"What do you see?
Your black hole for a soul"3 Kasım 2020
Saat 05:07*Hışır hışır*
Ayakları altında ezilen yapraklara aldırmadan ormanın en derinlerindeki küçük kulübeye doğru ilerledi uzun boylu genç adam. Burayı bulmak Ranpo'nun marifetiydi. Onlar gibi bir yeteneğe sahip olmadığı halde bütün bunları bilmesi Dazai'nin ona karşı aşırı saygı duymasına neden oluyordu.
"Demek buradasın Atsushi-kun." Dazai hafifçe kıkırdadı ve boynuna tutturulmuş alçılı kolunu hafifçe gevşetti. Ormanın içinden gelen hışırtı sesiyle gülümsedi ve arkasını döndü. "Ben de sizi bekliyordum." Karşısındaki elliyi geçkin insana baktı dikkatlice, gördüğü şeyle güzel kahverengi gözleri kocaman açılmıştı.
"Bir bu eksikti."
3 Kasım 2020
Silahlı Dedektiflik Bürosu
Saat 04:59Genç kız ayaklarını sarkıttığı yataktan kalkmak için sabırsızdı ama Yosano'nun seni yatağa bağlamamı ya da iyileştirmemi istemiyorsan burada oturacaksın tehdidinden sonra buna cesaret edemiyordu. Eline tutuşturulmuş bitki çayıyla öylece haber beklerken Naomi kapıyı tıklatarak revire girdi. "Seni kontrol etmeye geldim Shoya-san."
"Teşekkür ederim Naomi-chan, daha iyi hissediyorum." Naomi yavaş adımlarla ona yaklaşmış ve sehpanın üzerindeki boş tabağı alırken Shoya, Naomi'nin boynundaki o tanıdık el iziyle aniden kızın bileğine yapıştı. "Bir sorun mu var Sho-"
"Siktir! Naomi, hemen telefonumu vermen lazım!"
"Neler olu-" Kunikida hızla revire girerken Shoya ayaklanmış ve eşyalarının arasında telefonunu arıyordu. "Oi Shoya, kalkmaman lazım."
"Kunikida-kun, hemen Liman Mafyasını aramalısın, hemen!" Shoya'nın yüksek sesi yüzünden Fukuzawa-sensei dahil herkes kapının önüne doluşmuştu. Shoya eşyalarının arasında delirmiş gibi telefonunu ararken Fukuzawa-sensei kızın omzundan tutmuş ve kendine çevirmişti. "Ne olduğunu anlat ki yardım edelim."
"Q. Laneti etkinleşmiş. Liman Mafyasını aramamız lazım, bir şeyler olmuş olmalı." Kız parmağıyla Naomi'nin boynundaki el izini gösterdiğinde Fukuzawa hızla revirden çıktı. "Hemen ilgileniyorum."
Orman
Saat 05:13Dazai, karşısındaki küçük orduya karşı gülümserken yıllar sonra ilk defa bir görevde çok fazla keyif alacağını hissedebiliyordu. Ne kadar zor, o kadar eğlenceli.
"Bilmem farkında mısınız beyler ama hepiniz bir lanetin etkisi altındasınız. Eğer laneti bir an önce durdurmazsam hepiniz öleceksiniz." Dazai, karşısında duygudan yoksun yüzlerle ona bakanlardan cevap bekledi. "Hadi ama, Gorki size nezaketin ne olduğunu öğretmedi mi? Kendi kendime konuşunca bir eğlencesi kalmı-"
Karşısındaki küçük ordunun tepesine 5 metre boyundaki bir kaya uçarak düştüğünde Dazai sinirle saçlarını karıştırdı. Şapkalı adam kaldırdığı tozun içinden kibirli bir gülümsemeyle Dazai'ye yaklaştı. "Lafımın bölünmesinden hiç hoşlanmam, Chuuya."
"Ben de suratını görmekten hoşlanmıyorum ama yine de karşımdasın Dazai. Neden buradasın?"
"Atsushi-kun kaçırıldı. Onu almaya gelmiştim ama karşılaştığım küçük sürprizle sizin de her an buraya damlayacağınızı tahmin etmeliydim." Chuuya'nın fırlattığı kayadan kurtulan birkaç kişi koşarak ikiliye yaklaşırken Dazai "Seninle çalışmak istemiyorum." diyerek sızlandı. Chuuya, dört ayağı üzerinde ona doğru koşan yetenekli olduğunu varsaydığı kişiye gelişine bir tekme savurdu. "Ben de seninle çalışmaya meraklı değilim, gerizekalı çiroz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Before We Drift Away | Soukoku
Fanfiction||| Turuncu saçlı adamın gözlerindeki derin okyanusa daldı Dazai. Dalgalarla bir olup ilerledi ve güneş ışığını taşıdı en karanlık yerlere. Bu aşkın yolunu bulmasını sağlamalıydı, birbirlerinden uzaklaşmadan önce... ||| Dazai Osamu + Nakahara Chuuy...