first date

625 86 45
                                    

cvlte - boys

nihayet varmaları gereken noktaya varabilmiştiler, bununla birlikte minho'nun aklında dün gelen mesajlar vardı. ancak şu an zihnini boşaltmasına yardımcı olan madde sayesinde oldukça rahat hissediyordu. diğerleriyle birlikte malzemeleri aşağı indirmek için hazırlanırken jeongin'in sesini işitti.

'um...sanırım burada minho'ya ait olmayan bir şeyler var, fanlardan birinin işi olmalı.'

çevirilen meraklı gözlerle birlikte üçünün de etrafına dolduğu noktaya yaklaştılar birlikte. bagetlerinin yanında bir çift yeni ve oldukça kaliteli bagetler bulunuyordu, yanında bir tane de minik bir not vardı. diğerleri kişisel alanına duydukları saygıdan dolayı bakmamış olacaklardı ki buldukları gibi duruyordu öylece. yazanları okumak içi notu kavradı.

'hediyemi beğenmiş olmanı umuyorum, her çalışında beni hatırlaman dileğiyle. :)'

bunu dün ile ilişkendiremeyecek kadar aptal değildi.  ya gerçekten minho ile uğraşmak istiyorlardı ya da takıntılı ve sıradan fanlardan birisiydi. yeni bagetleri sinirle karavanın içine fırlatıp kendi bagetlerini eline aldı ve inceledi. hiçbir baget asla elindekiler kadar değerli olamazdı, kalitesi fark etmeksizin. çünkü bateri çalmayı bununla öğrenmiş, bununla gelişip buraya gelmişti.

eşyaları içeri geçirmelerinin ardından birkaç saat kalan performans için içeri girmişlerdi. hazırlanmak için gruba ayrılan odaya yerleşip koltuğa öylece yayılmıştı hepsi. bizimkiler kendi aralarında şakalaşıp gülüşürken durgun hissediyordu minho. hazırlanmalarının ardından chris ve jeongin bir şeyler içmek için çıkmıştı-hyunjin ve minho kalmıştı. minho'nun içten içe huzursuz hissettiğini anlamış olacaktı ki yanına gelip kucağına doğru yatmıştı. komik görünen corpse paint tarzında bir makyaj yapmıştı, gülümseyerek eğlendirmeye çalışıyordu. saçlarını okşamasının ardından iyi olduğunu söylemesinin onu rahatlatacağını düşünüp iyi olduğundan emin olması için bir süre çabalamıştı minho, sonunda onaylar biçimde kafasını sallayıp odadan çıkmıştı.

hazırlanması gerekiyordu minho'nun, ilk önce giymek istediği şeylere karar vermesi lazımdı. altına siyah bir kot geçirirse, üstüne de bir saten tişört ve hafif yamalı, bazı yerleri de yırtık detaylı bir kazak giyerse harika ve alışılmışın dışında bir şeyler becerebileceğini düşünerek üstüne bir şeyler geçirdi. bunu halletmesinin ardından sıra onun için en zor olan o kısma gelmişti. makyaj yapacaktı ve bu onu oldukça zorluyordu, ne yapması gerektiği hakkında düşünüp kendi kendine konuşurken yabancı bir ses ile irkildi.

'selam, sana yardım etmemi ister misin makyaj konusunda?'

tanımadığı için pek de anlam verememişti, ancak içinde bulunduğu çaresizlikle istemeden de olsa soğukkanlılıkla başını sallamıştı. iki kişinin sığabileceği koltukta, yanına yerleşmişti bu yabancı beden. minho'nun aksime sürekli tebessüm ediyor, bazen de mırıldanıyordu. sessizliği bozmak istedi minho.

'bu arada, burada ne işin var? burada mı çalıyorsun?'

makyaj malzemelerini hazırlayan yabancı çocuk, gülümseyerek bilmiyorum dermişçesine kafasını sallamış ve yeniden sayısız tebessümlerine bir tane daha eklemişti. yalnızca makyaj yapıp gideceğine inandığından dolayı çok da tanışmak istediğini belli etmek istemediği için susmayı tercih etmişti minho. yapacağı makyaj için yüzüne çok yakın bir biçimde durduğunda, kalbi hızlanıyor gibi hissetti. yakın olduğu insanlar dışında başkalarıyla yakın olmaktan iğreniyordu, ama bu hissettiği şey tiksinti değil de daha çok bir etkilenme gibiydi belki de.

karşısındakine kıyasla daha da kendini gösteren göz kapaklarıbda hissettiği yalnızca siyah far bile ruhunu ürpertiyordu. böyle hissettirmesi hiç hoşuna gitmiyordu çünkü o yalnızca bir yabancıydı.

yüzünün en detaylı hatlarına kadar makyajı oldukça kusursuz yapan bu yabancı çocuk, sonunda oluşturdukları alandan kalkmış, yüzüne bakmıştı eseriyle gurur duyarmışçasına. aynaya baktığında gerçekten de güzel iş çıkardığını fark etmiş, karşımdaki bedene teşekkür etmişti minho.

yanıtını gülümseyerek vermeyi tercih eden bedenin, odayı terk etmeden önce dudaklarından birkaç cümle dökülmüştü.

'buradaki işim biraz sana karşı olan arzularım, biraz da içindeki hırsla yüzleşmeni sağlamak. her neyse, best drummer ile tanışmak umarım seni hoşnut etmiştir, yakında görüşeceğiz hoşça kal minho.'

violent, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin