Natasha son bir adım daha atıp üç kere döndü ve selam verdi. Seyirci kısmında oturan Yelena gülerek onu alkışladı. Natasha yerde duran suluğunu aldı ve suyunu kafasına dikti. Sonra zıplayarak sahneden indi.
Nat: Haydi bakalım Siyah kuğu. Sıra sende.
Natasha koltuğa oturduktan sonra Yelena sahneye çıktı. Önce saçlarını at kuyruğu yaptı sonra ilk adımını attı.
Sam uzaktan ikisini izliyordu. Bucky'e mesaj attı.
"Prova yapıyorlar. Etrafta kimse yok."
Bucky mesaja baktıktan sonra telefonu yanına koydu. Ve yanındaki kadına döndü. Arabada buluşmuşlardı.
Bucky: Şimdi bana olanları anlat Wanda. Nat'ı daha fazla yalnız bırakmak istemiyorum. Ve Yelena'yı da.
Wanda gülümsedi.
Wanda: Üç kişi misiniz?
Bucky: Fesatlaşma. Yelena Nat'ın yanında promosyon olarak geliyor. Neyse anlat.
Wanda: Babam. Geçmişte büyük bir hata yapmış. Pietro birkaç yıl önce bunu öğrenmiş. Babamın yaptığı... Ne bilmiyorum ama Pietro son anlarında kızgındı. Babam kimse ne yaptığını duymasın diye onu öldürdü.
Bucky: Bunu neden bana anlatıyorsun.
Wanda: Çünkü... Sevdiğim adamın da ölümünün arkasında o var. Çünkü ben durumu öğrenmek üzereyim.
Bucky: Ama...
Wanda: Ama artık kaçmam lazım. Hamileyim.
Bucky: Sıçmışsın.
Wanda: Güvenli bir yere gideceğim. Hazır olduğunda Nat ve Yelena'yı da alıp gelebilirsin. Sana adresi yollayacağım.
Bucky: Tamamdır. Peki babanın benimle derdi ne?
Wanda: Hiçbir fikrim yok aksiyon olsun diye peşine takılmış olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fell in love with the Devil
FanfictionBucky Barnes karanlıktı ,ölümcüldü, belanın kendisiydi. Kadın yine de onu seçti