3

263 26 31
                                    

Fark ettim ki 2.bölüm atlanmış.
2.bölümü de okumayı unutmayın lütfeeen.✨📣


7 genç, okulun bahçesindeki kalabalığın ortasında beklerlerken aralarında şakalaşıp gülüyorlardı. Bugün de sınavları vardı ama bunun neşelerini bozmasına pek izin vermiyorlardı. Arın aniden sıkıntılı bir şekilde oflamıştı.

Arın'ın ani ruh hali değişimini gören arkadaşları anlamaz gözlerle oğlana bakıyorlardı. Daha yeni kahkahalar atıyordu. Dengesizdi. Birazcık.

"Noldu lan?"

Behlül şaşkınca sorduğunda, kolunu Arın'ın omzuna atıp kendine doğru çekmişti çocuğu.

Arın dudak büzerek konuşmaya başladı.

"Alman bulmam lazım oğlum. Ama ben nerden bulucam lan gökten düşecek değil ya. Offff."

Arın çaresiz olduğunda sevimlileşirdi. O yüzden şu an gerek ses tonu, gerek yüz ifadesi olsun bir bebekten farkı yoktu.

"Kanka illa gerçek bir Alman mı olacak aq? Almanya kültürünü seven, araştıran birini bulsak da yeter."

Barın şaşırtıcı bir şekilde mantıklı konuşunca diğerleri de onu onayladı. Sedef meraklı sesi ile konuştu.

"Ama nerden bulucaz öyle birini? Milletin alnında yazmıyor ki ' bu bunu seviyor ' diye."

"Çok haklısın hayatım."

Berke, Sedef'i sözleriyle onaylarken , Arın'ın aklına dahiyane(!) bir fikir gelmişti.

Behlül kolunun altından kurtulup bahçedeki insanların önüne atlayan çocuğu izlemeye başladı. Diğerleri kahkaha atarken Arın dahiyane fikrini uygulamaya başlamıştı. Plan şuydu: Almanya ile ilgileniyor gibi gözükenlerin yanına gidip, Alman Kültürünü bilip bilmediklerini soruyordu. Birkaç random kişi sonrasında gözüne bir grup çarpmıştı. Bu grubu bu okulda daha önce görmediğine çok emindi. 3 kişilerdi. Ve ona göre bunlardan istediği bir şey çıkabilirdi. Emin ve seri adımlarla grubun yanına varmıştı. Önünde duran sarışın çocuğun sırtını dürtüp kendisine dönmesini bekledi. Sarışın bir anda döndüğünde tam ağzını açıcaktı ki, karşısındaki gözler ve yüzden dolayı dumur olmuştu. İkili birbirlerine şaşkınlıkla bakarken, Arın şaşkınlığını daha fazla belli ediyordu. Arın sonunda gözlerini kaçırıp elini ensesine götürmüştü. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Imm, Alman sever misin?"

Erkin duyduğu saçma soru karşısında kaşlarını çatarken, Arın ne saçmaladığını düşünüyordu.

"Yani şöyle. Alman Kültürü ile alakalı bir bilgin, ilgin var mı?"

Sarı oğlanla aralarında yine kısa ama uzun da sayılabilecek bir bakışma gerçekleşmişti.

"Anket mi yapıyorsun? Ne saçma."

"Anket yapacak olsam seni seçmezdim emin ol."

Aslında ortada anket olmasa da onu seçmişti. Ama konu bu değildi. Arın sinirlenmişti sarışının kendini bilmişliğine. Ve o da aynı terslikte cevap vermişti. Gözlerini devirip ordan uzaklaşıcaktı ki bir elin kolunu tutmasıyla durdu. Birazdan 'Bırak kolumu canım acıyor' diyecekti. Çünkü bu replik hep böyle olurdu. Kolunu tutan şahıs kulağına doğru eğilip fısıldamıştı.

"Vitamin kullanmalısın. Bu hafıza ile mezun olman biraz zor."

Arın'ın kulağına değen sıcak nefes ve sarışının sesindeki tonlama yüzünden tüyleri diken diken olmuştu. Yüzündeki ifade donuk bir haldeyken, Erkin mümkünmüş gibi daha da yaklaşmıştı boynuna. Nefes alışverişleri Arın tarafından net şekilde duyuluyor ve hissediliyordu. Arın iyice gerilirken, sarı oğlan sonunda kolunu bırakmıştı. Arın yutkunurken ona doğru gelen arkadaşlarını farketmemişti bile. Sadece şoktaydı.

Bu çocuk kimdi ve ona neden böyle söylemişti?

Ve o sonda yaptığı şey. Bu, bu ayıp bir şeydi. Resmen tacizdi. Yani Arın belki biraz abartmış olabilirdi. Ama yine de taciz sayılabilirdi.

O yakışıklı çocuk Arın'ın vitamin eksikliğini nerden biliyordu?

Yoksa annesi vitaminlerini içmediği için onu korkutmak adına birini mi göndermişti? Son seçenek sanki olabilirdi.

Ve bir sıkıntı da şuydu. Bu çocuk Arın' a nereden tanıdık geliyordu?

"Ayak üstü seni götürüyor sandım. "
Berke milyonuncu kez saçmalamaya devam ederken Arın yaklaşık 10 dakikadır yaptığı gibi Berke 'ye vuruyordu. Kantinde herkes masada oturmuş Behlül'ü daha doğrusu getireceği haberleri bekliyordu. Okula yeni bir grup gelmişti ve fazlaca dikkat çekiyorlardı. Haliyle de bizimkiler oldukça merak ediyordu. Bundan dolayı ilk teneffüste kantinde toplanmış bilgi bekliyorlardı. Arın kafasını kaldırdığında sonunda Behlül'ü görmüştü.

Arkadaşlarını dürterek onlara haber verdikten sonra Behlül'ün masaya ulaşmasını bekliyorlardı. Behlül rahatça masaya oturduğunda -bakın gerçekten masanın üstüne ad aktarması yapmıyorum- kendisine meraklı gözlerle bakan tayfaya yöneldi.

" Erkin, Caner, Beşir. Biri 19 yaşında. Diğerleri normal. Sevgilileri yok. En azından okulda yok. Ama kızlar şimdiden yavşamaya başlamış. Şu sarı pek umursamıyormuş kızları. Sadece duruyormuş. Çok normal bir şeymiş gibiymiş. Çok şaşırmışlar falan. Lacivert renkli saçı olan Beşir. Esmer olan Caner. Sarı olan yani kısaca Arın'ınki Erkin. Erkin sayısal, Caner eşitağırlık, Beşir dilci. Şimdilik bu kadar. 2 dakikada bunları öğrenebildim. Birkaç gün sonra tclerine kadar hallederiz. "

Tüm grup senkronize bir şekilde arkasına yaslanmıştı. Sonrasında Arın yeni aklına dank etmiş gibi konuşmaya başladı.

"Arın'ınki ne be? Saçma sapan konuşmayın. "

Arın'ın isyankar sesinden sonra Barın'ın ciddi sesi duyuldu.

"Ben şu sarı olanını hiç sevmedim. O ne öyle hareketler? İngiliz Kraliyet aile üyesi sanki. Arın'a yaptığını söylemiyorum bile. "

"Kanka sen tanıyor musun bu çocuğu? "

Umut'un sorusuyla Arın yine düşüncelere dalmıştı. Cidden tanıyor muydu bu çocuğu? Tanımıyorsa birine mi benzetmişti? Arın cidden emin değildi.

"Sanırım tanımıyorum. "

" Sanırım? "

Selaaaaaaaaam💃💃 bu bölümde olay falan yok çünkü diğer bebeklerimi de oyunun içine soktum. Az biraz tanıdınız yaniii.
Gece saat olmuş ikibuçuk ben dördüncü bölümü düşünüyorum. Çünkü gece demek duygu demek ilham demek falan filan. Gece gece iyi saçmaladım ıwjfjhffdbnemdn

E peki Arın'a bu çocuk nerden tanıdık geliyor sizce? Amcasının oğlu değildir herhalde ya da sünnet arkadaşı? Belki de odur belli olmaz bana.

Okuduğunuz için teşekkür ederiim. Sizi seviyoruuum güzellerim!!💛

SHAM (gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin