Herşey Çok Güzel Giderken -3

37.5K 1.2K 45
                                    

(Media: Antonio- Ant )

Güne gözlerimi ezan sesi ve bolca güneş ışınıyla açtım. Sabah ezanı mı diye düşünürken öğlen ezanı olduğunu fark ettim. Zorlukla doğrulup yatağa oturduğumda gözüme bir not ilişti.
"Günaydın güzeller güzeli,
Saçma oldu değil mi sevgilim bu hitap? Ama sana sadece güzelim demek ayıp olacaktı. Sen güzelden de güzelsin. Neyse sevgilim konuya geliyorum. Bugünlerde çok uyumaya başladın uykucu şirin. Seni uyandırmaya kıyamadım öpücüğümü de aldım ben gidiyorum.
Not: Ben sadece 2 cümle yazacaktım ama söz konusu sen olunca roman yazmak geliyor içimden. Neyse ben geç kalıyorum. Seni kocaman seviyorum. "

Elimdeki notla ne kadar gülümsedim bilmiyorum ama kendime geldiğimde ilk işim ona mesaj atmak oldu.
"Ben seni daha kocaman seviyorum. "

Kendi attığım mesaja gülümserken telefonumun calmasıyla sıçradım.

"Sana inanamıyorum. Daha yeni mi kalktın? "

"Iııı.. yok oldu biraz da.." 'Lanet olsun sesim çatallandı!'

"Notu yeni gördüm." Rahatlamış bir şekilde nefesimi verdim.

"Alya."

"Efendim? "

"Burnun uzuyor. "

"Ant, aşkolsun kocacığım. "

Telefondan Ant' in huzur verici gülümsemesini duydum. Onun o gülümsediğinde çıkan ses bugüne kadar duyduğum en güzel ezgiydi. Sesi dünyanın en güzel şarkı sözleri, gülüşü  dünyanın en güzel melodisiydi. Her sevgilinin kendi şarkısı vardır. Benim şarkımsa Ant' in ta kendisiydi.

"Alya, orda mısın? "

"Evet canım."

"Ben seni daha büyük seviyorum. " diyip telefonu kapattı.

Aşağıya indiğimde Arife gelmişti.

"Günaydın, Alya Hanım sen yeni mi kalktın ?"

Gülümsedim.

"Evet ablacım. Tembelleştim artık. "

"Kahvaltını hazırlayım mı? "

Kafamı salladım. "Sen de bana eşlik et."

Utangaç Utangaç gülümsedi.

"Bilmem ki nasıl olur? "

"Olur olur. Hem sohbet ederiz."

Kafasını salladı.

"Ben duşa giriyorum. Sende kahvaltıyı hazırlarsın. "

"Tamam. "

Duşa girdim. Ilık su, Ant ve Arife üçlüsüne hayır diyemiyorum.

Duştan çıktığımda aynanın karşısına geçtim. Uyumaktan gözlerim şişmiş, hatta morarmıştı. Mor mini elbise ve siyah topuklu ayakkabı giydim. İlerki evrelerde giyemeyeceğim için topuklulara veda ediyordum.

"Alya Hanım, kahvaltı hazır. "

Aşağı indiğimde Arife harika bir masa hazırlamıştı. İkimizde deyim yerindeyse yumulduk.

"Ee Arife naber? "

"Benden durumlar aynı da sende var birşeyler hanımım. "Çarpık çarpık gülümsedi.

Bende ona gülümsedim.

"Ne varmış bende? "

"Yüzüne gözüne kan gelmiş. "

Bebeğim ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin