14

839 85 26
                                    

Haechan gayet sakin bir şekilde Mark'ın kolları arasına sokulmuş, sokulmadan önce de Mark'ın -soyadı Lee olan Mark'ın- dudağını öpmüştü. İkisi de hayal gördüklerini sanıyordu. Haechan hoşlandığı çocuğu öptüğünü hayal etmişti ve Mark'ta Haechan'ı öptüğünü hayal etmişti. Gerçi Mark'ın ki pek hayal sayılmazdı ama kurcalamayacağım.

"Bebeğim uyanmamız gerek, okula gideceğiz."

Haechan çalan alarm'i kapatarak sevgilisini (!) tatlı öpücükleriyle uyandırıp, kendisi de ayılmaya çalışıyordu. Biraz daha devam ederlerse bu iş pek güzel son ile bitmeyecekti. En azından Mark için.

"Hm hm, kalktım şimdi. Kahvaltımı yapıyorum."

Mark, Haechan'a biraz daha sokulduğunda Haechan bir anda yataktan fırlamış ani panikle kalktığı gibi örtüsüne dolanarak yere yapışmıştı.

Şimdi ikisi de şaşkın bir şekilde birbirlerine bakıyor, demin oluşanlar gözlerinin önünden geçiyordu.

"Senin evimde ne işin var?"

"Asıl sen niye beni öptün?"

"Sende bana karşılık vermedin mi?"

"Hm hm, tatlı tatlı kanıma girip 'bebeğim kalk artık' diyen bendim zaten değil mi?"

Aralarında geçen tartışmadan sonra ikisi de olaydan kaçmak için banyoya ilerlediklerinde çarpışmış, malum hoş kalçalarının üzerine düşmüşlerdi. (y/n; asla yükselmiyorum şu an asla yani :))

İkisi de bir anda kalkmış biri diğer tuvalete koşarken diğeri de odadakine girmişti. Şimdi ikisi de ayna karşısındaydı. İkisinin de dudaklarında birbirlerinin tadı vardı ve Mark deli gibi seviniyorken Haechan da gülümsemeden edemiyordu.

Eh, hoşuna gitmişti ama bu aşık olduğunu göstermezdi.

Elini yüzünü yıkayıp, sert tavrını takınarak odasına ilerlemiş hafif dağılan ortamı düzelten Mark'ın yanına gitmişti.

"Neden geldin evime? Nasıl girdin?"

Mark'a göre hafif oynamaktan zarar gelmezdi. Elindeki katlanmış örtüyü yatağa bırakıp küçüğüne dönmüştü.

"Hatırlamıyor musun?"

"Neyi?"

Mark'ın yüzünde çapkın bir sırıtış vardı ve Haechan haliyle korkmuştu.

"Dün gece beni aradın, ve benimle görüşmek istediğini söyledin. Sonra-"

"Sonra ne?"

Mark, Haechan'ın üzerine gittikçe Haechan da geri adımlar atıyordu ve sonunda sırtı duvara değmişti.

"Sonra beni evine davet ettin ve.."

"Ve?"

Haechan küçük bir yutkunmuş, yanaklarını kavrayan Mark'a ister istemez kendini bırakmış ve kendisini öpmesine izin vermişti. Şimdi ise ona karşılık veriyordu ve Mark bitirmedikçe ayrılacak gücü bulamıyordu kendinde.

Mark nefes alabilmek için küçüğünden ayrıldığında Haechan'ın yanağını baş parmağıyla okşamaya devam edip gülümsemişti.

"Benden etkileniyorsun.."

"H-Hayır, bu refleksti!"

Haechan kekelediği için içinden bir küfür savurmuş, kendisini gülümseyerek izleyen Mark'ı izlemişti.

"İstemediğin biriyle öpüşmezsin,onu ittirirsin Haechanie~"

Mark kıkırdayıp son kez Haechan'ın yanağını öptüğünde ceketini alarak evin çıkışına yönelmişti.

"Okulda görüşürüz bebeğim."

Mark istediğini alıyordu, ama Haechan üzerinde farklı bir etki yaratmak istiyordu. Diğerleri gibi değil. Tıpkı Haechan'ın kalbine işlediği gibi. O da Haechan'ın kalbine işlemek istiyordu.

---
korkmayın ölmedim, delirmedim de sadece yine refakatçiyim işte ondan boşum yazıyorum.

+olarak Haechan tarafından hayal ettim de MARK LEE SANA TAPABİLİR MİYİM PLS

ritüel, markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin