"Çocuklara hemen söylemeyelim.Alıştıra alıştıra sonra söyleriz."
"Peki canım.Sen nasıl istersen.Sen evet dedin ya artık gerisi kolay."
"Çok tatlısın"
"Sen benden daha tatlısın."
Birden merdivenlerden koşarak inme sesi duyunca birbirimizden ayrılıp uzaklaştık.
Sonra koşan kişinin gelmesini bekledik.
1-2 saniye sonra koşarak Grace yanımıza geldi.
Endişe ve korku vardı gözlerindeç
"Kızım ne oldu?"diye sordu Grace öyle görünce.
"Harry... Harry yanıyıyoy anneçYanına gittim Biy şey şöylemek içim ama uyuyoydu.Pende uyandırmak için düykeyken ateşi olduğunu anladım.Biy şey yap anne biy şey olmaşın ona."
Laura ile hemen Harry'in odasına çıktık koşarak.
Grace doğruyu söylüyormuş.
Gerçekten ateşi varmış.
Ah keşke önceden geldiğimde baksaydım ama nereden bilecektim ki hasta olduğunu.
"Laura derece neredeyse bul ve ölç bende buzlu su yapıp masaj yapayım.Tamam mı?"
"Tamam David."
"Pen ne yapayım hödük?"
"Hımm.Sen benim getireceğim eşyayı taşı olur mu?"
Tamam anlamında kafasını sallayıp hepimiz görev yerlerimize gittik.
Grace'n elini bezi verip yolladım,ben de buzluktan buzları alıp küçük kovadaki suyun içine koyup yukarı çıktım.
"Ateşi kaç dereceymiş?"
"39.5 derece.David ne yapacağız?Çok fazla."
"Sakin ol Laura.Şimdi masaj yapacağım ona,ona karşın hala düşmezse başka şeyler deneriz olur mu?"
"Hıhı tamam."
"Grace hadi bezi kovanın içine koyda abine mesaj yapmaya başlayayım."
Paytak paytak yürüyüp bezi kovanın içine attı, sonra Harry'in baş ucuna gidip anlından öptü.
"Çapuk iyileş Harry.Pen şeni özledim."
************************
1 saat oldu hala ateşi düşmüş değil.
Laura ve Grace çok kötüydü.
Grace abi hadi iyileş diye söylenip ağlıyordu
,Laura'ysa Grace'i sakinleştirmeye çalışıyor,bir yandan ağlıyor bir yandan da Harry'e masaj yapıyor.
"Yok böyle olmayacak Anna banyoyu gidip suyu ılıtır mısın?Duş aldıralım."
"Tamam efendim."
Anne banyoyu hazırlamak için giderken bizde grace odasına yolladık.
Laura'da Harry'in üstündekileri çıkarttı,bende kucağıma alıp banyoya götürdüm.
Harry suyu vücudunda hissettiğinde titremeye başladı.
Donuyorum diye feryat ederken bana sımsıkı sarıldı.
Bende haliyle ıslandım ama umurumda değildi.
Şu an onun ateşinin düşmesi daha önemliydi.
Banyodan çıkartıp bir güzel kuruladık.
Ateşini ölçtük ama düşmüyordu bir türlü.
Artık hastaneye götürsek daha iyiydi.
"Böyle olmayacak Laura.Hastaneye götürelim."
"Tamam peki.Ben onu giydireyim sende arabayı hazırla."
*****************************************
Hastaneye geleli yarım saat oldu ama hala bize haber vermiyorlar durumu hakkında.
Bir çok tahlil yapıp canını acıttılar çocuğun ama şimdi kendine geldi Allahtan.
"Anne ne zaman gideceğiz eve?Sıkılmaya başladım."
"Sabret oğlum az kaldı.Şu sonuçlar çıksın gideceğiz."
"Off tamam ya.Ama artık çıksın.Hastane ortamı üzerime üzerime geliyor."
O sırada doktor geldi.
Üzgün ve endişe vardı gözlerinde.
Yoksa kötü bir şey mi vardı ki?
"Laura Hanım ve David Bey dışarıda konuşabilir miyiz?"
Birbirimize bakıp hemen dışarı çıktık.
Kesin kötü bir şeyi vardı onun yoksa dışarıda konuşmak istemezdi.
"Emin olmak için tahlilleri 2 defa yaptırdım.Başka belki sonuçlar yanlıştır diye düşünüp bir daha yaptırdım tahlilleri."
"Yani neyi var oğlumun?"
"Maalesef Laura Hanım Harry lösemi."
"Ne!!"
"Şaka değil mi?Şaka yapıyorsunuz bana.Oğlum çok iyi aslında değil mi?Benim oğlum...Harry'imm hasta olamaz."
"Çok üzgünüm Laura hanım".
"Hayır..Hayır olmaz.HARYYYYYYYYYYYYYYYY."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Bakıcı
RomanceAylardır iş arayan David en son umudu olan malikanenin önündeydi.Bakıcılık hiç yapmamıştı.Zaten erkek bakıcı pek görülen bir şey değildi.Ama işe ihtiyacı vardı ve son umuduysa bu işti. İçeri girip sırasının gelmesini bekledi.Güzel bayanlar arasında...