Bucky ve Pietro tiyatroya giderler ve koşarak içeriye girerler. Yelena çantasını almış Nat'ı bekliyordur. Bucky ve Pietro'yu görür.
Yelena: Bucky?
Bucky: Selam.
Yelena: Burada ne yapıyorsun?
Bucky:Uzun hikaye. Bak bu arkadaş seni kaçıracak şimdi.
Yelena Pietro'yu süzer ve gülümser.
Yelena: Olur.
Pietro: Bu nasıl pis bir heves.
Yelena: Sus ve götür beni gittiğin yere.
Pietro ve Yelena giderler. Bucky soyunma odasına gider. Yerde gördüğü beden ve başındaki kişiyi görünce şaşırır.
Bucky: Natalia?
Nat elinde tava ile ayakta dikiliyordur.
Nat: James?
Bucky: İyisin.
Nat: Sayılır. Burada ne...
Bucky: Peşinde olduklarını öğrendim ve....
Nat: Kim?
Bucky: Seni kurtarmaya geldim ama halletmişsin.
Nat: E adamın teki bana saldırınca kurtarılmayı beklemeyeceğim benim de elim armut toplamıyor.
Bucky: Tava?
Nat: Tamamen şans eseri buldum. Tava olmasa bot fırlatacaktım. Şimdi söyle kim benim peşimde?
Bucky: Uzun hikaye benimle gelmen lazım.
Nat: Hayır.
Bucky: Ne?
Nat: Eski sevgilin açıklama yapmadan benimle gel derse onunla gitmezsin James.
Bucky: Saldırıya uğrayacağını bilen ve tam saldırgan yanında iken yanına gelen sevgilinle gidersin Natalia. Çok basit.
Nat: Eskiyi unuttun.
Bucky: Onu sonra konuşuruz trip atacam diye öleceksin.
Nat: Doğru dedin. Yelena?
Bucky: Güvende.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fell in love with the Devil
FanfictionBucky Barnes karanlıktı ,ölümcüldü, belanın kendisiydi. Kadın yine de onu seçti