YARALI GÜVERCİNİM - 12

24.9K 1.3K 43
                                    

İki hafta geçmişti bile evlendikleri günden beri. Ve Burcu okul, staj derken bir de yemeklerle uğraşıyordu. Hazır şeyleri yapmakta sorunu yoktu ama bir tarife uyarak bile güzel yemek yapamıyordu. Ya eksik bir şeyler oluyor ya da fazla oluyordu. Pişirememe ya da yakmayı saymıyordu bile. Hayatını kolaylaştıran adama elleriyle bir şeyler yapmak istiyordu ama sonra ya sipariş veriyor ya da hazır bir şeyleri ısıtmayı veya kızartmayı yapıyordu.

Bir gün kocasını yanlışlıkla dinlemişti odasının önünden geçerken. “İyiyim anne.”

“Ne demek iyiyim be çocuğum, karın yemek yapamıyor. Yakında açlıktan öleceksin.”

“Abartma anne. Tamam, yemek yapamadığını hatta yaptıklarının da iğrenç olduğunu kabul ediyorum ama aç kalmıyorum.”

“Hiç izin vermedin ki sana şöyle temizliği, yemeği harika olan bir kız bulayım.”

“Canan iyi bir aşçıydı anne ama yine sana yaranamıyordu. Burcu yemek yapamıyor ama o yapıyordu.”

Ve genç adamın telefondan annesine söylediklerini daha fazla dinleyememişti. Odasına gitmiş, ışığını kapar kapamaz yatağa yatmıştı. Hiç sesini çıkarmadan yine açılmıştı göz pınarları. Biliyordu yapamadığını. Okulda bile iyi değildi. üvey babası yüzünden girdiği işletmeyi de beceremiyordu. Yemek ise hiç eline sürmemişti. Sadece annesi ile kendisi varken annesi eline pek iş vermezdi. Hep hüzünlü olan kızını eğlendirmek için bir şeyler yapmaya çalışırdı. Şimdi kaynanası tarafından istenmeyen gelindi ve kocası da ölen aşkını, onun yemeklerini arıyordu.

Doğruldu, baş ucu lambasını açıp çekmeceden annesinin günlüğünü çıkardı.

--------

Kızımı sonunda kucağıma aldım. Çok çektirdi bana doğuncaya kadar ama değdi. Miniğim çok tatlı. Ten rengini, saçlarını babasından almış güzel kızım. Hayatımın ikinci esmeri. Ama doktorlar kızımın ilk andaki boy ve kilo ölçümünde bir ayağının kısa olduğundan bahsettiler. Miniğimin bir bacağı benim yüzümden mi böyle acaba demeden edemedim duyduğum anda. Ben hamile olduğumu fark edinceye kadar Mustafa’nın bana attığı bir dayak yüzünden mi demeden edemedim? Her şeyin düzeleceğine inanırken kendi ellerimle mi kızımı sakat yaptım acaba? Mustafa’nın yeniden beni seveceğine inandım. Geçecek dedim ama olmadı. Hamileyken bile bana saldırdı, ben de kızımı korumaya çalıştım fakat koruyamadım sanırım. Benim hatam yüzünden bebeğim bu halde. Allah’ım yardım et bana. Yanlış ölçmüşler olsun, kızım sapa sağlam olsun. Benim yüzümden ona bir şey olmamış olsun. Lütfen.

----------

Burcu biraz daha şiddetli ağlayarak yattı, sonunda da uykuya daldı yanakları ıslak bir şekilde.

Ertesi gün Yıldız ile öğlen yemeğinde buluştu yine. “Bu adamı öldüreceğim.” Diyerek hışımla geldi arkadaşı.

“Cem mi?”

“Evet. Kafasını patlatacağım orada bir beyin var mı bakacağım.”

“Sakin ol Yıldız. Stajın için ondan alacaklar değerlendirme sonuçlarını.”

“Batsın onun değerlendirmesi. O herif ilk önce kendini bir değerlendirsin de ondan sonra bana geçsin.” Eliyle saçlarını karıştırdı. “Neyse bırak onu şimdi. Sen nasılsın? Üç gündür buluşamıyoruz?”

Burcu da bıraktı kurcalamayı. Ama arkadaşının o adamla ne alıp veremediğini anlayamıyordu. “İyiyim. Sen sinirli olmadığın zamanlarda nasılsın?”

“Harika.”

Bu sefer fazla aç olmadıkları için tost ile yetinmeyi seçtiler ikisi de. “Yıldız?”

YARALI GÜVERCİNİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin