5

185 10 30
                                    

(Kitap kapağını değiştirdim. Kendim yaptım. Sizce nasıl olmuş?)

Utancımdan yerin dibine girerken o Felix'e dönüp "Sevgilimle özel bir şey konuşacağım" diyerek beni alıp başka kimsenin olmadığı rafa götürdü. Utancımdan yüzüne bakamıyordum. Gerçekten aşırı utanmıştım.

Arkamı raflara verdim. "Teşekkür ederim" dedim yerdeki desenleri incelerken. Bana doğru bir adım attı ve eliyle çenemi tutup başımı yüzüne doğru bakmam için kaldırdı. "Utanılcak bir şey yok. Kafana takma tamam mı?" Tekrar gözlerimi ondan kaçırmaya başladım.

"Eşyalarını almaya gidiyorum beni burada bekle" kafamı salladıktan sonra onun gidişini izledim. Hızlıca hırkayı çıkarıp arkama baktım. "Kahretsin" diyerek tekrar hırkayı geri bağladım. Yere çöküp Jungkook'u beklemeye başladım.

Geldiğinde eşyalarımı ondan aldım ve ben önden o arkadan kütüphaneden çıktık. Jungkook, Felix'e bir şey söylemem gerekmediğini kendisinin bahane bulduğunu söyledi. Bu yüzden içim rahattı. Gerçi ne bahanesi ürettiğini merak etmiyor da değilim ama neyse.

Kütüphane benim kaldığım yurda çok yakın olduğu için beni hemen oraya bıraktıktan sonra hızla üzerimi değiştirmeye çıktım. Çok şükür Felix'e rezil olmamıştım. Bu yüzden mutluydum. Temizlenmenin hissiyle kendimi yatağa bıraktım. Odadan içeri Hyelin girdi ve bağırmaya başladı.

"Neleeer neler olduuu kızzz dökül bakayım"

Gülümsemem kendi kendine yerini alırken Felix'in bakışı aklıma geliyordu. "Bişi olmadı yaa" dedim havayı tekmelerken. Hyelin kahkaha attıktan sonra elindeki poşeti bana uzattı. "Bişi olmasa sevgilin olan Jungkook Bey niye size ağrı kesici ve ped alsın??" Hızla yataktan kalkıp gözlerimi pörtleterek Hyelin'e bakmaya başladım.

"Ne diyosun senn?"

Yataktan aşağı inerek Hyelin'in elindekileri kaptım hemen. Şaka ediyor olmalı. "Yaa bişi dicemm" Gerçekten şoklar içerisindeydim. "Bu çocuk kim bilir nasıl utandı bunu alırken" dedi Hyelin. Jungkook'un yerine şu an utanç krizine girerken etrafta dönmeye başladım.

"Ya şimdi ne yapmam gerek. Teşekkür falan yetmez sanki. Çocuk beni her şeyden kurtarıyo olmaz yani. Ne yapmam bişi yapmam gerek Hyelin! Beynini çalıştır biraz!"

"Bi dakka bi dakka neyden kurtardı yine seni?" Dudaklarımı bastırarak yerimde durdum ve Hyelin'e baktım. "Felixle kütüphaneydim ve regl olduğumu fark etmedim. Felix tam arkamı görecekken arkamdan hırka çıktı bi tane. Öyle yani" dedim tekrar utanırken. Ellerimi havada sallamaya başladım. "Neyse neyse Felix görmedi uff" dedim ve yine etrafta dönmeye başladım.

En son telefonumu çıkarıp Google Amcaya bişiler yazmaya başladım. Bir şey bulduğumda Hyelin'e döndüm. "Onu bir yerlere götürebilirim." Dedim. Hyelin beni onaylarken ben elimdeki telefonu kaydırmaya geri döndüm.

"Aha!" Diyerek Hyelin'e tekrar baktım. "Buz patenine gidebiliriz" dedim. Evet çok mantıklıydı ve güzeldi. Aferin bana çok zekiyim. "İyi de sen paten kaymayı bilmiyorsun" dedi Hyelin.Çok haklı bir yorumdu. Ne kadar salak salak şeyler buluyorum ben öyle gerizekalı

"Ama.." dedi Hyelin elini düşünür gibi çenesine koymuş bir şekilde. "..bu gitmemek için bir sebep değil. Hem eğlenirsiniz." Gülümseyip yerinde zıplamasına göz devirdim. Aklından ne geçtiği çok açıktı. "Onunla romantik anlar yaşamak falan istemiyorum tamam mı?" Yanımdaki masanın üstüne oturdu. "O zaman Felix'i de yanında götür" İşte aradığım zeka. İştee çok mantıklı ama..

"Bu yine Jungkook'u kendi açımdan kullanmak oluyor."

Hak verdi. "Bu plan çok güzel ama bence kaçırma. Jungkook'a sonra da bir şeyler yaparsın." dedi. Aslında Felixle böyle güzel anılarım olabilirdi o yüzden ilk önce bunu yapmak iyi olurdu. Aa ama ondan önce reglım bitmeliydi ehehe

PEACH CANDY /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin