🌸İyi Değilim!🌸

1.2K 81 24
                                    

2 gündür bölüm atamıyordum, lütfen kusura bakmayın. Dediğim yerde şarkıyı açarsanız sevinirim. Diğer bölüm 21.30'da gelecek...Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar! 🌸


Eda:

~Artık eve gitmeliyim. Saatlerce burada oturuyorum. Kızlar ve halam ne kadar endişelenmişlerdir. Kendi çektiğim acıyı başkasına yaşatamazdım. Acımı içime gömecektim. Tıpkı bir çiçek gibi. Dimdik duracaktım karşılarında. Çünkü ben buyum, Eda Yıldız'ım. Kimse, benim acı çeken ve üzgün tarafımı görmeyecekti. Güçlü olacaktım, en azından denerim. 

~Eve gittim. Halamlar oldukça endişelenmişlerdi. Aydan Hanım ve Seyfi Bey de oradaydı.

Ayfer: Eda! Nerelerdeydin kuzum sen? Çok merak ettik. 

Eda: Hava aldım hala ama geldim işte buradayım.

Ayfer:  Bir şeyler yer misin?

Eda: Yok hala , aç değilim. İzninizle, yatıp uyuyacağım. Kızlar sizinle de yarın konuşuruz.

~Başlarını salladılar. Odama geçip, üstümü değiştirdim ve kendimi uykuya bıraktım. Çok yorgundum...


Serkan:

~Eda'yı görünce kalbim ağrımıştı. Çok tanıdık geliyordu. Şirkette son 1 yıl ne olduğunu anlamak için dosyaları inceledim, her şey çok karışıktı. Sanırım yardım almam gerekiyor...

~ Akşamüstü bana söyledikleri ''sözde'' evime gittim. Kapıyı açtığımda gözüme çarpan ilk şey kitaplıktaki ''Kürk Mantolu Madonna'' kitabı oldu. Neden bilmiyorum ama bir şey beni ona doğru itti. Elime alıp altına çizdiğim yerleri okudum ve Edayla olan bir fotoğrafımıza rastladım. Sade sarı elbisesiyle peri kızı gibi görünüyordu. İkimizde kameraya gülümsemiştik. Bırakıp, evin içinde dolaşmaya başladım. Masanın üzerinde de  Eda ile ikimizin fotoğrafı vardı. O zaman bu eve kendimi daha yakın hissettim. Yukarı çıktım, yatak odama yöneldiğimde kafamın içinde şu sesleri duyuyordum, '' Çünkü sen benimsin... Sana benden başkası dokunamaz!''. Takmamaya çalışarak biraz daha gezdim ve bir bavulda kadın kıyafetleri buldum...

~O zaman tekrar kafamda ses yankılandı '' Ne koydun bunun içine, flip flop mu?'' . Kapının çalınmasıyla düşüncelerim bölündü. Selin gelmişti. İçeri geçti.

Selin: Nasılsın? Alıştın mı evine?

Serkan: Daha geleli 15 dakika oldu Selin, nasıl alışmamı bekleyebilirsin?

Yanıma gelip yanağımdan öptü.

Selin: Sen de haklısın, bu akşam bir şeyler yapalım mı? Film izleyebiliriz, dışarıya çıkabiliriz istersen?

Serkan: Yorgunum Selin, dinlenmeye ihtiyacım var.

Selin: Haklısın, bugün Eda ile yaşananlar yordu seni tabii.

Serkan: Edayla alakası yok Selin, bedenen yorgunum. Uzun bir yolculuk yaptık sonuçta.

Selin: İyi, ben gidiyorum. İyi akşamlar sana, yarın şirkette görüşürüz!

Serkan: Sana da iyi akşamlar.

Selin gidince tekrar Edayla fotoğraflarımıza baktım. Kafamda sürekli sesler yankılanıyordu. Ama kime, nerede, ne zaman söylediğimi hatırlamıyorum. Fotoğraflara bakarken uyuyakalmışım...

Sabah, şirkette: 

Eda:

~Yüzümde kocaman bir gülümseme ile  şirkete girip herkesi selamladım.

Eda: Günaydın arkadaşlar! 

Engin: Günaydın Eda, hoş geldin

Pırıl: Günaydın Edacım, nasılsın?

Eda: İyiyim Pırıl, sen? 

Pırıl: İyi bende, bu arada Aydan Hanım haber vermemi istedi. Bu akşam Serkan için parti yapacakmış, seni de davet etti. 

Eda: Gelmeye mutlaka çalışırım ama biliyorsunuz ki 1 hafta önce yeni bir işe başlamıştık ve hiç ilerleme kaydedemedik. Onun üzerinde çalışacağım bugün. İşim biterse katılmaya çalışırım partiye.

Pırıl: Haklısın, aa Serkan geldi. Günaydın Serkan!

Serkan: Günaydın Pırıl

Engin: Hoş geldin abicim.

Eda: Günaydın Serkan Bey, sizinle iş hakkında konuşacağım odama bekliyorum.

Serkan: Tabii geliyorum.

~Serkan gelince içimi kötü bir duygu kapladı, gözlerim doldu. Ama bunu belli edemezdim, belli edersem zayıf noktamı bilirdi  ve bu zayıf noktamı bana karşı koz olarak kullanabilirdi. 

Eda: Son 1 yıl içinde neler olmuş, sanırım dosyaları incelediniz.

Serkan: Evet inceledim ama şöyl-

Eda: Güzel, anlamadığınız bir yer varsa Leyla'ya danışabilirsiniz. Ayrıca burası benim odam, siz kendi odanıza gitmelisiniz. Aynı yerlerde çalışmasak daha iyi.

Serkan: Peki Eda Hanım, bir sorum var. Babaanneniz de ortakmış ve  hisselerini size satmış. Merak ediyorum da-

Eda: Anlamadığınız veya merak ettiğiniz bir yer varsa Leyla'ya sorabilirsiniz demiştim. Beni duymadınız sanırım, şimdi izninizle çalışacağım.

Serkan: İyi çalışmalar size!

Eda: Size de 

~Serkan gittiğinde  derin bir ''Ohh'' çektim. Kendimi çok zor tutmuştum. Ceren ve Melo geldi. 

Ceren: Eda, biraz önce çıkan Serkan mıydı?

Melo:  Dadam, bir sorun yok değil mi?

Eda: Hayır kızlar, sorun yok.

Ceren : Peki sen iyi misin?

Şarkıyı lütfen burada açın 🤍

Eda: Hayır, iyi değilim. Hem de hiç. Bana bu kadar uzak ve yabancı davranmasına alışamadım. Alışamayacağım da galiba. Ben ne yapacağım? Onu her gördüğümde boğazım düğümleniyor. Kalbim sıkışıyor, nefes alamıyorum. Kızlar biz evlenecektik ya, evleniyorduk biz. Nasıl böyle bir şey olmuş olabilir? Nasıl oldu böyle bir şey? Aklım almıyor... Biz evleniyorduk, evlenecektik. Şimdi - göz yaşlarını sildi- bana tam bir yabancı üstelik başka bir kadınla, Selinle. Bana bu kadar uzakken ona o kadar yakın.  Benim elimi tutmazken, onun elini tutuyor. Bana sarılmazken ona sarılıyor. Benimle iş dışında vakit geçirmezken onunla geçiriyor. 2 ay boyunca benle değilken onunlaydı. Ben burada ağlayıp yemek yemezken onlar orada kim bilir nasıl eğleniyordu. Belki beni hiç hatırlamaz, hatırlayacağı da gözükmüyor, gayet mutlu halinden. Dün ben ağlarken kılını bile kıpırdatmadı, belki de o halim onu güldürmüştür...

Şarkıyı burada kapatabilirsiniz 🤍

Ceren: Eda, sakın böyle şeyle söyleme! Serkan seni hatırlayacak ve siz çok mutlu olacaksınız.

Melo: Ceren haklı Dadam, iyi düşünelim de iyi olun, değil mi? Bak ben sana söz veriyorum eniştem seni hatırlayacak ve siz tam da benim hayallerimdeki gibi musmutlu bir aile olacaksınız. Güven bana ve kendini üzme!

Eda: İyi ki varsınız siz olmasanız ne yapardım, bilmiyorum. -sarılırlar-

GEÇMİŞTEN KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin