YALNIZ KURT

part-17 'sen benimsin'

Multi- Doğukan Kaya.

Bölüm şarkısı- Calvin Harris ft. John Newman : Blame :) :)

Merhaba, öncelikle bölüm çok geç geldi. Farkındayım. Bunun için herkezden özür dilerim..

Ve kapağımı yapan "Wattpad hikâye kapakları"  ailesinden TngrEsra çok teşekkür ediyorum bu bölüm sana :)

" dikkat et. " dedim. Ne de olsa kardeşim sonuçta.

Ege kapıyı açtı. Ve içeri sarışın bir çocuk girdi. Etrafına bakınmaya başladı. Hey bi dakika bu Eren değil mi?

Eren " Fatma nerde? "

Önce biraz duraksadım, sonra yüzümü öyle bir öfke dolu bir hal aldı ki. Ne yüzle buraya gelebiliyordu hala bu şerefsiz?

" sen hangi yüzünle buraya geliyosun ? Yine ne zarar vereceksin Fatma'ya? " sesim yüksek seviyedeydi. Sinirliydim. Fazlasıyla. Ege'nin yüzü söylediğimde karşılık sorarcasına bana dönmüştü. Ege'yi takmayarak Eren'e doğru bir adım attım.

Eren" sanane lan küçük fahişe? "

Pardon bu bana az önce ne dedi?  " Küçük fahişe " mi dedi? Ben ağzımı açıp tam bişey söyleyecekken Eren'in yere yığıldığını gördüm. Ege, Eren'e yumruk atmıştı. Ege, Eren'in yere düşmesini fırsat bilerek üzerine oturdu ve ardı ardına yumruk atmaya başladı ben olanları ağzım açık bir şekilde izlerken, Fatma ve Gizem seslerden dolayı olduğumuz yere geldi. Fatma ve Gizem olanları gördüğünde çığlık attı. Gizem koşarak Ege'nin kolundan tuttu.

Gizem " Ege, Ege sakin. Aşkım lütfen bırakır mısın? " dedi. Ege'yi sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama Ege, Gizem'i dinler gibi durmuyordu.

Ege " sen kimin kardeşine küçük fahişe diyosun lan orospu çocuğu? "

Eren yediği yumruklarla rağmen gülmeye başladı. Yarım ağızla sırıtarak;

Eren " ooo, Fatma hanımda gelmiş. "
Dediğine karşılık Fatma'ya baktım gözleri dolmuştu. Sakinleştirmek için koluna dokundum. Başını hafif bana çevirdiğinde, sakin olmasıyla ilgili bir kaç bakış attım. Başımı Ege'ye çevirdiğimde, Gizem uğraşları sonucu Ege'yi Eren'den uzaklaştırdığını gördüm. Eren yattığı yerde hafif doğruldu. Ve canı yandığı için inledi. Yavaşça ayağa kalktı. Kanayan burnunu, ve patlamış dudağını koluyla sildi ve güldü. Ahh, ne iğrenç bir insan bu böyle?

Fatma " sen, senin ne işin var burda? "

Eren " ne işim mi var? " güldü. " çocuğumun annesini görmeye gelemez miyim? "

Fatma tam bişey söyleyecekken;

Ege " ne diyosun lan sen? Fatma, kardeşim ne diyor bu pezevenk? "

Eren, yan gözle Ege'ye baktı. Bişey demeden Fatma'ya döndü.

Fatma, dolu gözlerle Ege'ye bakıyordu. Gizem, Ege'nin koluna girmiş Ege'yi tutuyordu. Gizem de ağlamak üzereydi kendini zor tutuyormuş gibi bir hali vardı. Konuşamıyordu. Ya, ben. Benim de onlardan bir farkım yoktu. Eren'e saldırmak istiyordum. Kardeşime bunu yaptığı için onu öldürmek istiyordum. Bir kızın hayatını karartmıştı. Sırf uçkuruna sahip çıkamadığı için. Fatma'ma kıymıştı. Peki, ya hamile olması? Fatma'nın hamile olması tartışılırdı. Belirtilerini görmemiştik. Tamam kilo falan almıştı. Ama hamile olması? Garip degil miydi? Fatma kendini biraz toparlayarak Eren'e döndü.

Fatma " Eren, yeter artık! Seni görmek istemiyorum. Ne laf anlamaz birisin? Gitmen için, siktir git mi demeliyim ? Bu kadar mı gurursuzsun ? Şerefsiz olduğunu biliyorum da, o şeyin var diye kendini erkek sandığına yanıyorum. Şimdi burdan defol! Seninle ilgili en ufak bir iz bile görmek istemiyorum. Seni istemiyorum! "