-1.0-

1.7K 184 96
                                    

Sabah uyandığımda yanağımın altında sakince atan kalp atışları ve tenimde nazikçe dolanan eller karşıladı beni. Benden önce uyanmıştı, gözlerini ona iyice sokulmuş olan bedenimde gezdiriyordu.

"Günaydın bir tanem."

"Günaydın Zümrüt'üm."

Gerinip kollarının arasından çıktım, ona arkamı döndüğümde hemen belime sarılıp kendine çekmişti.

"Sıcacığız böyle, kıpırdamayalım."

Tekrar ona dönüp göğsüne sokuldum, saten kumaş üzerinde bedenlerimiz birbirine dolandı, kırmızı tül cibinlik romantik bir ortam oluşturuyordu. Viridian'a iyice sarılıp burnumu boynuna sürttüm, kıkırdayıp kendini geri çekti. Huylanıyordu, bunu anladığımda ellerimi de belinde gezdirmeye başladım. Gülüşleri artmış, mavi gözleri hafifçe yaşarmaya başladığında vagonun içinde birbirine karışan kahkahalarımız demir duvarlara çarpıyordu.

"J-Jeongguk, yeter! Çatlayacağım ş-şimdi!"

Boynuna gömdüğüm dudaklarımla tenini çekiştirmek yerine büyük bir öpücük bırakıp geri çekildiğimde derin bir nefes verip ellerini saçlarıma atmıştı. Siyah tutamlarımı okşuyordu, başımı göğsüne koyup tamamen üzerine çıktım. Saten örtüye iyice gömülmüştüm, sıcacıktı burası, Viridian'ın teni cehennem gibiydi.

"Hadi kahvaltı etmeye gidelim, hadi Viridian! Tembellik yapma!"

Mızmızlanıp boynuma kollarını sardı, sıkıca sarılıp geri çekildiğinde kucağında dikeldim, kasıklarını kalçalarımda hissedeceğim şekilde oturuyordum.

"Bana Viridian deme artık, senin için Taehyung olayım, dilinden bu ismim dökülsün Jeongguk. Emin ol, sen söyleyince daha çok seveceğim onu. Sadece sen de ama, senin yanında sert ve otoriter Viridian değil de; sevgine muhtaç, her daim yanında olacak olan Taehyung olayım. Hm, ne dersin? "

" Hangi adını kullanırsam kullanayım, sadece benim dilimde güzelleşecek, sadece ben farklı söyleyeceğim adını. Ama tamam, istediğin gibi olsun, benim güzel Taehyung'um ol. "

O garip ama ölümüne sevimli olan kare gülüşü dudaklarını gerdiğinde eğilip gülüşünden öptüm onu. Ardından hemen kucağından kalktım, zira beni tekrar yatağa çekmeyi planlıyordu.

" Hadi ama Taehyung! Kahvaltıyı kaçıracağız! Kaçırırsak ben değil, sen hazırlarsın, ona göre!"

°°°

Herkes sofraya oturmuşken gülüşerek ve karışmış saçlarımızı düzeltmeye çalışarak girmiştik vagona. Biraz yaramazlık yapmıştık, dudaklarımız şiş ve kıpkırmızıydı, boyunlarımızda şimdilik hafif renkli olan ama ilerleyen saatlerde kızaracağından emin olduğum izler vardı. Bize ayrılan boş yere oturup hemen tabağımı doldurmaya başladım, fazlasıyla acıkmıştım. Taehyung brni izlemekten daha başlamamıştı, dolu yanaklarıma ilgiyle bakıyordu. Sanki,

Isırmak istiyormuş gibi.

Yanağımda hissettiğim dişlerle ciyaklayıp geri kaçtım, bir anda tüm gözler bana dönmüştü ama ben Taehyung'a bakıyordum.

Isırmıştı beni, manyak herif!

"Isırdın beni?!"

"Çok tatlı geldin gözüme, ne yapayım?"

Dudaklarını hafifçe büzüp gözlerini kırpıştırdığında hemen büzdüğü dudaklarına vurdum, Daisy buraya bakıyordu, niye benim bebeğimin tatlı hallerini görsün ki?!

Neden yaptığımı Daisy'e bakınca farketmişti ve sırıtıp yemeğini yemeye başladı. Kısa sürede ilgi üzerimizden dağılmıştı, herkes alışmıştı artık bize. Hatta ve hatta bize imrenen gözlerle bakanlar bile vardı. Olumsuz tek bir tepki bile almamıştık, hepsi Taehyung'un mutlu olmasını istiyordu, ona çok sadık ve bağlıydılar.

Circus×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin