"Cause I'm another unperson
You created this mess
You are the grand designer
Revel in our unrest"26 Temmuz 2016
Saat 15:03
Güneş masmavi gökyüzünü süslerken kahkaha atarak bahçede koşturan küçük beyaz saçlı kız için her şey yolundaydı. Çimenlerin üstünde huzurla kardeşini izlerken yeni görevini merakla bekliyordu Shoya. Mori-sensei ilk defa ona acele ederek gelmesi gerektiğini söylemişti. Kız kafasını kaldırmış karşısındaki yüksek binayı incelerken binadan çıkan parlak turuncu saçlı, şapkalı çocukla, yaşına göre oldukça uzun boylu bandajlarla oldukça sıkı bağlara sahip çocuğu fark etmemişti."Chu-Chu!" Beyaz saçlı kızın neşeli bağırışıyla ayağa kalkarak onlara yöneldi Shoya. Chuuya kollarını açmış eğilerek küçük kızın kucağına atlamasına izin verdi. "Chu-Chu? Her geçen gün başka bir köpek ismine sahip oluyorsun Chuuya." Bandajlı çocuk dalga geçerek Chuuya'ya baktı.
"Kes sesini, Dazai." Chuuya, kendinden uzun çocuğa sinirle baktıktan sonra tekrar beyaz saçlı kıza gülümsedi. "Eldivenlerine alıştın mı Noah-chan?"
Beyaz saçlı kız kollarını Chuuya'nın boynundan çekip mavi eldiven takılmış küçük ellerini saf bir mutlulukla gösterdi. "Evet Chu-Chu. Aynı gözlerin gibi mavi oldukları için hiç çıkarmak istemiyorum."
Shoya gülerek yanlarına geldiğinde Chuuya, kucağındaki kızın anlattığı şeyi büyük bir dikkatle dinleyip, aşırı mimikleriyle kızı güldürürken Dazai Shoya'yı hafifçe kenara çekti. "Shoya, Mori-sensei'in bu güne kadar sana verdiği bütün işleri gerçekten büyük bir başarıyla yerine getirdin, ama bugün sana vereceği işi kabul etmek zorunda olmadığını sana hatırlatmam lazım." Shoya, kuşkulu bakışlarla kendinden oldukça uzun olan çocuğu inceledi. "Neler oluyor?"
Chuuya, kucağında Noah ile ikisine yaklaştığında Dazai kıza hafifçe gülümseyip "Daha sonra konuşuruz." dedi. Shoya kafası karışmış bir şekilde kafasını eğerken Noah'ın sesi bahçede yankılandı. "Hey lanet Dazai!" Shoya gözlerini şokla açmış Noah'a bakarken Chuuya kıkırdadı.
"Chuuya! Ona böyle şeyler öğretme lütfen. Zaten eldivenleri taktığı günden beri saçlarını pastel boyalarıyla turuncuya boyamaya çalışıyor."
"Ama sen de kendi saçlarını boyuyorsun." Diyerek karşı çıktı küçük kız, kollarını önüne bağlamıştı. Dazai kıkırdayarak Chuuya'nın kucağındaki kızın yüzüne eğildi. "Turuncu saçlar mı istiyorsun? Eminim sana Chuuya'dan daha çok yakışır." Dazai suratına yediği tokatla gülerek geriye düştü. "Kıskanma Chu-Chu, şaka yaptım." Chuuya'nın ismini çocuk gibi uzatarak söylemişti. İkili birbirleriyle atışırken Shoya'nın, biraz ileride Mori ile konuşmaya gittiğini bile fark etmediler.
"Chuuya, diyorum ki artık baba olma vaktin gelmiş. Baksana Noah-chan seni gerçekten seviyor, eminim harika bir baba olurdun. Mafyadan ayrıl, çocuk yap ve hayatımdan çık lütfen."
"Chu-Chu, ileride benimle evlenecek." Şapkalı genç küçük kızın kocaman gözlerine bakarak onay verdi. "Evet, kesinlikle seninle evleneceğim ama şu an ikimiz de çok genciz Noah-chan. Sen daha 7 yaşındasın, ben de 18 yaşı-"
"Hayatımdan çıkman için erken bir yaş değil." Dazai küçük kızı Chuuya'nın kucağından alarak banka oturdu. "Ulan senin ebeni-"
"Söylesene Noah-chan, Chuuya'nın sana aldığı bu zevksiz eldivenlerden sonra yeteneğinle ilgili bir sıkıntı çıktı mı?" Dazai, Chuuya'yı duymazlıktan gelerek dizinde oturan mavi elbiseli kızın eldivenlerini yavaşça çıkarmaya başladı. "Hayır, eldivenlerimi çok seviyorum Osamu-san, sadece bazen ellerim çok terliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Before We Drift Away | Soukoku
Hayran Kurgu||| Turuncu saçlı adamın gözlerindeki derin okyanusa daldı Dazai. Dalgalarla bir olup ilerledi ve güneş ışığını taşıdı en karanlık yerlere. Bu aşkın yolunu bulmasını sağlamalıydı, birbirlerinden uzaklaşmadan önce... ||| Dazai Osamu + Nakahara Chuuy...