Moskova'ya vardığımızda güneş henüz doğuyordu. Küçük pencerenin perdesini örtmediğimizden ışık direkt olarak yüzüme vurmuştu ve rahatsızlıkla gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Bakış açıma giren kırmızı demir duvarlarla derin bir nefes verdim. En çok korktuğum şey olmuştu artık tren dışında uyanmak. Taehyung'dan yine ayrı kalmak, ağrı çekmek.
Ben öyleyce bakınırken Taehyung'um boynumda kıpırdanmış, bana iyice yaklaşıp belimdeki elini sıkılaştırmıştı. Daha vaktimiz vardı, o yüzden gerdanıma vuran düzenli sıcak nefeslerle mayışıp sevgilimi iyice kendime çektim ve uyumaya devam ettim.
°°°
"Sıkıldım ama ben Theodore!"
"Yapacak bir şey yok Jeongguk. Diğerleri gösteriyle ilgileniyorlar. Elandor gönderdi beni de buraya."
Kollarımı birbirine bağlayıp sirk çadırını gören küçük pencereye baktım. Ah, orada olacaktım şimdi ben de.
"Sen, ağrı çekmiyorsun değil mi?"
Çekingen sesiyle bakışlarımı büyük çadırdan alıp Theodore'a çevirdim.
"Ah, hayır. Bu aralar karnımdaki yaranın etrafı kaşınıyor, geçiyor diye sanırım. Elandor yumuşak kalsın diye kremler sürüyor sürekli, o biraz iyi geliyor. Onun dışında çok iyiyim, iki buçuk hafta oldu sonuçta, sol bacağımdaki kemikler tamamen kaynamış sanırım. Sağ bacağımdakiler ikinci kere kırıldıkları için geç iyilelecek gibi. "
" Ah, ikinci kere olmuştu bir de değil mi? Canının yanmasından hiç hoşlanmıyorum Jeongguk. "
" İnan bana ben de. "
" Viridian ile nasılsınız? "
Sevgilimin adını duyar duymaz yüzümü aptal bir tebessüm kapladı.
" İyiyiz, çok iyiyiz hem de. Birbirimize daha çok bağlandık, çok daha fazla aşığım ona. Onun için yaşadım, hayata tutundum, biz, biz çünkü çok az sevmiştik birbirimizi. Hiç yetmemişti ki bize, ona aşık olduğumu doya doya söyleyememiştim ben."
Theodore kırık bir tebessümle dinliyordu beni, ellerini çenesinin altına koyup dirseklerini dizlerine yasladı.
" Geri geldim, her şey harika. Hayatımın aşkıyla yeniden kavuştum, arkadaşlarım, bu koca sirk yine burada. Bu kırmızı demir duvarları özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama trene bindiğim an onları bile öpesim geldi."
Söylediklerime kıkırdadığında kapı şiddetlice açılmıştı ve telaşlı sevgilimin içeri girmişti.
" Taehyung'um? Ne oldu sevgilim? "
" Ah, yok bir şey. Yanında kimse yok sandım da, Theodore varmış. "
Boş bakışlarını Theodore'a gönderdiğinde biraz daha yerine sindi misafirimiz.
"Theo, sen çıkabilirsin. Ben geldim, sevgilimle ilgilenebilirim. Ve lütfen, vagonuma girerken önce benden izin al."
Theodore kafasını sallayıp vagondan çıktığında Taehyung arkasından kapıyı kapatıp derin bir nefes vermiş, yanıma yürüyüp yatağa tırmanmıştı. Omzuma kafasını koyup avuç içime dudaklarını bastırdığında yine kendimi tutamadan gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Circus×Taekook ✓
FanfictieKim Viridian'ın Harikalar Diyarı, Asya'nın en görkemli sirkiydi. By Amethyst 🎪