~
Taehyung-Kalbim elleri arasında, bedenim kolları arasında titriyordum. İşte dünyanın en huzurlu anı bu olmalıydı. Aksi mümkün bile değildi.
Tekrar tekrar yaşamak istediğim beş anıdan birinci sıraya yerleşen bu an Jeongguk'un kollarını gevşetmesiyle son bulmuştu.
Yanaklarımda duran yaşlara ve hala dolu dolu olan gözlerime bakıp ikinci sıraya yerleşecek anı gerçekleştirdi.
En şefkatli, en masumundan bir öpücüğü saçlarıma kondururken sağ elimden tutarak beni resim odasına soktu. Anında burnuma dolan ağır boya kokuları beni bir gram rahatsız etmiyordu o an.İlk defa o kendi rızasıyla beni özel alanına almıştı. O ben istemediğim sürece beni davet etmemişti odasına. Onda da sırf beni kırmamak için içeri almadan önce bazı resimleri saklıyor, ters çeviriyordu. Bu da hevesimi kırdığından beş dakika sonra boya kokusu başımı ağrıttı diyerek gidiyordum.
Jeon Jeongguk bana bir hafta da çok şey yaşatmıştı. Ve ben gününün bitmesine az kalan kelebek gibi bir ora bir bura gidiyordum peşinden.
Kapının tam karşısında ki duvara yaslı mindere oturup beni de yanına oturttu. Oturmamla anında başını omzuma koyup karşımda yarısı çizilmiş, kimisi tamamlanmış resimleri gösterdi. Kalkıp bakmak istediğimde tuttu beni.
"Taehyung. Beni bırakıp gitmezsin değil mi?" diyerek kulağıma yakın olmasına rağmen bir o kadar uzaktan gelmiş gibi hissederken titrememek için, aklımı kaybetmemek için kendimi tutarken yutkundum.
Neden onu bırakacağımı, bırakabileceğimi sanıyordu ki?
Ruhu olmadan bir beden kaç adım atabilirdi ki?
Ne kadar uzaklaşabilirdi ondan?
Beden ruha aitti. Ruhsuz bir çöp gibi yığılır kalırdı. İşte. Jeongguk ile bende böyleydim.
Jeongguk olmadan tek adımımı atmak istemezmişcesine hep düşünüyordum onu.
Jeongguk benim ruhumdu. Hayatımdı. Nefesimdi.Başını kaldırıp cevap vermeyişimden dolayı dolu gözleriyle bana baktı.
"Bırakır mısın?" dedi korkarcasına.
Kaşlarımı çattım. Bu onu korkutup geriye çekilmeye niyet etmesine sebep olurken tuttum elini. "Saçmalıyorsun Jeongguk." dedim.
Ve gözlerimi geri güzel eserlere döndürdüğümde resimlerin çokluğundan ayrıntılarını fark edemeyişim sinirimi bozdu. Mırıldandım sinirle. "Seni bu kadar seviyorken senin- senin benim seni terk edeceğimi düşünmen. Saçmalıktan başka bir şey değil. Seni asla bırakmam. Bırakamam." diye sonlara gözlerim dolduğunda içimden mırıldandım.'Ama sen gözünü kırpmadan beni terk edersin. Beni bırakırsın ve hayatına devam edersin...'
Gözlerini daha yaşları akmadan kuruladığını gördüm göz ucuyla.
Dudaklarını büzerek bir özür bıraktı ortaya ve eliyle karşı duvarın, kapı tarafı değil de diğer tarafında ki ilk resmi gösterdi.
"O resimde ki sensin. Seni çalıştığın kafede görmüştüm. Arada çıkıp mola verdiğinde yanında ki yiyecekleri hayvanlara da bölüyordun." diyip bana döndüğünü hissettim. Büyük ihtimalle şokla açılan ağzımı ve dolu olduğunu bildiğim gözlerimi süzüyordu.
Yüzümde dolaştırdığı bakışlarına karşılık baktığımda mırıldandı." Arkasında tarihi var.
Benim çizdiğim ilk insan portresi bu da! "dedi yanında ki, ikinci resmi, yakından çizilmiş yüzümü gösterirken.
Gözlerine baktım. Gururla, mutlulukla parlıyordu.
" O resme o kadar zamanımı harcadım ki Taehyung. Dudaklarına bir haftamı verdim. "dedi elmacık kemiklerinde ki ufak pembelikleri fark ettiğim sıra.Az kalmıştı herhalde ölmeme ve bu yüzden de beynim bana oyun falan oynuyordu.
Şuan her şey cidden yeterliydi. Çok fazlaydı her şey. Bayılmama son iki nefes alış verişi falandı.
Beni çizmişti... Benim haberim yoktu böyle bir şeyden ve o beni çizmişti.
Beni beğenmediğini düşündüğüm Jeon Jeongguk beni çizmişti.
Hem de ben ona açılmadan, Jennie o teklifi sunmadan önce... İlk çizdiği kişi de bendim..." BAK TAEHYUNG! ŞU RESİMDE BANA AÇILDIĞIN ZAMANDAN!" dedi aniden bağırarak. Bu korkmamı ve şokla açılan gözlerimi önce onda gezdirip ardından bir iki popomla kayarak resme biraz da olsa yaklaştım.
Üniversitesine kadar onu takip edip o Jennie ile konuşmaya daldığı zaman karşısına dikilip itiraf etmiştim.
Onun gözünden çizilmiştim.
Kendimi, ne kadar güzel olduğumu söyleselerde, asla beğenmemiştim. Ve sonrasında da Jeongguk'un beni beğenmediğini düşünüp daha da üzülmüştüm bu duruma.O güzel şeyler çizerdi.
Ve beni çizmişti.Gözyaşlarımı hıçkırıklarla bırakırken konuştum. "Beni çizmişsin. - Beni.-hıck- Jeongguk. Beni - hıck-çizmişsin."
Karşıma aceleyle emekleyerek oturdu. "Taehyung özür dilerim. Rahatsız olacağını düşünmemiştim. Üzgünüm. Lütfen ağlama." diyerek başımı göğsüne bastırıp, saçlarımı okşarken daha rahat olmamı istermişcesine bacaklarımdan tutup kucağına çekmişti.
Ona tepeden bakarken yanaklarımı nazikçe silip, kendi ağladığının farkında değildi büyük ihtimalle şapşal, dolu gözleriyle bana bakarken, büyük bir yutkunuşla mırıldandı. "Özür dilerim. Taehyung ağlama. Söz konusunu bir daha açmam bile. Gel yemek yiyelim biz en iyisi." diye mırıldanan onu umursamayıp çenemi omzuna yasayarak resimlere bakarak mırıldandım. "Devam et."Dediğim gibi yaptı. Yerlerini ezbere olduğu resimlerin, hikayelerini anlattı. Bana beni anlattı.
Ve ben her ağladığımda saçlarımı okşayıp "Neden ağlıyorsun?" dediğinde yumruklarımı ıssırmak, ona kafa atmak, "KALBİME İNDİRİYORSUN!" çünkü diye bağırmak ve onu küçültüp kalbime sokmak istiyordum.O çok tatlıydı. Ben ona çok aşıktım. Ve Jeon Jeongguk beni tanışmamızdan bile önce çiziyordu.
Beni güzel buluyordu. Ay ışığı karanlığa parlıyor, öldürmek, karanlığı sonsuza kadar yok etmek ister gibi şuan çok parlak parlıyordu.
Jeongguk beni öldürmek istermişcesine karşımda tüm duygularıylaydı.Yine de her resmin hikayesini öğrendiğim de bile ikna olmayan bir yanım vardı. Ve o yanım bu sefer bir başka fikir sunmuştu.
Jeon Jeongguk seni ilgin için seviyor.~
Bölüm sonu.
Size şöyle söyleyeyim öhö öhö
Güven sorunlarım olduğundan ve aşka inanmayan biri olarak romantik sahne yazamıyorum 🧘♀️Evet...
Bölümü saatler önce yazdım bitirdim ama acaba biraz daha bir şeyler ekleyebilir miyim dedim ve ekleyemedim. Ama düzenleme yaptım 👯♀️
Bir de hep Taehyung acıların çoçuğu moodunda olduğu için sıkılıyor musunuz?
O gerçekten ilgisiz kalmış biri ve Jeongguk'a sığınıyor sadece. Bu yüzden Jeongguk ona baktığında bile mutlu olan biri.
Bir de Jeongguk'a gıcık herkes 😊
Bu da benim normal hayatta karşı tarafın beynini okuyamıyoruz bunu yansıtabilir miyim düşüncemi evet yansıtabilirim olarak onaylamamı sağladı. 👯♂️Zakkum- dile kolay kalbe değil, dinliyorum şuan VE OHA PAİNT TAEHYUNG BU 😭
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.
Eleştirilerinizi, saygı çerçevesinde (lütfen diğer türlü ne kadar kırıldığımı tahmin dahi edemezsiniz), belirtiniz.
Bu arada sizi twitter hesabımda paylaşıyorum kızmayın 🥺
Kendinize iyi bakın!
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
paint
FanfictionJungkook, beni hiç çizmez ki. O sadece güzel şeyler çizer. . . . Ünlü ressam Jeon Jungkook ve eşi Kim Taehyung.