Bebeğim ve Ben

Mutluluğa Koyulacak Nokta

(Media: Derin Alya)

Canan Hanım' ın kliniğe geldiğimizde ikimizde yorgunluktan ölüyorduk. Sekreter bizi biraz beklettikten sonra içeri gülümseyerek girdiğimizde, yüzümdeki gülümseme söndü. Canan Hanım' la Barkın oturmuş kahve içiyorlardı. Canan Hanım gülümsedi.

"Ayça, Derin hoşgeldiniz!"

"Hoş bulduk! "

"Hayırdır Barkın? "

Ayça' ya öldürücü bakışlar attı Barkın. Soruyu sorduğu için parcalayacaktı resmen. Canan Hanım girdi araya.

"Hastamı çaldığını söylemeye gelmiş. Aşkolsun Derin, beni bu toy doktora mı tercih ettin, üstelik erkek."

Gülümsedim.

"El mecbur. Çocukluk arkadaşım."  

Barkın öksürdü.

"Aslında çocukluk aşkı. "

Canan Hanım imalı imalı bana baktı.

"O konu aslında tam öyle değil ama, neyse."

Canan Hanım beni ultrasona aldıktan sonra uzun uzun bebeğimi göstererek konuştular.

"Bu sefer elbise giymemişsin."

"Evet, artık tarzımdan ödün veriyorum. "

"Ama yine de çok şık olmuşsun."

Barkın araya girdi.

"Yine evlenince biraz daha değişmiş siz onu daha önceden görecektiniz."

Sinirle kendimi zor tuttum. Canan Hanım fark etmiş olmalı ki konuyu değiştirdi.

"Artık topuklu giymende zorlaşacak. Zaten uzunsun niye giyiyorsun ki? "

"Seviyorum, ama elbisemle vedalaştığım gibi topuklularla da vedalaşıyorum." 

Canan Hanım gülümsedi.

"Çok harika bir anne olacaksın. "

Gülümsedim. Annemin bana vermediği sevginin hepsini ve daha fazlasını ben bebeğime verecektim.

Canan Hanım beni bilgilendirdikten sonra çıktık.

"Barkın' dan haberin var mıydı? "

Ayça suçlu suçlu kafasını eğdi

" Yaptığın götlük dört dörtlük."

Ayça kahkahayı patlatınca bende kendimi tutamadım.

Yol boyunca ne kadar güldük bilmem ama eve gittiğimizde ikimizde yorgunluktan ölüyorduk.

Ayça ikimize de dondurma getirdikten sonra oturdu.

"Biliyor musun, baban seni çok özlüyor. "

Şaşkınlıktan dondurma yerine dilimi yutacaktım. Yutkundum.

"Nerden biliyorsun? "

"Bana sürekli seni soruyor. "

"Bebeği biliyor mu? "

"Sence? "

Sustum. Herkesin ilk aşkı olur ya, benim ilk aşkım babamdı. Hiçkimse olmasın tek babam olsun yeterdi bana. Annemin vermediği sevgisini babam verirdi bana.

"Biliyor musun, annemden çok babamın yokluğu koyuyor bana. "

Ayça gülümsedi.

"Sen en çok babanı severdin çünkü. "

"Ben onun sevgisiyle büyüdüm. "

Yüzümü bir tebessüm kapladı.

"Hatırlıyor musun, baban seyahate çıktığında bizde kalırdın."

"Evet."

"Ne çok eğlenirdik ."

"Ama annem tüm o eğlenceleri söküp alırdı benden dönüşte. Sizi hep kıskanırdım."

"Annemle mi? "

"Evet! "

Ayça' nın gözleri buğulandı. Ne zaman ailesini hatırlasa gözleri dolardı. Ellerimi dizlerine vurdum.

"Hadi film izleyelim."

Birlikte Love Story' yi bilmem kaçıncı kez izlemeye koyulduk ama hamilelikten olsa gerek ben filmin yarısında uyuyakaldım.

Sabah uyanıp da karşımda Ant' i görünce rüyadayım sandım. Boş boş etrafa bakındım.

"Sen yanımdasın."

"Evet sevgilim, döndüm. "

Ant ellerini yanağımda gezdirdikten sonra bunun gerçek olduğunu anladım. Sıkıca sarıldım ona.

"Seni çok özledim sevgilim, seni acayip özledim. "

Ant gülümsedi.

"Dur yavaş bebeğinize zarar vereceğiz. "

"Umrumda bile değil. "

Ant de bana karşılık verince nefes almak zorlaşana kadar sarıldık.

"Demek çok özledin beni. "

Omzuna dokundum.

"Özlediğim kadar sarılsaydım kemiklerin kırılmıştı."  

Biz birbirimize aşkla bakarken bu büyülü anı Ayça bozdu.

"Hadi kahvaltıya. "

"İnanmıyorum! "

Hemen odaya koştum. Ant de peşimden gelince kapıyı kilitledim.

"Neler oluyor Alya? "

"Ant hemen geliyorum! "

"Sevgilim iyi misin? "

"Evet, sadece makyaj falan yapmam lazım. Beni maymun gibi gördün zaten. "

Ant kahkahayı patlattı.

"Sen hep güzelsin prensesim."

Hemen üstüme başımı düzelttiken sonra aşağı indim. Ant' le Ayça kahvaltı yapıyorlardı. Gidip Ant' e arkadan sarıldım. O da yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu.

"Ama yapmayın böyle. "

Kıkırdayarak masaya oturdum.

"Artık şirkettekiler elimde telefon görünce oyun mu oynuyosun diyor, neden böyle oldu? "

İkimizde kahkahayı patlatınca Ayça yüzünü buruşturup yemeğe koyuldu.

Yemekten sonra eve doğru giderken bol bol Ant' i izledim. Onu çok özledim.

"Ne oldu? "

"Seni öyle çok özledim ki..."

"Sevgilim, illa değerimi bilmen için böyle uzak kalmam mı gerekiyordu?"

"Böyle deme..."

Ant arabayı sağa çekti. Yüzümü avcunun arasına aldı.

"Şaka yapıyorum aşkım, seni çok seviyorum. "

Dayanamayıp onu orda öptüm. Daha ne kadar öpüştük   bilmiyorum ama birinin arabanın camına vurmasıyla  yola koyulduk.

Bol kahkahalı yolculuktan sonra nihayet eve geldiğimizde evimin tertemiz kokusunu içime çektim. İkimizde koltuğa oturduk. Başımı Ant' in kalbine koydum, kalp sesini dinledim uzun uzun.

"Sana sürprizim var."

Ayağa kalktı. Tam yukarı çıkacakken Ant 'in yüzü acı çeker gibi bir hal aldı. Eliyle göğsünü tutup yere yığılması saniyeleri bulurken kalbimde acı hissettim. Tanrım yardım et!

27deryaaaz96 adlı okuyucuma çok teşekkür ediyorum bu bölüm ona ithafen yazılmıştır