Maskeli Balo

15. Bölüm

"Sen de kahve ister misin?" diye sordu Emir.

"Olur."

Emir elinde iki kupayla kahvaltı masasına oturduğunda elinden kahveyi alıp bir yudum aldım. Sabah -ki asla sabah denmeyecek kadar geç bir saatte- uyandığımda onu da kaldırıp biraz zorlamayla masaya oturtmuştum ve beraber üstünkörü bir kahvaltı hazırlamıştık, şimdi de onu yemekle meşguldük. 

"Eee Emir bey anlatın bakalım sizi meyhanelere düşürecek ne derdiniz var? Sevdiğiniz kız mı yüz vermedi yoksa?" deyip bayat esprime güldüm, aklıma daha iyi bir sorma şekli gelmemişti. 

Emir, yataktan kalktığı için dağılmış saçlarına elini geçirip biraz daha dağıttı. Dün geceden dolayı hala bitkindi. "Güneş denen piçin gazına geldim diyelim."

"Şimdi iyisin ama değil mi?" 

"Evet, sana da dün gece zahmet verdik, kusura bakma böyle olsun istemezdim."

"Önemli değil, peki dün olanları hatırlıyor musun? yani her ayrıntısıyla?"

"Evimde gezen Barlas isimli kişiden bahsediyorsan, evet. Nasıl unutabilirim ki?"

"Peki, cevabımı aldım. Sana söylemem gereken bir şey daha var."

"Dinliyorum."

"Salih'i biliyorsun değil mi? Hani Fuat'ın koruması, Şebnem'i döven adam.

"Evet Bihter, Salih dediğinde anlamıştım zaten."

"Hah işte tamam. Dün akşam, sen beni aramadan önce ben ona bir tuzak kurdum." dedim ve bazı ayrıntıları atlayarak yaşananları anlattım. Anlatmayı bitirdiğimde Emir'in ifadesinden hiçbir şey anlaşılmıyordu.

"Yapmadan neden haber vermedin?" diye sorduğunda da sesinden herhangi bir duygu okuyamamıştım.

"Öyle yapmak istedim çünkü." diye kestirip attım. 

"Bu böyle gitmez Bihter." dedi "Birbirimize güvenmemiz lazım. Bana dememek değil bu resmen arkamdan iş çevirmişsin. Ayrıca şu Barlas'la aranızda bir şeyler olduğu -en azından önceden olduğu- 100 metreden anlaşılıyor. Senin eskin sevgilinin benim evimde ne işi var?" Bunları söylerken sesini öyle çocukmuşum ya da geri zekalıymışım gibi yavaş ve tane tane çıkmıştı. Aynı onun gibi sakinliğimden taviz vermedim ve kahvemden bir yudum aldım.

"Hangi işten bahsediyorsun Emir? Babamın kim olduğunu bildiğini iddia ettiğin için beraber çalışmamız mı yoksa yeni yıla girerken beni öpmen mi? Kim olarak Barlas'tan rahatsız oluyorsun, ortağım hatta patronum olarak mı yoksa sevgilim olarak mı? Sen bana bu soruların cevabını verebilecek misin peki? 

Ardı ardına sıraladığım sorular Emir'i şaşırtmak şöyle dursun yüzünde alaycı bir sırıtış belirmesine yol açmıştı. "Şimdi belli oluyor." dedi. "Şimdi normalde bana anlatmayacağın halde neden Salih denen herifi tuzağa düşürdüğünü anlattığın neden konuşmayı buraya çektiğin belli oluyor. Sen biz şimdi neyiz demek istiyorsun." 

"Evet, evet istiyorum ne var." diye patladığımda Emir'in gözlerindeki kaygıyı okudum. 

"Bak Bihter benim, bizim hayatımızın nasıl olduğunu sen de biliyorsun. Ben seni elinden tutup dondurma yemeye götürebilecek bir adam değilim. Bunları yapmak istemediğim için değil yapamayacağım için söylüyorum. Birbirimizi çok tanımıyoruz ama ben senin güzelliklerini görebiliyorum. Ve dahası düşerken elini tutarsam elini çekmeyeceğini de biliyorum." derken tek eliyle yanağımı okşayıp saçımı kulağımın arkasına attı. "Tek istediğim bazı şeyleri yoluna koymak için biraz zaman. Baban konusuna da gelirsek, kim olduğunu artık saklamak istemiyorum. Babanı Rasim Kaymazlar ismiyle biliyorum ama gerçek adı bu mu emin değilim. Rusya'da konum tam olarak bilinmeyen bir yerde