Arın oturduğu sandalyede rahatsızca kıpırdandı. Saatlerdir ödev yapıyordu. Sabah uyandığında arkadaşlarıyla konuşmuş, kahvaltısını yapmış ve biraz dizi izlemişti. Sonrasında da ödevlere gömülmüştü. Artık beyninin bozulduğuna inanıyordu genç oğlan. Özelikle Almanca proje(!) ödevini yapmaya çalışırken, kafasına birkaç kez vurmuş ve ‘çalışsana oğlum, bozuldun mu aq’ gibi şeyler ile söylenmişti.
Sonunda masadan kalktığında koşar adımlarla mutfağa gitmiş, kendine kahve hazırlıyordu. Aynı zamanda da Erkin’i düşünüyordu. Bugün hiç konuşmamışlardı. Sanırım şu an kötü şeyler düşünmesi gerekiyordu.’Neden beni aramadı? Yoksa aldatılıyor muyum? Onun için her şey tek gecelik miydi? Beni kullandı mı?..’
Arın bunları düşünmüyordu. Umursamaz mıydı? Belki de sevgililik işini beceremiyordu? Kahvesini yudumlarken gözünün önüne gelen sarışın ile gülümsedi. Erkin denilince aklına kötü şeyler gelmiyordu. Kendisine büyük bir yoğunlukla bakan irisler, aklına gelebilecek her türlü pisliği götürüyordu. İnanın siz de o bakışları görseydiniz, çocuğun düşündüklerine hak veriyor olurdunuz.Kumral uzunca düşünmüş olacaktı ki, hava kararmıştı. Sakince salona adımlayıp koltuğa oturdu. Elindeki hafif ılımış kahveyi büyük yudumlarla içmeye başlamıştı. Arkadaşlarını çok özlemişti. Aklına gelen komik anılara gülümserken duyduğu dijital ses ile irkildi.
*1 yeni bildirim*
Erkin✨: Kapının önündeyim
Arın mesajı görür görmez odasına fırlamıştı. Herhangi bir kapüşonlu sweatshirt alıp, kulaklığını da cebine atmıştı. Çok özlemişti gece dışarı çıkmayı. Bu içine sığmayan heyecanı kesinlikle bunun içindi. Başka neden olabilirdi ki?
Yine uçarak aşağıya indiğinde anahtarı ve montunu da alıp dışarıya çıktı. Arabasına yaslanmış kendisini bekleyen sarışını görünce nefesi kesildi. Sarışın; kumaş pantalonun içine konulmuş boğazlı gri kazağı, üstüne iliştirdiği kaşe kaban ve parmaklarına taktığı zarif yüzükler ile gerçekten fazlaca etkileyici gözüküyordu. Arın titrek bir nefes verdiğinde bunun soğuktan olmadığını biliyordu. Lakin yine de sanki soğuktan olmuş gibi sweatini üstüne geçirdi. Evet tişört ile dışarıya çıkmıştı.
Yavaş adımlarla arabaya yaklaşırken, Erkin ile gözleri buluşmuştu. İkisi de özlemle birbirlerini inceliyorlardı. Erkin dayanamamış olacak ki karşısındaki bedeni belinden kavradı ve kendine çekti. Arın kalbinin hızlanmasına aldırmamaya çalışarak konuştu."Mahalledeyiz. Görecekler."
"Hmhm." Erkin mırıldandıktan sonra özlediği kokuyu içine çekmeye devam etti.
Arın 'ın ödevlerinin fazlalığından haberdardı. O yüzden pek sık yazmamıştı çocuğa, sorumluluklarını engellememek için ama köpek gibi özlemişti.
"Nereye gideceğiz?"
Kumralın heyecanlı bir şekilde konuşması, Erkin'in ona bakmasını sağlamıştı. Erkin bir süre daha sessiz kalıp özlediği gözlere baktıktan sonra yaslandığı yerden çekildi ve Arın' ı koltuğa yönlendirdi. Ön kapıyı açıp çocuğun oturmasını sağladı. Üzerine eğilip kemerini de bağladıktan sonra tam çekilecekti ki, kumralın boynuna küçük bir öpücük kondurup öyle çekildi. Arın gözlerini belertmiş öylece kalakalırken aynı zamanda da kendi kendine konuşuyordu.
"Yavaş at lan az. Ne bu hız anasını satayım duyulacak neredeyse?!"
Kalbine hakaretler sıralıyordu. O sırada Erkin'de arabaya binmiş kontağı çevirmişti. Yanındaki sinirli, utangaç yüze bir bakış atıp gaza basmıştı. Sırıtarak araba kullanırken uzanıp teybi açmıştı. Güzel melodi arabayı sarmıştı. Erkin ise hâlâ sırıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHAM (gay)
Romance"... Yanında oturan katilden asla haberin olmaz." : : "Silahın nerde o zaman?" ...işaret parmağı ile başını işaret edip, iki kere dokunduğunda psikopatça gülümsemişti. : : "Kapıda silah kontrolü yapsak bile beyinlerimizin el bombaları olduğu gerçeğ...