu şey iyi gidiyordu ama 3 kişinin kanka olduğu ve sürekli birlikte takıldığı bir odada bişeylerin ters gitmeye başlaması için her hangi bişey yapmanıza pekde gerek yoktur.
Koca göt ismini verdiğim kevser durduk yere insanları tersleyen biriydi. Bir sabah kalktığımda canım aşırı ekler istemişti mesala kendime almak için gittiğimde onlara da aldım.

Biri size ekler alıp gelse siz ne dersiniz ? Ben teşekkür ederdim.
Kevser ne dedi peki.
- Bu ne sabah sabah rüyamda mı gördün şimdi bunu.
-Evet

Her neyse diyip hepsini kendim yedim. Bu tarz kafaya takmaya deymez küçük gıcıklıklar yapıyordu. Kendince beni tersliyordu.

Bir gün ben sevgilimdeyken bana mesaj attılar. Cam kenarında biz  yatıcaz artık. Sizi de duvar kenarına alıyoruz. Aynen böyle kaba ve iğrenç bi mesaj attılar.

Kykda üstüne zimmetleme olayı var ve onların yataklarından biri kırıktı. Ben 3 numaralaya gelmiştir yani 3 numaralı yatak ve 3 numaralı dolap bana zimmetliydi.
Hep cam kenarına geçmek hem de kırık yatağı bana itelemek istiyorlardı.
Bende hayır ben yatağımdan memnunum ben gelmeden eşyalarıma dokunmayın dedim.

Sonra bir mesajlar bir mesajlar. Onlar bana sormadan yapıcaklarmış bunu aslında ama nezaket olsun diye sormuşlar. Ben sonradan gelmişim oda düzenini bilmiyormuşum. Hep bozuyormuşum. Odada nudıl yiyormuşum iğrenç kokuyormuş. Bilmem neler neler daha. Uzun bir laf dalaşı ve saçmalığın ardından yatağımı  ve çekmecemi duvar kenarına taşımaları karşılığı kabul ettim. Onlar da taşıdılar. Odada esen hava çok geçmeden yine bok gibi bir hal almıştı.

Vize haftası geldiğinde bir insanın başına gelebilecek en boktan şey başıma geldi. Midemi üşüttüm.

Ben asla hayatımda bu kadar ağır bir hastalık geçirmemişimdir herhalde uykumdan bir anda uyanıp lavaboya koşuyordum. Her hangi birşey yediğimde tekrar kusmaya başlıyordum. O kadar halsiz düşmüştüm ki yatağımdan kalkıp merdiven inmek bayılacak gibi hissetmeme sebep oluyordu.

Hatta zor bela gittiğim sınavın birinde kağıdın üstüne kustum tüm sınıfın içinde o kadar iğrenç ve korkunç bir duyguydu ki. Yanımda getirdiğim boş poşetin içine kağıdı attım ve birkaç selpakla masanın üstünü silip koşarak sınıftan çıktım tek bir laf etmeden sadece tüm sınıf beni izledi.
Açıkcası hala bi sınavda sınav kağıdıma kusmaktan aşırı korkuyorum.

Bu olaydan sonra sınavlara gitmedim sadece yurtta yatıp uyumaya çalıştım. Benim bu halimi görüp geçmiş olsun bile demeyen sevgili oda arkadaşlarım ne yaptı dersiniz.  Kusmaya giderken daha yavaş gitmemi rica ettiler yani. Gece lavobaya giderken çok ani fırlayıp onları korkutuyor ve uyandırıyor muşum.
Bende onlara yavaş gidersem lavaboya yetişemiyeceğimi bu nedenle yataklarına kusucağımı söyledim.
Sinirler gerildi benim onlara olan kinim de onların bana olan kinide arttı. Artık sürekli dolap kapıları çarpılıyor ayaklar sürtülerek yürünüyordu odada.

İyileştim ve tekrar okula gitmeye başladım. Fakat bir gün okuldan döndüğümde beni bir süpriz bekliyordu.