8

159 18 9
                                    

Tabu kutusu açılmış takımlar oluşturulmuştu. Arın, Barın ve Sedef bir takım; Berke, Batu ve Behlül bir takım olmuşlardı. Umut bu oyunda çok iyi olmadığını direterek kenarda oturmayı ve eğlenmeyi seçmişti. Tayfa; Barın, Berke ve Batu’nun aynı takımda olmasını engellemişlerdi. Çünkü hep birlikte çok yakın olsalar da, üçü küçüklükten beri birlikteydiler. Ve elbette bu riski alamazlardı. Kartlar dağıtıldığında oyuna başlamışlardı. İlk Arın anlatıyor, Sedef ve Barın bilmeye çalışıyordu. Arın ilk çektiği kartda yazan kelime ile heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı.

Kelime: Maymun

“Şimdi biz nereden geldik??”

“Evden”

Kumral, Barın’ın verdiği cevapla göz devirirken herkes kıkırdamıştı.

“Hayır ya öyle değil. Mesela bilim insanları söylüyor bunu bizim köke- yani bizim kökümüz nereden geliyor!?”

Arın heyecanla sorduğunda, Sedef heyecanla cevapladı.

“Kök? Ha şey şeey. Maymuun!”

Arın doğru bildiğine dair küçük çığlıklar attıktan sonra, bildikleri kartı atıp yeni kart çekti hemen. Gördüğü kelimeyle şaşırsa da sürenin azaldığından dolayı hemen anlatmaya başladı.

Kelime: Adem ile Havva

“Biz nereden gelmiştik?!”

Barın hemen atıldı.

“Kanka bunu az önce yapmadın mı? Neyse maymun!”

“Ha, işte bunlar dini maymunlar?”

Arın’ın söylediğinden sonra Berke, Batu ve Behlül anırarak gülmeye başladı. Sedef ve Barın hiçbir şey anlamamıştı. Behlül gülmelerinin arasında kum saatini gösterdi. Süre bitmişti.

“Abi nasıl bilemesiniz ya çok iyi anlattıım.”

Arın isyan ederken, kelimenin ne olduğunu sormuştu genç kız. Kelimenin ‘Adem ile Havva’ olduğunu öğrenince Sedef gözlerini Arın’a dikmiş ‘ciddi misin?’ bakışı atıyordu. Barın ise elini göğsüne koymuş, sesindeki şaşkınlık tonu ile yaşlı teyze edasıyla konuşmuştu.

“Bismillahirrahmanirrahim.”

Umut gülüşlerin arasında konuştu.

“Çarpılacağız amınakoyim.”

Berke, Batu ve Behlül sonunda gülmeyi kestiklerinde, sıra onlara gelmişti. Batu anlatacak, Behlül ve Berke bilmeye çalışacaklardı. Batu ilk kartı seçmişti. Kelimeye göz gezdirdikten sonra aklına anlatmak için bir şeyler gelmişti. Lakin ne kadar doğru bir seçimdi, tartışılırdı.

“Şimdi Behlül özellikle sen iyi dinle kanka.”

Batu derin bir nefes aldığında Berke ve Arın’a göz gezdirmişti. Yapmak zorundaydı sanırım.

“Sen kızlarla yaptığın şeyde, eğer ilk seferiyse ne kullanıyorsun?”

Behlül durur mu yapıştırır cevabı. E en iyi bildiği konuydu sonuçta.

“Kayganlaştırıcı.”

Arın’ın gözleri büyürken, Berke’yi öksürük krizi tutmuştu. Yani evet ikisi de sütten çıkmış ak kaşık değillerdi ama böyle konuları net bir şekilde ikilinin yanında konuşmayı tercih etmiyorlardı. Batu çaktırmadan devam etti.

“Tamam bu kaygan bir şey. Ha bir de bir zahmet o yaptığın şeyden sonra kullanıyorsun bunu. İnşallah kullanıyorsundur.”

Batu olabildiğince üstü kapalı konuşsa da anlaşılan gayet netti.

SHAM (gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin