-0.1-

5.4K 309 296
                                    

Gözlerimi yine işsiz bir güne açtığımda sinirle homurdanıp yerimden kalktım. Saman yığınının üzerinde uyuduğumdan her yerime yapışmıştı, yine homurdanıp kıyafetlerimi temizledim.

"Ah, günaydın Jeongguk. Doğum zor geçmiş olmalı."

"Eh, biraz zorladı ama benim işim bu."

"Teşekkür ederim, Dolly doğuracağım diye neredeyse ölüyordu."

Kafamı sallayıp geçiştirmek için şapkamı saman yığınlarının üzerinden alıp kafama bıraktım.

"Yardımının karşılığı burada, tekrar teşekkürler. Görüşme ihtimalimiz var mı yine?"

"Ah, hiç sanmıyorum sevgili Elena. Bir sirkle anlaştım, trenle gezeceğimizden yıllar sonra buraya anca gelebilirim."

"Ne kötü oldu, geçirdiğimiz zamanı bir kez daha isterdim."

"Şimdiden kalbini kırmalım ki benden ümit etme. Sirkle falan anlaşmadım, sadece seni başımdan savayım diye söyledim. Güzel bir gece geçirdik ama bir kez daha tekrarlanamaz bu. Üzgünüm ama böyle."

Yüzüme inen tokatla başım sağa doğru düştüğünde kız hıçkırıklarla ahırdan ayrıldı, ben de şapkamı kafama iyice geçirip çantamı elime aldım. Yaz sıcağında veterinerlik yapmak zordu, köylünün işiyle ilgilenmek bir yere kadar insanı doyuruyordu. Sürekli bir işe girmem şarttı.

Dışarı çıkıp meydana indiğimde bir sirkin kurulduğunu gördüm. Kocaman bir çadırdı, yirmi üç yıllık hayatımda hiç böyle devasa bir sirk çadırı görmemiştim. İnsanlar çadır kurulurken etrafta bekliyor, küçük fısıltılarla dedikodu yapmaya başlamışlardı. Orta yaşlı adamların yanına geçip selam verdim.

"Bu kimin sirki böyle?"

"Kim Viridian'ın Harikalar Diyarı. Hiç duymadın mı adını?"

"Kim Viridian demek."

Sessizce mırıldanıp biraz daha yaklaştım, tam o sırada çadırın arkasından kocaman bir fil çıkıp arka iki ayağının üzerinde durduğunda ürktüğümden yere düştüm. Filin boynunda oturan adam beni görmüştü, gözlerini bana dikip birkaç dakika öyle baktı. Ardından kalabalığa seslendi.

"Hepiniz hoş geldiniz! Bu akşam Asya'nın en büyük ve en görkemli sirkinin gösterisi burada, sizin kasabanızda olacaktır! Biletler çadırın yanındaki gişede, bu gösteriyi kaçırmayın!"

Ben hâlâ yerde öylece onlara bakarken kalabalık yavaşça dağılmıştı ve adam filden inip elini bana uzattı. Ona hiç dokunmadan ayaklanıp üzerimi silkeledim hemen, yüzündeki tatmin olmuş gülüşüyle elini geri çekip arkasında birleştirdi.

" Korkuttuysam kusura bakmayın lütfen, çadırın tepesiyle ilgilenirken filler en iyisi oluyor."

"Çok büyük ve güzel, daha önce fil doğurtmuştum ama böyle değildi."

"Ebe falan mısınız?"

"Veterinerim."

"Hangi üniversite?"

Ciddi bir şekilde sorguya çekiliyorum. Yüzüne baktıkça ciddiyetini daha iyi kavrıyordum.

"Seoul Üniversitesi'nden mezun oldum üç yıl önce."

"İlginç, üniversiteli, özellikle de genç ve böylesine güzel bir veteriner görmemiştim. Sirk veterinerini Busan'dayken kovmuştum, bizimle çalışmak ister misin?"

"Ben, bilemedim şimdi, gezginsiniz siz, ne yapacağım ben?"

"Hayvanların sağlığından sorumlu olacaksın, hepsinin bakıcısı var zaten. Kalacak yer konusunu kendine sorun etme, trende fazlasıyla boş yerimiz var."

Circus×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin