YARALI GÜVERCİNİM - 49

29K 1.2K 19
                                    

Yaman karısının beline kolunu dolayarak bedenleri birbirine değecek şekilde bahçe içinden yürüdü. Ailesi ile hemen konuşmak istemişti Burcu. Yarına ya da akşama ertelemek istememişti. Çiftlikten direk buraya gelmişlerdi böylece.

Burcu bahçenin içinde dolaşan Zeytin’i görünce hemen çömeldi. “Merhaba bebeğim, nasılsın?”

Köpeğin de kurtarıcısını görünce sevindiği yere yatıp karnını okşanması için açığa çıkarmasından belliydi. İlk hali yoktu artık. Bakımlı, temiz, şişmanlamış, boyu uzamış sapa sağlam bir erkekti. Onu sevenlerin her dokunuşu ile şımarmış, hemen okşanmaya meyilli tatlı mı tatlı bir arkadaştı.

Burcu da hemen elini uzatıp köpeği istediği gibi karnından kaşıdı, okşadı hatta mıncıkladı bile. Büyümüş olan yüzündeki yanaklarını okşayarak gözlerine bakmayı çok seviyordu.

“Beni özledin mi ufaklık, bir haftadır seni göremedim. Ben çok özledim.”

Cevabı eline bir öpücük misali kondurulan küçük yalama hareketleriydi.

“Ben de seni çok özledim ama şimdi içeri girmem lazım. Eve gitmeden önce söz gelip bir kez daha seveceğim seni.”

Ve Yaman ile evin kapısına geçtiler. Burcu bir elini biraz havada, kendisinden uzak tutuyordu. Hemen önceliği elini iyice bir yıkamak olmalıydı ailesi ile konuşmadan, onlara sarılmadan önce.

Kapıyı Mine Hanım açtı ve gelinini oğlunun hemen önünde görünce şaşırdı. “Burcu?”

“Merhaba Mine Anne ama kusura bakmazsan ilk önce banyoya gidip elimi yıkamalıyım.” Diyerek hemen içeri geçip elini hiçbir yere sürmeden miniğinin salyalarını yıkamaya gitti.

Yaman da ağzı açık kalmış annesini iki yanağından öperek içeri girdi. “Zeytin’in salyaları ile ödüllendirildi.” Diyerek açıkladı. İçeriye geçip salondaki babasına katıldı.

“Merhaba baba, Burcu ile biz geldik.”

“Gelinim döndü mü?”

“Evet. Şimdi gelir.”

“Ne zaman geldi?” diye soran Mine Hanımdı.

“Aslında tam bana gelecekken ben onu buldum. Haktan Amca ile Hacer Annenin yanında kalıyormuş.”

Burcu neşeyle “İşte geldim.” Diyerek salona geçti elini yıkamış bir şekilde.

Hasan Bey ayağa kalkıp gelinine kollarını açtı. “Hoş geldin kızım.”

“Sizi çok özledim.” Diyerek sarıldı kendine baba olan kayınpederine. “Çok kızdınız mı bana gittim diye?”

“Bir sebebinin olacağını düşündük.” Diyerek karısı cevap vermeden kendisi cevapladı.

Burcu kayınvalidesine dönünce “Ama Mine Annem bana kızmış.” Diyerek gitti sarıldı kadına. “Özür dilerim ama neden gittiğimi hemen açıklayacağım. Sonra da müjdemi vereceğim.” Kadının yüzüne baktı. “O zaman bana sarılacaksınız.” Dedi.

Etrafına bakarak arkadaşını aradı. “Yıldız nerede? Cem’le mi?”

“Hayır kızım, sen yokken pek Cem ile dışarı çıkmadı. Odasında.”

“Tamam.” Diyerek arkadaşını çağırmaya gitti ve arkadaşının kapısını açar açmaz Yıldız’ın adını haykırarak kollarını açışına şahit oldu.

“Neredesin kızım sen ya? Öldürecektin beni meraktan insan bir haber vermez mi bu bu oldu, bak ben bunu yapacağım diye? Çıldırttın beni burada bir haftadır. Ne telefon açıyorsun ne benim aramalarıma cevap veriyorsun, telefonun hep kapalı……”

YARALI GÜVERCİNİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin