Bir yerlerden yine bir Şeftali Şekeri belirdi.
Bana hala gülümsemesini sunuyordu. Sinirlenmiştim. Yakasını tutup bağırmaya başladım.
"Ben sana sadece sevdiğim çocuğun beni kıskanması için rol yap dedim. Gidip de beni kendine aşık et demedim."
Başlan...
(Bu bölümü yazarken medyadaki şarkıyı dinliyordum ve içimi yumuş yumuş yaptı. Tavsiye edilir)
Onu mağzaların yakınında bir parkta bekliyordum. Daha yeni gelmiştim. Çok zaman geçmeden o da geldi. Gelecek demiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hava çok sıcak değil mi ya" diye bir giriş yaptı. Elinde sırt çanta ve bir kamera vardı. "Sanada merhaba" dedim gülerek. O da "Aah merahaba" dedi gülerek. Yavaş yavaş yürümeye başladık.
"Buralarda bir yere uğramam gerekiyor da oraya gidebilir miyiz? İşim uzun sürmez. Hem etrafında gezincek yerlerde var sonra oraya gideriz." Dedi. Sanırım kamerasıyla ilgili bir şey. "Tabi sorun yok." Dedim hemen. Bir yere girdik ve kamerasını tamir için oraya bıraktı. 3 saate işi bitermiş. O zamana kadar etrafta dolaşıcaz.
Yürürken konuşacak konu bulmaya çalıştım. "Fotoğraf çekmeyi seviyor musun?" Dedim muhabbet açmak için."Sadece gözüme güzel gelen şeyleri çekmeyi seviyorum." Deyince aklıma bir şey geldi. Geçen onlara gittiğimde onun fotoğrafını çekmiştim. Şimdi biraz eğlence zamanıydı.
Çantamdan telefonumu çıkarıp fotoğrafı buldum ve ona gösterdim. "Bende gözüme tatlı gelen şeyleri çekmeyi severim" dedim kahkaha atarak. Gözleri birden kocaman açıldı. "Bunu ne zaman çektin?" Diyerek elimdeki telefonu almaya çalıştı ama ben birkaç adım geri kaçtım.
"Siler misin onu" dedi ve peşimden gelmeye başladı. "Hayır. Çok tatlısınız burada beyfendi" daha fazla kahkaha atıyor ve koşuyordum. O da benim peşimden geliyordu. Koşarken kaykaylıların ve paten kayanların olduğu bir parka gelmiştik. Kayanların arasından geçip koşmaya devam ettim.
Jungkook elini bir arabaya koymuş bana gülerek bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Düşmek🔥)
"Buraya gel Song Yun"
Elimde olan telefonu havaya kaldırıp sallamaya başladım. "Bak işte burada" hızla bana gelirken bu sefer kaçamadım ve havada olan elimin bileğini tuttu. Ondan kaçayım derken az kaldı arkamdaki bisiklet süren birine çarpıyordum. Jungkook beni kendine çekti ve boşta kalan elimle onun koluna tutundum. Kafamı da göğüsüne çarpmıştım ama acımıyordu.
