KESTANE ŞEKERİ 2.BÖLÜM
“Güneş,Güneş kızım kalksana ya”.İnsaf ya insaf be kardeşim,bi insan böyle mi uyandırılır ya?
-Ne var Beril?
-Sabah 7 oldu.Unuttun galiba bugün İstanbul’u gezecektik ya,o yüzden erken kaldırdım.Eee, İstanbul'u gezmek uzun sürecek tabii.
“Tamam”deyip kalktım ve yoga matımı,suyumuve havlumu alıp balkona çıktım.Yoga yaparken “Güneş hadi yemeğe”diye bağırdı.İzmir'de annem burada da Beril.Neyse içeri geçtim ve kahvaltımı etmeye başladım.Öküz bile benim yanımda yemek yerken kibar bir şahsiyet.Anlayın artık.Yemeği ışık hızında bitirdim ve yukarı giyinmek için çıktım.Oldum olası hızlı giyinen bir insanım.Fazla düşünmeye gerek yok ki.Bir tane dar kot,üzerine Be Free yazan bir tişört altına da beyaz converselerimi giyip,Beril'in odasına gittim.Süslü kokana,ikoncan hatta.Bu süs ne ya.Sanki Bu Tarz Benim'e çıkacak.Gerçi şimdi o İşte Benim Stilim'e döndü ama olsun.Modada benim,trendde benim,gözler üstümde bu tarz benim.Öhöm neyse konumuza dönelim.(Yazarınız anlayacağınız gibi koyu bir Bu Tarz Benim fanı).Teyzemin bağırmasıyla aşağıya indik ve yola çıktık.İlk durağımız Topkapı Sarayı'ydı.Buraya ikinci gelişimdi ama ne kadar gelirsem geleyim beni etkilemeye devam edecekti sanrım.Ardından Ayasofya,Sultanahmet hepsini teker teker gezdik.Madem Sultanahmet'e gittik bi köfte yiyelim değil mi? deyip ilk gördüğümüz köfteciye giriyoruz ve siparişlerimizi veriyoruz.Allahım ne güzel şeysin sen ya ve öküz Güneş karşınızda.Bir rekor kırıyorum ve köftelerimi 03.42 dakikada bitiriyorum.En sonunda onlarda yemeklerini bitiriyorlar ve dışarı çıkıyoruz.Yakındaki bi pastaneye girip kestane şekeri alıyorum.Tam adam paketledi ve dannn!!! Kızın biri bana çarptı ve kutunun yerle buluşması bir oldu.Mal mı bu kız ya? “Bana bak kızım ben senin var ya…”
Evet,yeterli bir bölüm olduğunu düşünüyorum.Bu arada hikayenin başlarındayken belirteyim.Bu hikayede kendim ve en yakın arkadaşım zeynepin hikayelerini anlatacağım.Bu arada ben İzmirli değilim.O da bilinsin yani. Neyse çok konuştum.
Sevgiler,saygılar
Yazarınız