Felix gelen küçük ambulansa bindi ve Chan'ın yanına oturdu. Üzülüyordu, onun sorunlarının çok olduğu bir dönemde yanında olamamıştı. Oysa ki Chan, hep Felix'in yanında durmuştu. Kavgalı da olsalar, kızgın olsalar da.
Ama Felix karakteri gereği böyle biriydi. Sevgisini belli etmezdi ve şakaya vururdu. Kıskanılmaktan hoşlanmazdı ve sinirli olduğu bir an ağzına ne gelirse sayardı. Bu huyları yüzünden yıllar boyunca hiç sevgilisi olmamıştı, flörtten öteye gidebildiği tek kişi Chan'dı.
Arkadaşları da bunu biliyordu, Felix'e katlanabilen tek kişi Chan'dı. Üzüldü ve içinden 'keşke o an sussaydım..' diye geçirdi. Nafile olduğunu bildiği için Chan uyanınca ne yapabileceğini düşünmeye başladı.
Okul yakınındaki hastaneye gidince Chan odaya taşındı ve serum takıldı. Doktor bir sürü kontrol yapmış, ardından ise bir serum vermişti.Şanslıydı çünkü düşerken bedeni zarar görmemişti.
Tek sorun çok uykusuz kalmış olması ve bunun üstüne yüksek dozda strese maruz kalmasıydı. Stres ona zarar vermişti. Doktor Felix'e verdiği serumun onu neredeyse 1 gün uyutacağını söyleyince genç adam şaşırdı. 1 gün boyunca nasıl uyuyacaktı? İyi değil miydi?
Bu normaldi çünkü Chan'ın bedeni yorgundu, böyle yaparak ona gücünü toplatmaya çalışıyorlardı. Doktor açıklamaları yapıp gidince Felix çocuklara haber verdi ve Chan'ın ailesinin endişelenmemesi için bu gece birlikte kalacaklarını söylediler. Felix onunla birlikte kalacaktı. Hatasının telafi etmek istiyordu.
O uyurken öylece onu izledi ve ona ne kadar aşık olduğunu düşündü. Evet, elbette ona aşıktı. Ona deliler gibi aşıktı ve bunu biliyordu, kendini düzeltmesi gerektiğini de biliyordu. Bazen 'ben buyum, değişmeyeceğim' dese de bu huylarının sadece ona ve sevdiği insanlara zarar verdiğinin farkındaydı. Zor da olsa değişmeye çalışıyordu ama işe yarayıp yaramadığınden emin değildi
Elini Chan'ın yüzüne götürdü. Solgun, beyaz tene şefkatle baktı ve yanağını baş parmağıyla okşadı. Her zaman canlı ve pembe olan tapılası dudaklar kuru ve beyazdı. Beraber uyuduklarında neredeyse yok olan göz altı torbaları ise hiç olmadığı kadar belirgin ve morumsuydu. Saçları dağınıktı, hep dikkat ettiği saçlarına bile bakmamıştı.
Kendine küfürler etti, aptallık etmişti. Hemde çok büyük bir aptallık. Bu süreçte Chan'ın yanında olup onu destekleseydi şu an bu durumda olmazlardı, Chan bu durumda olmazdı.
Elleriyle saçlarını okşadı ve nazikçe düzeltti. Az önce parmaklarının yer aldığı dudaklara küçük bir öpücük kondurdu ve fısıldadı,
"Özür dilerim sevgilim..söz veriyorum telafi edeceğim."
------
ayh yeter, düz bölüm yazmaktan bıktım. Bundan sonra textingle devam edeceğiz ya da bu olayla ilgili son bir düz bölüm yazacağım. Ne olacak ben de tam bilmiyorum🤷♀️
Ben bu kitapta hiç kaos faln yapmayacaktım sadece ve sadece saçmalayacaktım ama çok okunduğu için bazı olaylar eklemeye karar verdim👍😌
Felix pişman, görüyorsunuz. Ama bu kadarla kurtulamayacak-
Hyunjin'e taglerde destek olmayı unutmayın ve oy verin. Lütfen whosfanda oy verin.🥺
Ayrıca bir şey fark ettim, oy sayısı aşırı az. Normalde oy ve yorum istemedim pek burda ama okuyorsanız oy verin ve bir cümle dahi olsa yorum yapın♡
Neyse çok uzattım, bir dahaki bölümde görüşmek üzere~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm yours -chanlix- (√)
FanfictionChan ve Felix şüphesiz en tuhaf çiftti, bunu kendileri de dahil tüm arkadaşları biliyordu. ----- [Not: Küfür, cinsellik ve yazım hataları var ona göre okuyun.] [♫︎Jason Mraz - I'm Yours♫︎]