Bebeğim ve Ben

Geçmişin İzleri

(Media: Ayça' nın evi hjkjjdj gösterişi severim)

"Biliyor musun? " dedim " Seni Romeo sandığım zamanlar, kafam Julietmiş.."

İkisi de dondu kaldı. Barkın ağzındaki lokmayı zorla yuttu.

"Eski defterleri açmayalım istersen. "

Ayça imalı imalı bana baktı. Onu bakışlarımla dövdükten sonra Barkın' a baktım.

"Evet." Dedim "Eski bir defter var açılacak olan ama hepsi benim yazılarımla dolu. Barkın' ın tek bir çiziği bile yok."

"Derin, lütfen. "

Barkın Ayça' yı susturdu.

"Benim hakkımda herşeyi söyle ama geçmişimize hakaret etme. "

Alaycı bir şekilde güldüm.

"Bizim ne geçmişimiz var? Pardon ama ben ortada geçmiş falan göremiyorum. "

"Derin lütfen. "

"Ne var Ayça, ne lütfen! "

Barkın sert bir şekilde baktı.

"Ben suçluysam senin de benden aşağı kalır yanın yok. "

"Ben ne yapmışım? Aptal aptal seni sevmekten başka ne yaptım ben! "

"Yapma Allah aşkına, gerçekten seven adam bekler. Sen ne yaptın, bekledin mi beni? "

"Bekle dedin mi ?"

Barkın yutkundu. Ayça ise aramıza girmemeye karar verdi. Sadece dinleyecekti.

"Demeyle mi Derin? İlla söylemem mi lazım? "

"Çekip gittin Barkın. Sadece veda ettin bana. Bekle deseydin ben seni ömür boyu beklerdim."

"Ama beklemedin. Demek ki beni öyle abarttığın kadar sevmedin."

Sinirden resmen elim titriyordu.

"Ne diyosun sen be! Kendim paramparçayken seni toparlamaya çalıştım  ben! Sen benim aşkımı mı sorguluyosun? "

"Ben sevmedim mi sanıyorsun? "

" Ben altyazılı film izlerken seninle mesajlaştım, kim daha çok değer veriyor tartışmayalım istersen."

Duraksadım. Artık bunları konuşmak saçmaydı.

"Boşver Barkın, bitti artık. "

Ayça derin bir nefes aldı. Gözleriyle bana teşekkür etti.

"Ne seni geri getirebildim ne de zamanı."

" Uğruna fedakârlık yapmadığın sevgiyi, yüreğinde taşıyıp da kendine yük etme. Yıllar önceydi çok da güzeldi. "

Ayça gülümsedi.

"Gittiğimiz Teoman konserini hatırladım."

"Beni ilk o zaman öpmüştün Barkın. "

"Evet, o gün korkundan uyuyamamıştım."

"Neden? "

"Annene ya da babana anlatacaksın da bize gelecekler diye."

Salonda kahkahalar patladı.

"Bende o gece uyuyamadım ama benimki heycandandı."

"Hiç sanmıyorum Derin. Ben öptükten sonra öyle kaçınca babana söylemeye gittin sandım. "

O sırada telefonum çaldı. Kalbim küt küt atmaya başladı.

"Pardon! "

Diğer odaya geçip kapıyı kapattım.

"Alo! "

"Sevgilim! "

Resmen içim titredi. O kötü anılarımdan sonra Ant' in sesini duymak fırtınalı okyanusları aşıp harika bir adaya kavuşmak gibiydi.

"Ant, seni çok özledim. "

Düşen gözyaşlarıma engel olamıyordum. Son zamanlarda bedenimle ilgili hiçbir şeye hükmedemiyorum. 'Seni gördüm göreli kaçırdım şu aklı başımdan.'

"Bende seni, senin tahmin edebileceğinden daha çok özledim. "

"Aşkım ne zaman geleceksin? "

"En kısa zamanda."

"Ant..."

"Efendim."

"Seni seviyorum, seni çok çok çok seviyorum. "

Ant' in gülümsemesini duydum, sıcaklığını hissettim kilometrelerce uzaktan. İşte aşktı bu. Ant benim ebedi sevgilimdi.

"Biliyorum aşkım."

'Aşkım' öyle vurgulu, öyle içten söyledi ki kalbim resmen bateri konseri verdi.

"Yanında kim var? "

"Babamlar..."

"Çok selam söyle. "

"Sesini dışarıya veriyorum, seninle konuşmak istiyorlar."

"Tamam."

"Ah, Derin merhaba."

O kadar heycanlıydım ki onların bozuk Türkçelerini anlayamayacak gibiydim.

"Merhaba Samuel, Tessa! "

"Nasılsın? "

"Teşekkürler, siz nasılsınız? "

Telefonun diğer ucundan Tessa' nın heycanlı sesini duydum.

"Heyy, bebekle işler nasıl? "

"Harika. "

Ant telefonu kendi eline aldı.

"Dönüşte sana bir sürprizim var."

"Peki."

"Seni seviyorum. "

"Seni seviyorum. "

Telefonu kapattığımda ürperdim. Sanki az önce Ant burdaydı. Onun yokluğu nasıl da beni yapayalnız yaptı.

"Kimdi Derin? "

"Ant. "

Ayça soruyu sorduğunda soracağına pişman oldu. Kafasını eğdi.

"Tuana Hanım' la hiç konuştunuz mu? "

"Hayır. "

Kendimi yemeğe verdim.

"Baban kızgın ama annen, o neden seninle konuşmuyor? "

"O beni hiç sevmedi zaten. Bu da bahane oldu."

"Saçmalama. Annen seni tabi ki de sevdi."

"İnanırım. "

Konunun daha fazla uzamasını istemedim. Geçmişte yolculuk beni yeterince yordu zaten.

"Ben bugün çok yoruldum. Yatmak istiyorum. "

"Ama daha erken."

"O hamile Ayça, bu tür şeyler normal. Fazla bile oturdu."

"Tamam sen biraz otur ben senin yatağını hazırlayım."

Ayça çıktıktan sonra bir müddet ikimizde sustuk. Sessizliği Barkın bozdu.

"Kurduğum iki kişilik hayallerde tek kişi ölüyorum Derin. Benim acımı küçümseme."

Ne diyeceğimi bilemedim. Boş boş ona baktım bir süre. Daha sonra odaya çıktım, Ayça' nın temiz yorgan kokusunu içime çektim. Uyudum.

İlk bakışta aşık oldun oldun adamım, yoksa ikinci bakışta kimin ne mal olduğunu anlarsın.