" Alina... Bebeğim uyan! Alina uyansana geldik."
" Mmm... Ne diyorsun Selen ya ne oluyor? "
" Kanka geldik diyorum."
" Ne? "
Hemen gözlerimi açtım ve ayağa kalkmaya çalıştım. Ah, kafam! Doğru ya, biz arabadaydık.
" Kaç saattir uyuyorum? "
" Daha 30 dakika oldu. "
" Off vicdansız niye uyandırıyorsun ya? "
" Bütün gün arabada mı kalacaktın? "
" Hayır, uyku önemli değil de yani rüya görüyordum. Rüyamda Anıl vardı ya off... Neyse boşver. "
Ofladım. O rüyaydı değil mi? Anıl'ı sonsuza dek kaybetmiştim ben aslında.
" Alina takma artık şunu kafana."
" Nasıl takmayayım Selen ya? Gitti çocuk gitti! Bir daha asla onu göremeyeceğim. Asla ona sarılıp mutlu olamayacağım. "
" Başka birisi çıkar karşına elbet."
" Başka birisi mi? Söylemesi bu kadar kolay demi? Başka birisi çıkar karşına, demesi bu kadar kolay! Peki o başkası Anıl gibi olabilecek mi? Olsa bile onun yerini tutabilecek mi?"
Bunları söyleyince aslında kendim bile kabullenemediğim bu gerçekleri söylemiş oldum. Bunlar gerçekti. Ne kadar inanmak istemesemde gerçekti işte. Nefret ettiğim gerçeklerdi bunlar işte! Sıçtığımın gerçekleriydi bunlar ! Gitmişti işte. Bir daha yüzünü göremeyecektim bir daha mutlu olamayacaktım çünkü onsuzdum ben,çaresizdim. Mutsuzdum ben! Bunları düşündükçe henüz aktığını yeni farkettiğim sıcak gözyaşlarımı yanağımda hissettim. Daha fazla bunları düşünmek istemiyordum. Gerçekler acıtır derler ya, sanırım hiçbir gerçek benim bu kadar canımı yakamazdı. Selen beni sakinleştirmeye çalıştı ama olmadı. Sonra annem geldi ve arabanın açık camından kafasını uzatıp bana baktı.
" İyi misin tatlım? "
" Hayır anne. "
" İçeri gel, elini yüzünü yıka istersen. "
" Tamam anne. "
Selen'le beraber içeri girdik. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra salona geçtik.
" Aç mısınız kızlar? "
" Hayır anne sağol. "
Ben aç değildim ama galiba Selen açtı, çünkü kolumu dürtüklüyor ve bana tip tip bakıyordu. Ne ayaksın kanka ya? Oflayarak anneme döndüm :
" Anne, Selen açmış. "
" Öyle mi ben hemen birşeyler hazırlarım." derken içeri Songül Teyze girdi:
" Senin hiç uğraşmana gerek yok Hande'ciğim ben yemeği hazırladım. Gel kızım yazlığımıza, yemeğini ye sonra gelirsin Alina'nın yanına. "
" Tamam anne. "
Selen gittikten sonra biraz koltukta oturup etrafı inceledim. Güzel bir yazlıktı. Yani çoğu yazlığa göre moderndi. Duvarlar açık maviydi. Yerlerdeki parkeler yeni gibi görünüyordu ya da sahiden öyleydi. Koltuklarda yeniydi. Televizyon son modeldi. Birçok yazlıkta olduğu gibi burada da salonla mutfak birleşikti. Canım sıkıldığı için biraz dışarı çıkıp dolaşmak istedim.
" Anne ben sahile gidip biraz dolaşacağım. "
" Yeni geldik buraya Alina bilmiyoruz buraları kaybolursun. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz ~
Teen FictionHer yaz olduğu gibi gene tatile gidecektik. Bir hafta önceden hazırlamaya başlamıştım bavulları. Her yıl gidiyorduk tatile ama bu seferki farklıydı. Bu yıl annemler Kuşadası'nda yeni bir yazlık almışlardı. Yeni yazlığımızı görmek için sabırsızlanıyo...