12

164 10 24
                                    

Buluşacağımız mekana biraz erken gelmiştim. Etrafta oturacak bir yer bulunca oturdum ve telefonumu kurcalamaya başladım. Çok geçmeden karşıma biri oturunca gülümseyerek oraya döndüm. Felix'i görmemle yüzüm biraz solmuştu. Tekrardan kendimi toparlamaya çalışıp "Merhaba" dedim.

Felix'te buruk gülümsemesini bana sunarak "Merhaba" dedi. Sanki şu an iki yabancı gibiydik. Aramızda öyle bir soğukluk vardı ki anlatamam. Eline telefonunu alıp bakınmaya başladı.

Bende bir şey demedim ve telefonuma döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bende bir şey demedim ve telefonuma döndüm. Çok geçmeden telefonunu sertçe masaya bırakıp bana döndü. "Song Yun" deyince resmen titredim. Ona dikkatle bakarak "Efendim" dedim. "Dün söylediğin şeyleri söylemedin varsayıcam. Aramızın bozulmasını istemiyorum. Tamam mı?" Diyince derin bir nefes verdim.

Sırf aramızın bozulmaması için yapıcam bunu. Sırf bunun için. "Tamam Felix" dedim. Bu sefer daha içten bir gülümseme sundu. Ona karşılık verdim. İkimizde hiçbir şey olmamış gibi davrandık ve biraz muhabbet ettik. Diğerkiler de gelince herkesi teker teker yerinden kaldırmaya başladım.

"Daha Min Ji gelmedi." Dedi Felix. Ciddi misin? Konuştuklarımızdan sonra hala yüzsüz gibi gelicek miydi? Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladım. Hyelin gelip bana sarıldı. Lafın üstüne gelince göz devirdim ve sinema salonunun oraya Hyelinle önden ilerledim.

İlk önce sinemaya girmeye karar verdik. Hepimizin merakla beklediği film sonunda çıkmıştı ve bir yerlere gitmişken onu da aradan çıkartalım dedik. Biletleri almak için sıraya girdik. Yan yana koltuklar çok az varmış. Mecburiyetten 3 kişi diğerkilerden ayrı oturmak zorundaydı.

"Ben ayrı oturtabilirim" dedim bilerek. Min Ji ile olmaktan iyidir. Jungkook da yanıma geleceğini söyleyince filmin güzel geçeceğini düşündüm. Çünkü o vardı. "Bende ayrı oturtabilirim" kafamı Felix'e çevirdim. Cidden mi? Min Ji'yi bırakıp yanımıza mı oturacaktı.Gerçekten şu an şok içerisindeydim.Bi yüzüme su çarpmam falan gerekiyor o kadar.

Sinema salonuna girmeden patlamış mısırlarımızı almaya gittik. Jungkook "Patlamış mısır alsamda pek fazla yemem ama canım çekti" deyince bende "Büyük boy alayım beraber yiyelim. Sen çok yemesende ben patlamış mısıra gömülüyorum merak etme." dedim. O da gülerek onayladı. İçeceklerimizi de alınca sinema salonuna girdik.

Film başlamadan patlamış mısıra başlamıştım. Bu çok kötü bir şey ama kendimi durduramıyorum. Patlamış mısırlar orada bana ye beni diyo resmen. "Yavaş ol. Biterse yenisini alırım" Jungkook'a bakıp elimdeki patlamış mısırı ağzıma attım. "Yok canım çok yemiyorum ki ben ehe" dedim gülerek sonra bir tane daha patlamış mısır aldım. Tam ağzıma atıcaktım ama o elimi tutup patlamış mısır kendi ağzına götürdü. Kalbim gerçekten küt küt atıyordu.

Panikle önüme döndüm. Film başlamıştı. Bu kalp atışı cidden onu sevdiğim için değil mi? Ben ondan mı hoşlanıyorum. Felix bitti mi? Felix'e döndüm ve biraz ona baktım. Felix'in gözleri benle buluşunca gülümsedi. Gülümsemesi artık kalbimi halaya kaldırmıyordu. İnanmıyorum.

PEACH CANDY /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin