Gece irkilerek uyandığımda Taehyung hemen saçlarımla oynamaya başlamıştı.
"Aşkım? Ne oldu?"
"Ürperdim birden, sorun yok. Sen, sen niye uyumuyorsun?"
"Uyuyamam ki, gözlerimi bir saniye olsun ayıramam üzerinden."
"Taehyung, yapma sevgilim, hadi, gir boynuma, birlikte uyuyalım. Hem, hem hava soğuk, üşüdüm ben."
"Sobayı yakayım mı biriciğim? Çok mu üşüdün?"
"Bana sokulsan geçer, senin sıcaklığını istiyorum."
Hafif bir tebessümle başını boynuma gömüp kokumu nefeslenmişti.
"Cennetsin sen."
Minik fısıltısıyla elimi yanağına koydum ve pürüzsüz cildini okşadım.
"Korkma, bana hiçbir şey olmayacak bundan sonra. Sana sahip olduğum her şey üzerine yemin ederim ki gitmeyeceğim bir yere."
Sessizce burnunu çekip dudaklarını boynuma bastırmıştı.
"Çok sıkıldım böyle yatmaktan, biliyor musun? Bacaklarımı hareket ettiresim geliyor hep. "
Duygu yoğunluğundan sıyrılmak için öylece konuşmaya başladığımda boynumdaki kafasını yastığa koydu.
" Geçecek, yine beni kovaladığın anlar da gelecek. Şimdi tek düşündüğün iyileşmen olsun, ah, Elandor pansumanını yapmış mıydı? "
" Upsi, hayır yapmadı. Artık o kadar acımıyor, ama çok çirkin iz kaldı Taehyung."
"Kalsın, çekinmene gerek yok ki. Sadece ben göreceğim, senin vücudunda olan her şeye aşığım ben. Yanağındaki yara izine de, karnındaki ize de, hepsine aşığım."
Parmaklarını yanağımdaki izde gezdirip dudaklarını büzdüğünde uzanıp öptüm onu.
"Yanağındaki iz nasıl oldu? Hiç anlatmadın."
"Kuzgun. Veterinerim sonuçta, her türlü hayvanlarla ilgili bilgim var. Tellere takılmış bir kuzgunun yanına götürdüler beni, dikkatlice kanadını kurtarmaya çalışıyordum ama canını yakmış olmalıyım ki saldırdı bana. Gagaladı beni! O zamandan kalma, ne vakit görsem o çılgın kuş geliyor aklıma. "
Kıkırdayıp izin üzerine dudaklarını bastırdığında başımı ona çevirdim. Yüzümdeki tek tük yaraları okşuyordu.
" Sana baktıkça canım yanıyor. Senin yerinde ben olsaydım keşke. "
" Taehyung, benim güzel sevgilim, konuştuk ama bunları. Benim yaşamam gerekiyordu, hani kadere inanıyordun sen? Bu da benim kaderim işte."
"Acı çekmek senin kaderin olmamalı, seni baştan çıkaran bendim, ben olmalıydım, sen değil."
Dikkatlice ona biraz daha yanaşıp boynundan öptüm.
"Daha fazla konuşmayalım bunu, buradayım ve seni seviyorum. Ölmedim bak, sana söz verdim çünkü."
"Tanrı'ya şükür, çok şükür ki yaşıyorsun."
Gecenin geri kalanında Taehyung'u zorla uyutmuş, uyuduğuna emin olduktan sonra da ona sıkıca sarılarak uykuya dalmışım.
°°°
"Taehyung! Ya! Taehyung!"
Elandor'dan elimden geldiğince kaçmaya çalışırken can havliyle sevgilime bağırıyordum. İçeri nefes nefese girmiş, büyümüş gözleriyle yatakta kaçmaya çalışan beni ve elinde çorba kasesiyle beni sıkıştıran Elandor'u izlemişti bir süre. Ardından bize kahkahalarla gülmeye başladığında kollarımı birbirine bağlayıp dudak büzdüm. Gülmekten gözünden yaş geldiğinde ona bağırmak için ağzımı açıyordum ki Elandor elindeki kaşığı gırtlağıma kadar soktuğunda zorunlulukla yutup öksürmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Circus×Taekook ✓
FanfictionKim Viridian'ın Harikalar Diyarı, Asya'nın en görkemli sirkiydi. By Amethyst 🎪