YARALI GÜVERCİNİM - 33

28K 1.3K 18
                                    

Genç kız yarım saattir yattığı yerden başının üstündeki odasının tavanını izliyordu çünkü uyuyamıyordu. Daha doğrusu uyumak istemiyordu, uyumaktan korkuyordu. Gözlerini kapayıp derin uykuya geçtiği an rüya görmeye başlıyordu, kabusu olan rüyalar. Kendisine doğru gelen o adam sonra babası ve üvey babası olan adam, hepsi üstüne üstüne yüzlerindeki kötülük, iğrençlik ile geliyordu.

Babası dövmek için anlayamadığı ama içinde hep olan o öfkesini, nefretini tokatları, yumrukları, tekmeler ile almak istiyordu, üvey babası ise bedenine dokunmayı arzuluyordu. O iğrenç, çarpık düşünceleri, gem vuramadığı ahlaksız istekleri ile sırıtarak, bedenini baştan aşağı süzerek üstüne doğru geliyordu. Ve köpeklere işkence eden o adam. O adamda hem babası gibi hem de üvey babası gibi, dövmeyi, döverken de dokunmayı istiyordu. Ayaklarının altınca can veren köpek gibi çaresiz, perişan sonunda da cansız olarak kalmasını istiyordu.

Hepsinden kurtulmak, onlardan kaçmak istiyordu ama yapamıyordu. Üç tarafı da tutulmuştu o iğrenç insanlar tarafından. Yaman’a koşmak, ona sığınmak istiyordu fakat o çok uzaktaydı. O kadar uzaktaydı ki aralarında ki mesafe ne ona kadar bağırışlarını götürüyor ne de onun tarafından fark edilmesine imkan veriyordu. Ona ihtiyacı vardı. Yaman’ı istiyordu nafile bir çaba ile çırpınışları arasında.

Uyanmayı başarabilmişti şükürler olsun ki. Şimdi evinde, odasında, yatağında hemen yanı başında uyuyan arkadaşının eşliğinde güvendeydi. Güvendeydi belki ama içinde hala güvende olmadığını haykıran, korkudan buz tutan bir yanı vardı. Uyuyabilmesine, kendini tamamen güvende hissetmesine yetmiyordu elindekiler.

Bu yüzden çok fazla düşünmeden korkularına son vermek için hem arkadaşını uyandırmamak adına hem de bedenindeki ağrılar yüzünden ağır hareketler ile yatağından dışarı süzüldü. Hemen sabahlığına uzandı fakat ağrıları ile onu giyebileceğinden emin olamadı. Kollarını kıvırıp onu giymesi imkansız gibi göründü. Bıraktı yerine gerisin geri. Öylece olduğu gibi üzerindeki mor ile eflatun, lila karışımından yapılmış olan pijama takımı ile odasının kapısından çıktı.

Yatak odasının bitişiğindeki kocasının yatak odasının kapısının önünde durdu kararsızlıkla. İçeri girmek istiyordu bir yandan da istemiyordu. Bir rüya yüzünden onu uyandırmak haksızlıktı belki de. Onun ne suçu vardı ki tam uykuya dalmışken korkak karısı tarafından uyandırılacaktı. Her zor zamanında, her ihtiyacında yanında olan bir adam rahatsız edilmeyi hak etmezdi ama ona gitmek, yanında olmak şu an için düşündüğü, istediği tek şeydi.

Elini kapıyı tıklatmak için kaldırdığı gibi indirmesi bir oldu. Onu uykusundan endişe ile sıçratmak istemiyordu. Belki de hiç uyanmayacaktı. O zaman hemen yanına kıvrılabilirdi. Kapının kolunu tuttu, kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdi.

Yaman da uyumuyordu, bu yüzden kapının açılışı ile yatağında doğruldu. “Yıldız, sen misin? Burcu iyi mi?” odanın içi tamamen karanlıktı. Uyumuyordu ama uyumak için çabalıyordu.

“Yaman, benim. Seni uyandırdım mı?” diyen karısının sesi ile genç adam yanına dönüp başucundaki komodinin üzerinde duran küçük abajuru yaktı. Kapının önündeki eşine bakarak “Bir şeyin mi var Burcu? İyi misin?” diye endişeyle sordu.

Burcu çekinerek ama aynı zamanda da isteyerek hem kocasına hem de yatağa şöyle bir bakıp ağzından zar zor “Seninle uyuyabilir miyim Yaman?” kelimelerini çıkarabildi.

Şaşkındı bu istek ile fakat üstelemedi. Hemen yataktan kalktı. “Tabi ki, sen geç yatağa ben de üstüme bir şey bulayım.” Genç adamın pijamasının üstünde atlet tipi ince askılı bir siyah badi vardı. Yaza girmemiş olsalar da ev zaten sıcaktı bir de yatarken yorgan altına girince rahatsız olduğu için fazla kalın bir şey giyemiyordu. Yazın sıcağında ise sadece şortuyla yatma huyu vardı.

YARALI GÜVERCİNİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin