22

174 10 29
                                    

1 yıl geçer. Wanda bebeklerini doğurmuştur. Bucky hayatına kaldığı yerden devam ediyordur. Natasha ve Yelena da öyle. Şeyy Bucky birazcık onları takip ettiriyor olabilir. Azıcık. Minnacık. Yazık Sam'e işi gücü takip oldu. Sıkılıyor da yazık. Arada Nat birileri ile çıkınca eğleniyor sadece. Çünkü Bucky'i çıldırtıyor bu. Sam yine bir akşam yine şık giyinmiş olan Natasha'yı izliyordur. Nat birisi ile yemek yiyordur.
Sam: Bu ay 3. Yemek, 2. Adam. Demek ki öncekinden de sıkıldın. Sıkılıp duruyorsun. Barnes'a o kadar zaman nasıl dayandın?
Nat ve adam restorandan çıkarlar. Yürüyerek Natasha'nın evine giderler. Adam içeri girer.
Sam:Aaa adam eve girdi. Bak bu bir ilk. Bucky'i arayayım da ağlasın.
Sam Bucky'i arar.
Bucky: Bir şey mi oldu Natalia'ya?
Sam: Sana da merhaba evet iyiyim sağol.
Bucky: Konuş.
Sam: Seninki eve adam attı diyecektim.
Bucky: Ne? Yani tamam istediğini yapabilir özgür bir kadın ama...  Ne?
Sam: Adam da fena değil.
Bucky: Aşık olduysan bunu o adama itiraf etmenin tam zamanı Sam.
Sam: Resmini atayım?
Sessizlik olur.
Bucky: Çok mu ergen olurum?
Sam: 1 yıldır takip ettiriyosun kızı. Daha ilerisi olamaz.
Bucky: Haklısın. İnceldiği yerden kopsun at... Lan Steve bu!!!!
Sam: Kankan?
Bucky: Bundan sonrası bende.
Bucky telefonu kapatır. Steve ve Natasha evde bir şeyler içiyordur. Yelena'nın o gün gösterisi olduğu için geç gelecektir.
Steve: Kahve için sağol. Sonunda seni yemeğe çağırdığım için mutluyum.
Steve'in telefonu çalar.
Steve: Pardon.
Nat: Sıkıntı yok.
Steve telefonu açar.
Steve: Bucky?!
Nat elindeki televizyon kumandasını yere düşürür. Bu ismi bir yıldır ilk defa duymuştur.
Steve: Ne demek bana gel? Oğlum manyak mısın?  Gelmiyorum evet. Allah belamı mı versin? Tamam versin uyu sen.
Steve telefonu kapatır.
Steve: Pardon.
Nat: Önemli değil. Filmi başka zaman izlesek olur mu ben biraz hasta gibiyim.

Fell in love with the DevilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin