Bir süre konuşmadı.
Galiba anlatacaklarını tartıyordu.
Bende seslenmedim.
Bıraktım istediği zaman anlatsın.
“Aslında onunla evlenmek istememiştim.Ama herkes bu çocuk iyi zaten 2 yıldır çıkıyorsunuz evlenin artık diye başımın etini yiyorlardı.Daha o zamanlar 20-21 yaşlarındaydım.”
Sustu yine.
Galiba o günleri hatırlamak ,gözlerinin önünde canlanması üzdü onu.
“Ona da herkes baskı yapıyorlarmış.En sonunda dayanamayıp evlenme teklifi yaptı.Bana kalsa kabul etmezdim ama ...Görkemli bir düğünle evlendik.Herkes orada çok mutluydu.Ben hariç.Sanki o düğün benim değil bir başkasının gibiydi.İlk dansı ederken fısıldamalar duyuyordum.20 yaşında neden evlendi?Hamile mi acaba? Onları duyunca hem çok utandım hem de kızdım onlara.Neler uydurmuşlardı iki dakikada.Neler düşünmüşlerdi.Onları duymamış gibi yapmak o kadar zordu ki.”
Gözyaşlarına hakim olamadı.
Bana sarıldı destek olmak için.
Sanki ben onu bunları unutturabilirmiş gibi.
“İşte evlenmiş olduk.Daha 5 aylık evliyken hamile kaldım Harry’e.İstemedi çocuğu.Aldır diye tutturdu ama ben yapamadım.O küçücük yavruya kıyamadım. Kavga ettik, bazı kavgalarımız o kadar büyüktü ki bazen ben bile bu boyuta geldiği için şaşırıyordum.Sonra Harry dünyaya geldi.Onu hiç sevmedi.Bir kere bile kucağına alıp sevmedi.Grace’e yaptıklarını yapmadı.Üvey çocukmuş gibi davrandı.”
Zavallı kadın.
Kocasından neler çekmiş?
Herkesin baskısı sonucu evlenmiş,çocuğu istememiş,büyük kavgalar etmişler.
“Eve arada sırada kadın gelirdi.Sekreterim derdi.Çalışmaları gerekirmiş.Ses çıkarmadım.Kendi odamızda Harry’le yattım rahatsız etmeyim diye.Ama nereden bilirdim beni aldattığını.Bunu öğrendiğimde Grace’ye hamileydim.Sırf o istediği için doğuracaktım.Ayrılmak istedim.O kabul etmedi ama kararlıydım boşanacaktım.Ben ilk o adamın annesiyle konuştum ama oğlunun tarafında oldu ve ayrılmamızı engelledi.”
Ah keşke o zamanlar yanında olabilseydim.
Keşke yanında olup o iğrenç günleri yaşatmasaydım.
“Grace hariç evdeki herkese kötü davranırdı.Grace şımartır her dediğini ikiletmeden yapardı.Grace aslında sırf bu yüzden böyle.Eğer onun her dediğini yapmasaydı belki o da Harry gibi olurdu.”
Derin bir iç çekti.
Ayağa kalkıp dolaptan bir şey aldı.
Bardağa doldururken fark ettim içki olduğunu.
“İster misin?”dedi bana.
İçmeli miydim acaba?
Yada boşver o sarhoş olursa ayık biri lazım.
“Hayır sen iç.”dedim.
Belki acılarını az da olsa rahatlatırdı.
Yada unuttururdu.
Onun için bir şeyler yapmak istiyordum.
Fakat bu şimdilik imkansız gibiydi.
“İş seyahatini çıkar oldu.Hemen hemen her ay 15 gün orada olurdu.Yalnız başıma çocuklarla olmaya alışmıştım.Ama evde tek başıma otur otur nereye kadar.Aldatan adamdan ayrılmalıydım artık ama önce kendi ayaklarımın üzerinde durmalıydım.Evlendiğim için üniversiteye gitmemiştim o yüzden kurslara yazıldım.O seyahate gittiğinde bende kurslara giderdim.Artık ayaklarımın üstünde duracak kadar bilgiye sahiptim.İş aramaya başladım gizlice.En son başvurduğum Swam holdinge gittim.Adama her şeyimi anlattım nedense.Derdim kendime acındırmak değildi ama nedense adamı görünce anlatasım gelmişti.Dinledi beni.Her alanda çalıştırdı.Güçlüydüm artık ve ayrılmaya kararlıydım.Tam boşanacakken terk etti beni sekreteriyle.Bu durumda üzülmem gerekirdi değil mi?Aksine ben sevindim.Terk eden ben olmamıştım.Kimse bana kızamazdı.Aksine herkes bana acıdı.İşime geldi bu durum.Herkes üzülmemen için bana karışmadı.Bay Swam her şeyi bildiğinden o farklı davranıyordu.Yanında çalıştırmaya devam etti.Artık onun sağ koluydum.Ama öldü sonra.Çok üzüldüm.En değerli varlığımı kaybetmiştim.Şirketten atılacağımı düşünmüştüm ama onun çocukları,ailesi olmadığında her şeyini bana bırakmıştı.Kabul etmemeyi düşünmüştüm en başta ama bak şimdi bu haldeyim.”
Sustu.
Anlatacakları bitmişti galiba.
Bardaktaki son yudumu da içip kalktı.
Sarhoş olmuştu tek kadehle.
İçkiden mı yoksa bunca yılın yüklerinden mi seçemiyorum.
Döndü hızlıca bana.
“Çok yanlış yapmışım değil mi?En başta evlenmeseydim belki bunlar olmazdı değil mi?”
Cevap vermedim ona.
Zaten versem de hatırlamayacaktı.
Odasına götürmem gerekiyordu.
Fakat yürüyecek halde değildi.
Kucağıma aldım.
Kollarıyla sardı boynuma.
Bende merdivenlerden çıkıp odasına götürdüm.
Tam yatacağını yatıracaktım boynunu çözmedi.
Kendim çözmeye çalıştım ama öyle sımsıkı tutuyordu ki çözülmüyordu.
Yanına oturtup başını göğsüme yasladım.
Bu yaptığımın yanlış olduğunu biliyordum ama tek çarem buydu.
Yorumlarınızı Bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Bakıcı
RomanceAylardır iş arayan David en son umudu olan malikanenin önündeydi.Bakıcılık hiç yapmamıştı.Zaten erkek bakıcı pek görülen bir şey değildi.Ama işe ihtiyacı vardı ve son umuduysa bu işti. İçeri girip sırasının gelmesini bekledi.Güzel bayanlar arasında...