12.bölüm

2.9K 334 244
                                    

Hellöö

Ben geldiiim:)

Özlediniz mi bizi?

Multi: Robert ve Mehir

Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum, cancağızlarım :))

Keyifli okumalar💛

"Yangın var!"

What dedin gülüm?

"Çabuk dışarı çıkın," dedi abim kolumu tutup çekiştirirken. "Kızlar hadi!"

Beni kendine çekip kapıdan uzaklaştırdığında içeriye baktım. "Üzerime bir şey alayım," deyip elimle odamı gösterince Hira benim de kabanımı alıp dışarı çıkmıştı. Yangın çıkmış olabilir fakat bu, benim minnak bedenimin donmasına izin vereceğim anlamına gelmiyordu. Daisy yarısını açtığı örgüsü ile yanımıza gelirken şaşkınlıkla "Ne oluyor?" diye sordu.

Hira'nın uzattığı kabanımı giydim. "Sanırım yangın çıktı," deyip havayı koklamaya çalıştım belki koku alırım diye. Fakat hiçbir koku almamıştım. Umuyorum ki burnum bozuk değildi.

Gece de yanımıza gelince abimin aceleci adımlarına uyduk. Bu sırada arkama bakma fırsatı buldum. Kızlar dışında kimseyi göremeyince abimi hemen kolundan yakaladım.

"Diğerleri nerede?"

"Aşağı indiler onlar," dediğinde rahatlamıştım.

Ortalıkta oradan oraya koşuşturan insanların sesleri birbirine karışmıştı. Ağız söyleyeni kulak duymuyordu. Sürekli birilerinin ismi çağrılıyordu, insanlar yakınlarını bulmaya çalışıyordu. Onlarla çarpışmamak için duvarın kenarıyla yürüyorduk. Merdivenleri koşar adımlarla inip otelin lobisindeki insan topluluğuna yaklaştık. Kalabalıktan bizimkileri bulmak için etrafa bakındık. Çok geçmeden gözlerim tanıdık kumral saçları buldu.

Robert, hemen yanında duran Daniel ile konuşurken sıkıntıyla etrafa bakınıyordu. Yerinde duramadığından bir sağa bir sola yürüyordu. Elimle onları gösterdim.

"Oradalar."

Birlikte onlara yaklaştığımızda nihayet hepsini bulmuştum. Ege ve Bera lobinin ortasındaki sütunlardan birine yaslandığı için ilk başta onları fark edememiştim. Efe ise küçük kamerasıyla heyecanlı bir şekilde her şeyi kayda alıyordu. Ölürken de vlog çekecek diye korkuyordum artık. 'Bakın arkadaşlar, burası benim mezarım. Hemen yanımda da Mehir'inki var. O biraz rahatına düşkün olduğu için mezarını geniş yaptırdık' diyecekti muhtemelen.

Bizi gördüklerinde açıkça bir rahatlama oluşmuştu yüzlerinde. Etraf fazla kalabalık olduğu için birbirimize iyice yaklaşıp küçük bir yuvarlak oluşturduk. Tüm otel lobide toplandı. Bu sefer de ne olduğunu sorgulamaya başladılar.

"Nerede yangın çıkmış?" diye sordum. "Kaç kat indik, bir şey göremedim ben. Üst katlarda mı?"

"Bilmiyoruz ki," deyip omuz silkti Bera. "Siren sesini duyduk, sonra da yangın var dendi. Biz de buraya indik."

Onun yanında taş sütuna sırtımı yaslayıp hafifçe eğildim. Fermuarını birkaç santim açtığım çizmelerimi tekrar kapattım. Yüzümün iki yanından aşağı dökülen saçlarımı bir baş hareketi ile arkaya ittim. İşimi bitirip doğrulunca tam karşımda duran Robert ile göz göze geldim. Tüm karmaşıklığa inat yüzünde her şey yolundaymış gibi rahat ve huzurlu bir ifade vardı. Sanırım deliriyordu.

"Ben bir gidip bakayım yukarıda ne var ne yok." Abimin sesini duyunca Robert ile bakışlarımızın temasını kestim. "Olmaz!" diye aniden yükselen bir ses karşısında hepimiz afalladık. Sesin sahibi Hira bile şaşkındı. İrileşmiş gözleri abimin yüzünü dikilmişken Deniz, anlamayarak kaşlarını yukarı kaldırdı.

Ayın Kızı (ASKIYA ALINDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin