Adını vermeyen sarışın hizmetçiyi çağırdım hemen.
Odayı görünce gözleri büyüdü ilk.
Tam bir şeyler diyecekken susturdum onu.
Bu odanın yarım saat olmadan temizlenmesi gerektiğini sertçe bir dille ikaz ettim.
“Tamam efendim.Hemen hallederim.”dedi ürkekçe.
Onun bu hali beni üzse de şu an yumuşak olamazdım.
Hizmetçi odayı temizlerken bende Harry’i dışarı çıkartıp konuşmaya başladım.
“Biliyorum tokat atması çok kötü bir şey ama o daha çok küçük.Neyin doğru neyin yanlış olduğunu daha kavrayamıyor.”
“Bunun küçüklükle yok David.Şımarığın teki işte.Babam onu her dediğini her istediğini yaparsa bencil biri olarak çıkar.Al bak işte görüyorsun.”
“Öyle düşünme.Benimde kız kardeşim vardı ve ailem onun her istediğini almazdı ama o da böyleydi.Eminiö sende küçükken böyle davranmışsındır.”
“Tamam insan bağırır çağırır bir şey demem ama tokat atması kalbimi çok kırdı.Ben annemden bile yemezken o küçücük çocuktan yemek gücüme gitti.”
“Ah seni çok iyi anlıyorum.Ama kadınlar böyle biri.Suçsuz yere bağırır suçsuz yere tokat atar.Alışmalısın Harry.”
Göz kırpıp yerimden kalktım.
O güzel sarışına temizliği tek başına yaptırırsam bir tarafı filan kırılır maazallah.
O yüzden yardım etsem iyi olur.
Aslında temizlik benim gibi birine hiç yakışmıyor ama bu aralar yakışmayan her şeyi yaptığıma göre buna da yapabilirdim.
Harry’in odasına girdim sessizce.
Bir süre kadını izledim.
Neden yaptım bilmiyorum.
Sadece izlemek istedim.
Bir süre daha izlemekten sonra kadının yanına gidip yardım etmeye başladım.
Allahtan hemen bitmişti.
Saate baktım tekrardan.
Laura’nın gelmesine 10 dakika filan vardı.
Harry’i yumuşadı gibi ama İnşallah Grace’de uyuduktan sonra yumuşamıştır.
“Girebilir miyim küçük hanım?”diye seslendim.
Ses yoktu ama.
Uyanmamıştır diye düşündüm.
Sessizce kapıyı açtım ama yoktu odada.
Etrafa bakındım.
Oda oda gezdim.
En sonunda Laura’nın odasında makyaj yaparken buldum.
İnanmıyorum.
Ne hale çevirmiş kendini.
“İnanmıyorum Grace ne yaptın kendine?”diye feryat ettim.
Çıldıracaktım.
Bir günde bir sürü yaramazlık yaptılar.
“Makyaj yaptım göymüyon mu hödük.Hıh şen zaten hiç biy şey bilmiyon.Hödüksün işte.”
“Bana bak küçük sıçan benimle doğru konuş.Ben senden yaşça büyüğüm.Sok bunu kafana.”
Grace bana bön bön bakıyordu.
“Hödüksün işte anneme şöyleyeceğim bayıydın bana.”
Of ne yaptım ya?
Şimdi kesin bu cadı Laura’ya söyle.
Hah zilde çaldı.
Şimdi dinle bakalım söyleyeceklerini.
**************************
“Anne şeninle konuşmam geyek.”dedi televizyon izlerken Grace.
“Söyle meleğim dinliyorum.”
“Ama özel anne BİRİLERİNİN DUYMAMASI GEREK.”
İmaya bak.
Gerçekten babası çok şımartmış bunu.
“Öyle mi?Tamam senin odana gidip konuşalım.”dedi gülerek
Ayağa kalktılar.
Tam giderken Grace bana dil çıkarmayı ihmal etmedi.
Ah suçum neydi benim?
Neden böyle bir şeyle cezalandırılıyorum?
“Grace kesin senin ona bağırdığını söyleyecek.”
“Sen nereden biliyorsun?”
“Seslerinizi duydum.Ama haklıydı bağırmakla.Eğer annem seni işten kovarsa yardım ederim sana”
Gülümsedi bana.
Sonra televizyon izlemeye devam etti.
Ah gerçekten teşekkürler Ona.
Zaten bu evde ondan başka kimsem yok gibiydi.
O sırada telefonum çaldı.
Cebimden çıkartıp baktığımda gözlerime inanamadım
Olamaz.
O arıyor olamaz.
Gözlerimin bana bir oyunu galiba.
Yani öyle olması gerek.
Yoksa onun beni aramaması lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Bakıcı
RomansaAylardır iş arayan David en son umudu olan malikanenin önündeydi.Bakıcılık hiç yapmamıştı.Zaten erkek bakıcı pek görülen bir şey değildi.Ama işe ihtiyacı vardı ve son umuduysa bu işti. İçeri girip sırasının gelmesini bekledi.Güzel bayanlar arasında...